Aydın’da jeotermal enerjiden niçin seracılıkta yararlanamıyoruz sorusunun cevabını problemin önünde yer alan engelleri, 2012 yılında Aydın İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü için Kamil Özdemir ve arkadaşlarınca hazırlanan çalışma ışığında ortaya koymaya çalışalım:
“-Seracılığın hukuki statüsünün veya tanımının olmayışı: Günümüzde seracılığın hukuki bir statüsü veya tanımı yoktur. Seralar tarımsal işletme midir, yoksa bir sanayi işletmesi midir, yoksa bir ticari işletme midir belli değildir. Eğer Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğüne giderseniz, örtü altı kayıt sistemine dahil olursanız bir tarımsal işletme gibi işlem görür ve bununla ilgili desteklemelerden faydalanabilirsiniz. Eğer jeotermal sera yapmak için girişimde bulunulursa İmar Kanunu ve Yapı Denetim Kanunu kapsamında bir tarımsal işletme gibi değil bir bina veya fabrika yapılması prosedürü gibi işlem görmektedir. TDİOSB’nde ise bir sanayi kuruluşu gibi sera yeri tahsis edilir. Eğer seralara elektrik alınacak olursa, seranın tarım işletmesi mi, sanayi işletmesi mi, yoksa ticari bir işletme mi olduğu belirlenemediğinden çoğu sera işletmeleri ticari işletme olarak muamele görmekte ve elektriği daha yüksek fiyattan ödeme durumunda kalmaktadır.”
“Konu ile ilgili olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 25/08/2010 tarih ve 27683 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Örtü Altı Üretiminin Kayıt Altına Alınması Hakkında Yönetmelik” daha ziyade örtü altı üretimini kayıt altına almak ve örtü altı tarımının desteklenmesini sağlamak amacıyla çıkarılmış bir Yönetmelik olup seracılığın hukuki statüsünü belirlemeye yönelik bir düzenleme değildir. Yine Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından çıkartılmış 2011/1 ve 2012/1 nolu “Modern Seralarda Aranacak Asgari Şartlara Dair Uygulama Talimatı” da modern seraların taşıyacağı özellikleri belirlemekte olup seracılığın hukuki bir statüye kavuşturulmasına yönelik bir düzenleme değildir.
Seracılığın hukuki bir statüsü olmadığı için sera yapım esnasında ve daha sonrasında üreticiler birçok problemle karşı karşıya kalmaktadırlar. Seracılılığın hukuki bir statüye kavuşturulması için, seraların planlanmasından, yapım aşamasına ve üretim aşamasına kadar olan tüm aşamalarının belirlendiği bir hukuki düzenlemeye ihtiyaç duymaktadır. Bu da Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının çıkaracağı bir yönetmelikle belirlenebilir. Konu ile ilgili diğer Kanun ve Yönetmelikler de bu hazırlanacak yönetmeliğe göre yeniden düzenlenmelidir.
Seralar, 1/100.000 ölçekli İl Çevre Düzeni Planına sadık kalınarak İmar Kanunu kapsamı dışında tutulmalıdır. Yine bu yapılar Yapı Denetim Kanunu kapsamı dışında tutulmalıdır. Bu seralar yeni mevzuatta tarımsal yapı olarak hukuki statüye kavuşturulmalı ve proje hazırlanması, onaylanması ve yapım esnasındaki ve sonrasındaki işlemler ve denetimleri tek elden yapılmalıdır. Bunun da en doğru şekli, bu işlemlerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılmasıdır. Bu amaçla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu işlemleri yapacak teknik donanıma sahip yeterli teknik personel yetiştirmelidir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.