Aylar önce bu konuyu hem TV DEN ekranlarında defalarca hem de DENGE GAZETESİ’nde yer alan köşemizde ele almış ve şu satırlarla sorunu ortaya koymuştuk:
“Sorunun Temeli:
Sorunun temelinde tarım topraklarının heba olması yatmaktadır.
Sorunun temelinde çok para kazanmayı amaçlayan inşaat sektörünün “açıkgöz” baz mensupları bulunmaktadır.
Tarım arazilerinin elden çıkma süreci de şu şekilde yürümektedir:
“Önce devlete araziyi tarımsal amaçlı kullanacakları beyan ediliyor. 'Bu tarlada üretim yapacağım.' deniliyor. Sonra da 'Tarım yapmam için su ve elektriğe ihtiyacım var.' denilerek yerel yönetimlerden destek isteniyor. Yerel yönetimler de haklı olarak bu hizmeti yapıyor. Ancak daha sonra kendi aralarında kooperatif kurmak suretiyle arazi paylaşımı veya satışı yapılıyor. Bu araziler üzerinde prefabrik ve kalıcı konutlar yapılıyor.”
İşin diğer bir cephesi hobi bahçelerinin ağırlıkla turizm bölgelerine kurulmakta olması,ve havadan yazlık sahibi olma fırsatının doğması.
Emlak tüccarları 10-40 bin TL’ye dekarını aldıkları tarım arazisini parselleyerek 100 metre karesini 100 bin 500 bin fiyat aralığında vatandaşa satarak,içerisine 50-100 metre kare kullanım alanı olan bir prefabrik veya kalıcı konut inşa ederek toplamda 1 dekar tarım arazisinden 10-50 milyon TL kazanabilmektedirler”.
TBMM’de ele alınan yasa tasarısı kanunlaştı. Hobi bahçesi “oyunu” nun önüne geçilmeye çalışıldı.Yasa her ne kadar etrafından dolaşılmaya imkan verecek cezaları içerse de…
Yasa temel olarak şu tedbir ve yasakları getirmektedir:
• Tarım arazilerinin kooperatifler başta olmak üzere özel hukuk tüzel kişileri aracılığıyla satın alınıp fiili taksim yapılması suretiyle üyelere veya ortakların kullanımına tahsis edenlere 100 günden 1000 güne kadar adli para cezası verilecek.1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.
• Tarımsal amaçlı arazi kullanımlarında, tarımsal amaçlı arazi kullanım plan ve projelerine uyulması zorunlu olacak.
• İzinsiz bütün yapılar, masrafları Tarım ve Orman Bakanlığınca karşılanmak kaydıyla bir ay içinde belediyeler veya il özel idarelerince yıkılacak ve taşınmazlar tarımsal üretime uygun hale getirilecek. Arazinin tarımsal üretime uygun hale getirilmesi için yıkım ve temizleme masrafları, sorumlulardan Tarım ve Orman Bakanlığınca genel hükümlere göre tahsil edilecek.
• Hakkında yıkım kararı alınmış olmasına rağmen bir ay içinde belediye veya il özel idarelerince yıkılmayan yapılar, yıkım masrafları Tarım ve Orman Bakanlığınca karşılanmak üzere bakanlık tarafından yıkılabilecek veya yıktırılabilecek. Yıkım masrafları yüzde 100 fazlası ile ilgili belediye veya il özel idaresinden tahsil edilecek. Bu şekilde tahsil edilememesi halinde belediye veya il özel idaresinin İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun gereğince aktarılan paylarından kesilerek genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere takip eden ayın sonuna kadar Hazine ve Maliye Bakanlığının merkez muhasebe birim hesabına aktarılacak.
• Verilen 2 aylık süre sonunda valiliğin yaptıracağı tespitlerle plan veya projelere uyulduğu ve arazi tahribatının durduğu, tarımsal üretime uygun hale getirildiği belirlenirse sınırlama ve hak mahrumiyetleri kalkacak.
Demek k istenince oluyormuş…
Darısı tüm tarım topraklarını maden,diğer inşaat,turizm ve enerji sektörlerinin iğfalinden korumaya gelmiştir.
Haydi bakanlıklar ve politikacılar iş başına…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.