Geçtiğimiz günlerde, İzmir Tarım ve Hayvancılık Fuarı düzenlendi.
Fuar yeni alanında modern binalarında açıldı. Yeni binalara hayran kalmamak mümkün değil. Ne yazık ki katılımcı miktarı bu binaları dolduracak kadar çok değildi ve bloklarda birisi tamamen boş kalmıştı. Dileriz gelecek yıllarda Ege ve İzmir’e yakışır çoklukta şirketin katılımı ile bir fuar izleriz.
Konumuza gelelim.
Fuarın bence en faal ve renkli kişisi,-köşe yazarlığı da yaptığımız -Hasattürk adlı tarım gazetesi ile yayıncılığın yeni bir örneğini veren Sayın İsmail Uğural idi. Ayrıca, atlamadan İsmail Uğural’ın Tarım Gazeteci ve Yazarları Derneği’nin genel başkanı olduğunu da burada duyuralım.
Sayın Uğural, fuar günleri boyunca tarımla ilgili pek çok oturum, panel ve konferansın da yöneticisi durumunda idi. Sayın Uğural’ın bir kooperatif aşığı ve mimarı olduğunu da eklemeden geçmeyelim.
Sayın Uğural’ın moderatör olduğu, kooperatifçilik konusunda düzenlenen bir panele katıldık ve üç-beş dakika da söz hakkı bize düştüğü için kendilerine teşekkür ederim.
Panelin konusu kooperatifçilik. Katılımcılarda kooperatif dünyamızın seçkin simaları. Üretici birliklerinin değerli başkan ve yöneticileri.
Gözler ülkemizin en başarılı kooperatiflerinden birisi olan Tire Süt Kooperatifinin değerli Başkanı Sayın Mahmut Eskiyörük üzerinde idi. Kendilerinin başarılarındaki sırları ve metotları dinlemek herkesi memnun etti.
Panelin en önemli ana düşüncesi ise, kooperatifçiliğin herhangi bir ideoloji, kapitalizm ve komünizm gibi sistemlerle doğrudan ilgisinin olmadığı, herhangi bir rejime mal edilemeyeceği idi.
Sayın İsmail Uğural’ın deyimi ile kooperatifçilik “bir ortak akıl hareketi” dir.
Dünkü yazımıza dönecek olursak, süt üreticisi zor bir dönem geçirmektedir. Hem süt sanayicileri hem de kırmızı et ithalatçıları ve tüccarları hem de kasaplar tatlı kârlarını artırma peşindedirler. Önlerinde hiçbir engel kalmaması için “velinimetleri” olan et ve süt üreticilerini yerle yeksan etmekten çekinmeyeceklerdir.
Sorunun çözümünü bir müddet önce Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik açıkladı:
“Kırmızı ette fiyat artışının önüne geçmenin yolu daha fazla kırmızı et üretmektir. İthalata karşıyız, dedi.
Aynı konuda Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar “Üretimi ithalata boğdurmayalım” demektedir.
Biz de diyoruz ki:
Üretici için ise çözüm yolu tekdir: KOOPERATİFLEŞMEK veya KOOPRATİFLERE KATILMAK.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.