Pamuğun yolculuğu üreticinin tarlayı ekime hazırlaması ile başlayıp üreticinin vücuduna oturan bir elbise,herhangi bir pamuklu ev eşyası,besi ve süt hayvanlarının önünde yem,gıda sanayinde yağ haline getirilip kullanıldıktan sonra son bulmaktadır.
Üreticiden başlayan yolculuk içinde pamuğa en fazla katma değer kazandıran kesim ve sektör olarak tekstil sanayicilerini görmekteyiz.
Bu kesimin pamuk piyasalarına ve üretim miktarlarına bakışı ayrı ve özel bir önem arzetmektedir.
Öncelikle tekstil sanayicilerinin resmi sitelerine dayanarak 2016 yılı ile ilgili değerlendirmelerini ele alallım:
“Geride bıraktığımız 2015/16 pamuk sezonu, verim ve rekolte açısından olumsuz geçmişti. Pamuk ekiminde azalma ve olumsuz iklim koşullarından kaynaklanan verim kayıpları, Türk pamuğu rekoltesinin 2015/16 sezonunda 700 bin tonlar civarında gerçekleşmesine yol açtı. Türk tekstil sektörünün yıllık pamuk ihtiyacının 1.4 milyon tona ulaştığı göz önüne alındığında, pamukta dışa bağımlılığın arttığı bir sezonu geride bırakmış olduk.
Bununla birlikte, fiyatların üreticileri memnun ettiğini söylemek mümkün. Uzun yıllardan bu yana ilk kez, Türk pamuğunun sezon boyunca hak ettiği seviyelerden fiyatlandığı gözlendi. Ve üreticilerin geçen yılki memnuniyeti, bu yılın pamuk ekimindeki artışın temellerinden birini oluşturdu. “
Tekstilciler açısından, kendleriSökeli de başarılı bir pamuk üreticisi olan, İTB (İzmr Ticaret Borsası) Meclis Başkanı Sayın Barış Kocagöz’ün görüşleri de dikkate alınmaya değer bulunmaktadır.
“Geçtiğimiz sezon pamuk üretimi açısından üreticinin daha istekli ve üretim odaklı olduğunu gözlemlediklerini belirten İzmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis Başkanı Barış Kocagöz, 2015’te dünyada pamuk fiyatlarının konumunu koruduğunu ve bakanlığın yerinde destekleme politikası ile pamuk üreticisinin eski yıllara nazaran çok daha moralli bir yıla girdiğini söylüyor.
“Bu moralle ekim alanlarında yüzde 15’e yakın artış sağlandı. Verime gelince, geçen yıla nazaran bazı bölgeler daha iyi olmakla beraber çok büyük bir farklılık gözlemlemiyoruz. Ama bu durum, rekolteye biraz daha iyi yansıyacak. Bu sezon pamuk üreticisi hasat periyodunda çok şanslı bir dönem geçirdi ve yağışlar hasada izin verdiği için çok büyük oranda kaliteli bir pamuk elde edildi” diyen Kocagöz, özellikle elyaf karakteristiklerine bakıldığında bu sezonki iklim koşullarının daha iyi ve mukavemetli elyafların yetişmesine elverdiğini gözlemlediklerini aktarıyor.”
Bunun yanında Ziraat Odalarının görüşleri de üretim için önemli bir başvuru kaynağıdır.
Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyyüpoğlu ise;
“Önceki yıllara oranla Şanlıurfa’da 2016 yılında elde edilen pamuk, aslında bir yerde Şanlıurfalı pamuk çiftçisinin de ustalık dönemi hasadı diyebiliriz. Şöyle ki; önceki yıllarda ekim dönemi ve hasat döneminde işin işleyişi konusunda tecrübe ve bilgi eksiklikleri vardı. Bu eksiklikler yıllar sonra pamuk ürünü üzerine yapılan çalışmalar ile asgariye indi. Özellikle pamuğun makinalı ve elle hasadı ile temiz toplanması konusunda sıkıntılar söz konusuydu” diyen Eyyüpoğlu, Valilik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ve konuyla alakalı diğer sivil toplum kuruluşları ile oluşturdukları pamuk kirliliği komisyonunun eğitim çalışmaları neticesinde bu sorunun büyük oranda çözüldüğünü belirtiyor. Zira kirli pamuğu fabrikalara ve dış piyasaya sunmakta büyük sorunlar yaşayan Şanlıurfa, 2016’da bu sorunu asgariye indirirken, bu yıl pamuğun piyasada 2 TL ile 2.50 TL arasında alıcı bulduğunu ifade ediyor. “
Bunun yanında 2017 yılı tespitleri pamuk üretimi ve pamuğun dâhilde kullanımı açısından önemlidir.
“
2017 yılında ise yeni destekleme politikalarının detayları ve uygulamaları da doğru kurgulanırsa, amaçlanan eşik hedef olan 1 milyon tona iki yıl içinde ulaşılabileceğini dile getiren sektörün uzmanları, Türkiye’de pamuk ekim alanlarının 700 bin hektara kadar çıkabilme potansiyeli olduğunu hatırlatıyor.”
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.