Akademisyenler Ahmet Şahin ve Bülent Miran2007 yılında Ege Üniv. Ziraat Fak. Dergisinde “Çiftçi Algılarına Göre Bitkisel Ürünlerin Risk Haritası: Bayındır İlçesi Örneği”konulu araştırmalarında Türk çiftçisinin Tarımda risk unsuru ile ilgili saha araştırmasını yayınladılar.
Aradan geçen 15 yılda nelerin değiştiğini veya hiçbir şeyin değişip değişmediğini görmek için araştırmadan bölümler yayınlayalım.
“Saha araştırmasında üreticilerle yapılan görüşmeler sonucu yapılan analizler sonucunda ürünlerde çiftçilerin algıladığı en yüksek riskin pazar riski (%51.8) olduğu belirlenmiştir.
Bunu doğal koşullardan kaynaklanan riskler (%45.6) takip etmektedir. Doğadan kaynaklanan risklerin payı zeytin ve kirazda en yüksektir.
TARSİM kapsamında bitkisel ürünler için, dolu ana sigortası yanında meyvelerde don teminatı sigorta kapsamına alınmıştır.
Meyvecilikte doğadan kaynaklanan riskleri transfer etmede bu tür yeni yaklaşımlara ihtiyaç vardır. Pazarlama riski sırası ile patates, karpuz, şeftali, karnabahar ve domates üretiminde en yüksektir.
Pazarlama riskine yönelik TARSİM kapsamında bir poliçe mevcut değildir. Politika yapıcıların, pazarlama riskini azaltacak uygulama araçlarını geliştirmeleri gerekmektedir.
Pazarlama riski yonca ve cevizde yoktur. Çiftçiler finansman ve işgücünden kaynaklanan riski önemsememektedir.
Çiftçilerin %15.4 risk düzeyi ile domates en fazla riskli üretim olarak algıladıkları belirlenmiştir. Bunu birbirine yakın oranlarda biber, karpuz, karnabahar ve patates izlemektedir.
Ana ürünlerden pamuğun risk oranı %9.7 olarak saptanmıştır.
En az riskli ürün ise %1.6 ile yoncadır.
Bundan önce %1.7 ile silaj mısır ve kestane gelmektedir.
Yoğun girdi kullanımının söz konusu olduğu pamuk, domates, biber ve karnabahar riskli olarak algılanmaktadır.
Çok yıllık bitkilerden zeytin, kiraz, bağ, ceviz ve kestane az riskli olarak görülmektedir. Yem bitkileri olan yonca ve silajlık mısır da az riskli olarak değerlendirilmektedir.
Araştırma alanında gelişme gösteren üretim deseni bu durumu doğrulamaktadır. Yem bitkilerine büyük bir yöneliş varken, pamuk ve domatese ayrılan alan azalmaktadır.
Yörede yeni risk koşullarında çalışan üreticilerin riskin azalması yönünde yeni üretim teknikleri, sigortalama, tedarik, pazarlama ve örgütlenme konularında yayım çalışmaları ile bilgilendirilmelidir. Yeni oluşturulan TARSİM ile çiftçinin riskli algıladığı ürünler ve önemli gördüğü risklere yönelik sigorta paketleri geliştirilmesi durumunda, sigortalama gelecekte çiftçiler tarafından daha etkin olarak kullanılan bir risk önleme aracı olacaktır.”
Tarımsal ürünlerle ilgili tüm piyasa oyuncularının “Risk Haritasını” sürekli olarak değerlendirmeleri gerekmektedir. Böylece çiftçilerin değişen koşullarda hangi ürünlere daha çok risk atfettikleri dinamik olarak belirlenebilecek ve prim hesaplamaları daha gerçekçi bir zemine oturtulabilecektir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.