Tarım alanında daha fazla üretme ,birim başına daha fazla verim alma arzusu, yoğun ve bilinçsiz tarım ilacı ve gübre kullanılması, yanlış toprak işleme uygulamaları, kalıntı riski, toprağın fiziksel yapısının bozulması, organik madde ve canlılığının yitirilmesi ve besin maddesi dengesinin bozulması, tuzlanma, çoraklaşma gibi önemli sağlık ve çevre sorunlarına yol açtı.
Web natürel.com’un araştırmaları AB ülkelerindeki ekolojik tarımdaki gelişmelere ışık tutmaktadır
Sonucunda da tüketici kesimin arzu ve talepleri doğrultusunda üreticiler de üretim biçimlerinde değişiklkler yaparak organik ve ekolojik tarıma yöneldiler.
Ülkemizde de uygulamaları –istenen hızda olamasa da- bu eğilim doğrultusunda üretim değişikliğine gitti. Ancak diğer dünya ülkeleri bu uygulamalarda köklü değişiklikler meydana getirdiler.
Bu alanda halen öncülük görevini AB ülkeleri yaparak 1991 yılından itibaren 2092 sayılı bitkisel ürünlerin üretimini ve pazara sunulmasını düzenleyen yönetmeliği yürürlüğe koymuştur.
Ekolojik tarım konusunda diğer ülkelerin çalışmalarındaki gelişmelere göz atalım:
Avusturya: Avrupa Topluluğu'nda ekolojik üretime geçiş süresinde birim alan başına belirli bir destek sağlandığı için ekolojik üretimin hızla yayılması mümkün olmuştur. Bunun en güzel örneği ekili alanların yüzde 20'sinde ekolojik üretim yapılan Avusturya'dır.
Bunun yanında bazı ülkelerde aksi yönde gelişmelere meydana gelmiştir.
Portekiz-Fransa-İspanya: Portekiz, Fransa ve İspanya'da ekolojik tarım işletmelerinin sayısının azalmasına neden olmuştur; İsrail örneğinde ise ekolojik üretimle ilgili özendirici politikalar veya yayım yerine üreticiden gelen bilinçli talebin üretime geçişte daha ön plana çıktığı görülmektedir.
Lüksemburg-İsviçre-Almanya: Avusturya, Almanya, Lüksemburg ve İsviçre gibi ülkelerde ekolojik tarım hızla gelişmiştir. Ekolojik tarıma geçişte ve başarıda etkili faktörler; üreticilere sağlanan finansal imkanlar, hızlı bilgi akışı, geniş ürün yelpazesi, ulusal semboller ve koruma ve planlama olarak sayılabilir. Üreticilere sağlanan maddi desteğin etkisi kaçınılmazdır. Ancak destekler, ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir.
İsviçre: İsviçre'de COOP süpermarket zincirinde satılan sütlerin yüzde 29'u ekolojik olarak üretilmektedir ve tüm ürünlerde yüzde 20 oranında ekolojik ürüne ulaşma hedeflenmektedir. Ürün yelpazesinin ve pazarlama kanallarının çeşitlenmesi (süpermarketler, ailelere yönelik kasa içinde çeşitli sebze ve meyve satışları, restoranlar, catering servisleri, işleme sanayi) ekolojik tarıma geçişi hızlandırmaktadır.
Belçika: Belçika'da ortaya çıkan dioksin problemi ekolojik ürün talebinde büyük artışlar sağlamıştır. Ayrıca birçok Avrupa ülkesinde genetik yapısı işlem görmüş ürünlerin piyasaya sürülmesi, tüketicileri transgenik çeşitlere karşı olan ve ürünlerin bu bulaşmadan temiz olduğu güvencesi veren ekolojik ürünlere yöneltmiştir.
Danimarka: Danimarka hükümeti her yıl ekolojik üretim tekniklerinin ve gelişme projelerinin desteklenmesi için bir fon ayırmaktadır. Ayrıca, çevreyi kirleten sanayi kuruluşlarından alınan fonlar ekolojik tarımın geliştirilmesi için harcanmaktadır. Hastaneler, yerel yönetimler ve diğer birçok kuruluş, hizmetlerinde tümüyle ekolojik ürün kullanmak üzere fizibilite çalışmaları yapmaktadır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.