Takip Et

TÜRK TARIMININ GENEL SORUNLARI-1

Ülkemizin en fazla sorunu bulunan ancak,sorununa en son çare aranan sektörü tarımdır.Bitmeyecek kadar uzun sorun listesine sahip olan Türk Tarımının bazı sorunlarını sıralayalım:

TARIMSAL GİRDİLER: Ülkemizde tarımda girdi kullanımı bakımından önemli yol kat etmemize karşın 1990’lı yıllara kadar tarım destekleri içinde hatırı sayılır bir payı olan girdi destekleri, günümüzde oldukça önemsiz bir düzeye gerilemiştir.

Tarımsal girdi destekleri yeni baştan düzenlenmelidir. Tohumdan, ilaç ve gübreye, mazot’a kadar üretim aşamasındaki her girdisi, uluslar arası rakiplerinin kullandığı ürün girdilerinin üstündedir. Çiftçimiz uluslar arası rakipleri ile haksız bir rekabete zorlanmaktadır. Bu nedenle, girdi maliyetlerinin düşürülmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.

Ülkemizin önemli bir bölümü dağlık ve araziler ise eğimlidir. Basınçlı sulama sistemlerinin gelişmesi ile birlikte çiftçi süratle bu arazileri tarıma kazandırma eğilimindedir. Çiftçinin arazi ıslahı sırasında yaptığı giderlerin bir kısmını kamu üstlenmeli, su, elektrik ve altyapı konusunda desteklemelidir.Bu yolla su israfı da önlenecektir.

Çiftçinin desteklenmesinde doğrudan destekleme gibi haksız modeller yerine, üretimi yapılan ürün bazlı destekleme yapılmalı ve üretim yapana destek verilmelidir.

 

TARIMSAL ARAZİ BÜYÜKLÜKLERİ:Ülkemiz hala Kadastro çalışmalarını tam anlamı ile tamamlayamadı. Miras mevzuatından kaynaklanan sorunları “5403 Sayılı Toprak Koruma Yasası”na rağmen çözemedi. Çok parçalı tarım arazilerinde büyüme ve bütünleme gerçekleşemedi.. Üretimde verimlilik yakalayamıyor, maliyetleri düşürülemiyor. Üretici kendisi için işletme modeli oluşturamıyor. Sermaye birikmemektedir. Türk çiftçisi hala küçük bahçelerin üreticisi, küçük tüccarların satıcısı durumundadır. Bu nedenle, ülkemiz tarımının en önemli sorunu olan parçalı arazi sorunu ne pahasına olursa olsun mutlaka çözüm bulmalıdır.

KÜÇÜK ARAZİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Küçük arazilerin daha verimli üretim alanlarına kaydırılması (seracılık gibi) için teşvik sistemi geliştirilmeli, çiftçinin bu yönde çalışma sürdürmesi için yönlendirecek mekanizmalar oluşturulmalıdır.

KAMU ARAZİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Organize Tarım Alanları mutlak surette hayata geçirilmelidir. Kamu bünyesinde bulunan, tarıma elverişli alanlar, altyapısı hazırlandıktan sonra çiftçiye kiralama veya tahsis yöntemi ile verilmelidir.

ÖZEL AĞAÇLANDIRMA-GELİR GETRİCİ PROJELER: Özel Ağaçlandırma Mevzuatı yeniden düzenlenmeli ve köy içerisinde, ya da üretim alanları içerisinde kalan ve Özel Ağaçlandırma Mevzuatı çerçevesinde kiraya verilen Orman Alanları için bölgeye uyumlu türlere izin verilmelidir.

ÜRÜN PLANLAMASI: Ülkemiz tarımında inanılmaz bir plansızlık hakimdir. Tarım hiçbir kuralın olmadığı yegane üretim alanıdır. Yapılan hiçbir üretim tipi için izin gerekmez. Bu nedenle, tıpkı kentlerin planlandığı gibi, tarımında planlanması gerekir. Dileyenin dilediği yerde, dilediği üretim modelini uygulaması yerine, bölgeler için en uygun üretim tipleri belirlenmeli ve o tipler desteklenmelidir.Üretim çeşitliliği planlamasına muhalif eylemler için cezai müeyyidelerin uygulanması gerekmektedir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.