Tarım,gıda demektir;açlığın yegane çaresidir.Gelecek nesillerin varlığı ve devamı için tek ve ilk çözüm yolu tarımın varlığı ve sürekliliğidir.
Tarımın varlığı için en önemli ve ilk unsur tarımın yapıldığı topraklardır.
Bu alanda Berfin Yüzal ve M. Necat Ören’in “TÜRKİYE'DE TARIM ARAZİLERİNİN KORUNMASI VE KULLANIMINA İLİŞKİN SORUNLAR VE POLİTİKALAR” adlı çalışması çalışmamıza aşık tutacak bir araştırma niteliğindedir.
Yüzel ve Ören bu çalışmalarında öncelikle mevcut sorunu ortaya koymaktadırlar:
“Dünyada Arazi Varlığı Ve Kullanımı:
FAO verilerine göre dünyada 13 milyar ha alan karalarla kaplı olup bunun da yaklaşık 5 milyar hektarını tarım alanları oluşturmaktadır. Dünya'da mevcut tarım topraklarının arttırılması olanağı oldukça sınırlıdır. Gelecekte sadece Afrika’nın Aşağı Sahra bölümü ile Güney Amerika’da yoğunlaşmış 1.8 milyar ha alanın daha tarıma açılabileceği, Türkiye'de dahil olmak üzere pek çok ülkede artık tarım alanlarının arttırılması olanağının nerdeyse kalmadığı belirtilmektedir. Üstelik pek çok ülkede mevcut tarım topraklarının önemli bir kısmı yanlış ve bilinçsiz kullanım sonucu verim gücünü kaybetmekte, ayrıca her yıl erozyon, diğer kullanım alanı yaratma, konut ve kentleşme, sanayi vb birçok sebeple amacı dışına çıkmaktadır (Kalkınma Bakanlığı, 2014).
Türkiye’nin Arazi Potansiyeli ve Tarım Arazilerinin Kullanımı :
Türkiye’nin 77 milyon ha olan arazi varlığının yaklaşık %30’unu (23,2 milyon ha) işlenen alanlar, %19’unu (14,6 milyon ha) çayır ve mera alanları olmak üzere toplamda yaklaşık yarısını tarım alanları oluşturmaktadır. Türkiye’nin toplam tarım arazisi varlığı 2001'de 40.967 bin hektar iken dalgalı ve azalan bir seyirle 2018'de 37.800 bin hektara gerilemiştir (TUİK, 2018).
Türkiye'de mevcut tarım topraklarının kullanımına oransal açıdan bakıldığında en büyük payı yüzde 41 ile ekilen arazilerin oluşturduğu görülmektedir. Bunu sırasıyla, yüzde 39 ile çayır ve mera yüzde 9 ile nadasa bırakılan araziler, yüzde 9 ile meyveler, çiçek ve baharat alanları ve yüzde 2'lik payla sebze yetiştirilen arazilerin takip ettiği anlaşılmaktadır (TUİK, 2018).
Tarım Arazileri ve Kullanımına İlişkin Sorunlar Erozyon:
Başka bir adıyla toprak aşınımı olan erozyon insanların bitki örtüsünü kısmen veya tamamen yok etmesi sonucunda örtüden mahrum olan toprağın rüzgar veya su yoluyla aşındırılıp taşınması olayıdır (Anonim, 2018a).
Türkiye'de orman arazilerinin % 54’ünde, meraların % 64’ünde, tarım arazilerinin ise % 58’sinde çok şiddetli ve şiddetli erozyon görülmektedir (Erpul ve Saygın, 2012: Öztürk, 2007'den).
Arazi tasarruf durumu: Tarım arazileri ile bunları işletenler arasındaki ilişkinin hukuki kapsamını ifade eden arazi tasarrufu tarımda arazi kullanım etkinliği konusunda belirleyici diğer bir unsurdur. Türkiye’de tarım arazilerinin yaklaşık % 85’i mülk olarak işletilmekle beraber son 20-30 yılda kiracılık ve ortakçılıkla arazi işleme özellikle bazı bölgelerde yaygınlaşma eğilimindedir. Ancak kiracılık ve ortakçılıkla arazi işleme işletmelere yapılacak yatırımları olumsuz etkilediği gibi işletme arazilerinin parçalanmasına da zemin hazırlayabilmektedir.”
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.