Büyük Menderes’i İyi Duruma Ulaştırmak İçin Alınacak Önlemler
Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevre Genel Müdürlüğü tarafından Büyük Menderes Havzası iyileştirme programı ve önlemler paketi düşünülmüştür:
* Programın amacı, havzanın 2027 yılından 2033 yılına kadar iyi duruma ulaşmasını sağlamaktır.
* Noktasal kaynaklı kirlilik sorununun çözülmesi maksadıyla,hem kirliliğin önlenmesi hem de azaltılmasını içeren önlemlerin uzun bir listesi belirlenmiştir.
* Tekstil sanayinde kullanılan hammaddelerde değiştirme planlanmaktadır.
* Sanayiciler 'kirlilik azaltma programlarını' geliştirmekte yükümlü olacaklardır.
* Arıtma tesislerinin kurulması ve mevcutların iyileştirilmesi.
* Çevre Kanununa uygun olarak, 200'den fazla nüfusa sahip yerleşim yerlerinin 2017 yılına kadar bir atık su tesisine bağlanması.
* Havzadaki dağınık sanayi tesislerinin organize sanayi bölgelerine taşınması. (Büyük Menderes Nehir Havzası Yönetim Planı. Nihai Taslak. Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü-DSİ.2011.86-87)
Ancak önlemler listesinden görüldüğü gibi havzanın en önemli kirleticisi olan jeotermal alanlar ve kaynaklarla ilgili herhangi bir öneri getirilmemiş, herhangi bir program yapılmamıştır.
SONUÇ
Büyük Menderes Nehri üzerinde jeotermal atık su deşarjından sonra ilk gözlem noktaları olan Çubukdağ (Buharkent) Köprüsü ile Feslek Regülatörü’nde, nehrin bor konsantrasyonu 6,7 ppm (mg/l) olarak tespit edilmiştir.
Kuyucak ve Nazilli ovaları Feslek Regülatörü’nden alınan su ile sulanmaktadır. Son sütunda vurgulandığı gibi 1,1 ppm bor, bu elemente duyarlı birçok bitkinin, sulama sularında dayanabildikleri bor limitinin üzerindedir. Yine jeotermal santralin membasında yer alan Yenice Hamamları’ndaki bor miktarının da önemli oranda yüksek olduğu görülmektedir. Ancak, bu hamamlardaki suyun debisi ile bor konsantrasyonunun jeotermal atık suyun debisi ve bor miktarından oldukça düşük olduğu görülmektedir. Bu nedenle, Yenice Hamamları’ndaki bor miktarının Büyük Menderes Nehri suyundaki bor konsantrasyonu artışına etkisi çok fazla olmamaktadır.
YAPRAKLARDA ETKİSİNİ GÖSTERİYOR
Kuyucak ve Nazilli yörelerinde yetiştirilen narenciye yapraklarındaki maksimum bor miktarlarının çok yüksek olduğu, hatta Kuyucak yöresinde minimum değerlerin bile sınır değerlerin üzerinde olduğu görülmektedir.
Bitkiler sulama suyundan aldıkları 'bor’u yapraklara taşıyarak yaprakların uç ve kenar kısımlarında depolamaktadırlar. Olgun bir yapraktaki bor miktarı 50-100 ppm dır. Yapraklarda 20 ppm kadar bor miktarı bor noksanlığını, 250 ppm’den fazlası da toksik birikimi göstermektedir
Kuyucak yöresinde üretimi yapılan narenciyelerde yüksek miktardaki bor elementinin zararlı etkileri, yaprak uçlarında; önce sararma sonra kahverengiye dönüşme daha sonra da yaprak uçlarının tamamen kuruması şeklinde tespit edilmiş, dolayısıyla bitkilerin önemli oranda zarar görerek ürün kalite ve miktarının, dikkate değer ölçüde düştüğü gözlenmiştir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.