Önümüzdeki yaz, turizm ekonomik açıdan biraz beklenenin altında geçeceğe benziyor. Yılın ilk dört ayı ele alındığında tehlikeli sinyallerin alındığı görülüyor. Antalya’da geçen yıla oranla bu yılın ilk dört ayı gelen turist sayısında yüzde 40 oranında azalma gözlemlenmiş. Bunun en önemli nedeni İŞID saldırıları ve diğer terör olayları. Bir de Rusya ile aramıza bıçak gibi giren savaş uçağı olayı.
Geçici ve yarınlar için sorun olmayacak nedenler bunlar. Türkiye elindeki turizm zenginliğini iyi kullanıp değerlendirdiği sürece turistsiz kalmayacaktır. Özellikle tarih turizmi hiçbir zaman dünya gezginlerinin gündeminden düşmeyecektir. Anadolu’nun dört bir yanındaki doğal güzellikler, kültürel miras ve tarihi değerler yüzyıllarca getiri sağlamayı sürdürecektir.
Türkiye geneli bir yana, Çine doğa, tarih ve kültür turizminden hissesine düşen payı henüz almaya başlamış değil. Yıllardır anlatmaya çalıştığımız Madran ve Gökbel Yaylaları’nın doğal güzelliğini henüz pazarlayabilmiş değiliz. Hoş, dünyada eşi benzeri olmayan güzelliklere sahip, flora ve faunasıyla doğa harikası olan Çine Çayı Vadisini, üzerine yapılan baraj ile yerle bir ettik, ama diğer el değmemiş alanlar doğa turizmi için bakir ve gezilesi duruyor.
Çine’nin Gerga ve Alabanda gibi tarihi değerleri de tarih turizmi için bir hazine. Tespiti ve tescili yapılmasına rağmen henüz kazı çalışmalarına başlanmamış olan Gerga Antik Kentinin yolu tamamlandı ve gezgin için kolay bir parkur haline getirildi. Tapınağı, tapınım taşları (obeliskler) ve kutsal pınarları ile gezgine gözsel anlamda aşırı doyum sağlayacak olan kentin yerleşim alanına kadar arabayla gidilebiliyor.
Alabanda kazıları başladı ve yavaş da olsa devam ediyor. Alabanda antik kentinde 1905 yılında başlanan kazılarda çıkartılan eserler de dâhil, günümüze kadar ele geçirilen eserlerin tamamına yakını İstanbul Arkeoloji Müzesi ve Aydın müzesinde sergileniyor.
Bölgeye gelen turisti bir gün, hatta yarım gün bile bölgede oyalayabilmek için yapılması gerekenlerden biri Çine’ye bir müze yapılması. Çine’ye tarihi miras olarak kalan Gerga ve Alabanda kentlerindeki yapıları gezen turist, bu alanlardan çıkartılan eserlerin sergilendiği bir müzeyi gezerek turunun eksik kalan yerini tamamlayabilir.
Yıllardır Çine’ye yapılacak olan bir müzeden söz edilip duruluyor; bir arkeoloji müzesinin eksikliği hep gündemde. Konuya ilgi duyan herkes böyle bir müzenin eksikliğinden söz edip duruyor, ama kimse elini taşın altına koyup, harekete geçmiyor.
Aslında müze için gerekli zemin hazır. Müze için gerekli olan yer de hazır.
Siyasiler iki de bir TOKİ için atıp tutuyor. Çine’ye TOKİ evleri değil, bir arkeoloji müzesi lazım. Çine’nin yarını için olmazsa olmazı bu müze.
Yakın gelecekte tur operatörlerinin listesine girecek olan Alabanda ve Gerga’nın Çine’ye getirisini görecek ve müzenin eksikliği için serzenişlere başlayacağız. Şimdiden yöneticilerin bu müze için çalışmalara başlamasını bekliyoruz.
Çine neden Selçuk, Alabanda neden Efes kadar büyük ve gezilesi olmasın ki?
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.