Takip Et

19.YÜZYILDA AYDIN VİLAYETİ VE KAZALARINDAN ORTAKÇI’DA TARIMA KISA BİR BAKIŞ -1 (PAMUK TARIMI)

Günümüzle kıyaslamak açısından, okuyucularımıza Aydın ilinin ve tipik bir kaza olan, Bugünkü Buharkent, Tavas ve Kuyucak ilçelerinin bir bölümünde bulunan Ortakçı’yı da ele alarak 19.yüzyıldaki Aydın Vilayetinin tarımının resmini çizmeye devam ediyoruz:

 

Aydın Vilayetinde pamuk, kuzeyde Bakırçay ve Gediz ovalarında, güneyde Küçük ve Büyük Menderes ovalarında yetiştirilmektedir. Kuzeyde yetiştirilen pamuk (Akhisar, Kırkağaç, Bergama, Turgutlu, Manisa ve Menemen) biraz sert olmasına karşılık bembeyazdır; güneye inildikçe (Bayındır, Ödemiş, Aydın ve Denizli) pamuk ipek gibi yumuşaklaşır, rengi daha sarıya kaçar. Buralar kadar olmamakla beraber öteden beri İzmir kazasında da, hemen her köyde, az veya çok pamuk ziraatı yapılmaktadır (150).

 

Aydınoğulları devrinde Ege’de pamuk üretimine ve pamuklu kumaş yapımına başlanmış, İzmir’den ve Ege’den Avrupa’ya ihraç edilen mallar arasında pamuklu, yünlü, ipek kumaşlar bulunur olmuştu (151).

 

16. yüzyılın ilk yarısında pamuk üretiminin en fazla olduğu sancak tonluk üretim miktarı ile Adana Sancağı idi. Adana yöresinin iklim ve toprak yapısının pamuk üretimi için oldukça elverişli olması buradaki üretimin diğer bölgelere oranla daha fazla gerçekleşmesine zemin hazırlamıştır.

 

Pamuk üretiminde İzmir ve bölgesinin hâkimiyeti 1700 yılından itibaren 60 yıl içinde %1041 ve yine aynı yıldan itibaren 80 yılda %12400 oranlarına çıkmıştı. Tabiatıyla başlıca ihraç ürünü olan pamuk bazı dönemlerde devreden çıkabiliyordu. Örneğin Sarı Beyoğlu isyanı iki yıl boyunca bölgedeki pamuk üretimini durdurmuştu. Veba salgınları da aynı etkiyi yapıyordu. Pamuk hâkimiyeti İzmir’de 1793’den itibaren Amerika’da üretimin artması ve çırçır makinelerinin kullanılması ile hızlı bir düşüşe geçti (152).

 

ilçesinin topografik durumuna göz atıldığında, Büyük Menderes kotu ile pamuk ekim alanları kotu arasında en fazla 3-5 metre civarında bir yükselti farkı bulunmaktadır. XVIII. yüzyıldan itibaren Buharkent Ovasında sulama arklarının varlığı bilinmektedir. Arklar, daha doğuda bulunan ve kot olarak bir-kaç metre yüksekteki noktalardan alınan Büyük Menderes sularının ovanın iç kesimlerine doğru taşınmasıyla meydana getirilmiştir. Bu arkların çevresinde bulunan arazilerde sebze tarımı yapılırken bu tarihten itibaren pamuk tarımına geçilmeye başlanmıştır. Bu arklar özellikle Kızıldere, Savcılı, Gencelli ve Ortakçı’da yer almakta idi. Özellikle pamuk tarımının başlaması ile su ağı daha da gelişmiştir.

 

1844 yılında Ortakçı kazasında en büyük pamuk üretim merkezi Ortakçı idi. Ortakçı’da vergi ödeyen 190 haneden 41 tanesi pamuk tarımı ile uğraşmakta olup, toplam pamuk öşürü 1223 Guruştur. Savcıllı ve Kızıldere’de birer aile pamuk üretmektedir. Gencelli’de pamuk üreten aile sayısı üç olup, toplam öşür ise 26 Guruştur.

 

Taban suyu yüksek olan bazı büklerde ise sulama ihtiyacı hissedilmemekte idi. Özellikle çorak ve yarı çorak olan Büyük Menderes’ e yakın araziler pamuk ekimi için son derece uygun alanlardı. Tuzluluk oranı yüksek araziler pamuk ekimi sayesinde değerlendirilerek tarıma açılmaktaydı. Drenaj çalışmaları ile hem yeni tarım alanları kazanılarak çoraklık nispeten giderilmekte hem de yeni ürün pamuğun ekim alanları genişlemekte idi.1882’en itibaren pamuk tarımı hızla yayılmaya başlamış, pamuk tarımı konusunda her ekim, yetiştirme ve hasat döneminde tecrübe kazanan ve bilgisi genişleyen üreticiler için pamuk en önemli tarım ürünü haline gelmeye başladı. Yunan işgali sırasında tamamen duran pamuk tarımı sonraki yıllarda, cumhuriyet rejiminin” üç beyaz” üretimi konusundaki hedef ve ilkeleri doğrultusunda pamuk üretimi tekrar hızlandı. Büyük Menderes sahilindeki geniş düzlük alanlarda neredeyse pamuk yegâne tarım ürünü olarak yer alacaktı.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.