Takip Et
  • 16 Eylül 2024, Pazartesi

RTÜK VE MEDYAYA TATLI SERT BİR ELEŞTİRİ

Narinin başına gelenler ne yazık ki hepimizi derinden üzdü. 21 Ağustos’ta kaybolmasıyla başlayan süreç geçtiğimiz Pazar günü güzel kardeşimizin yaşadığı köydeki dere yatağında cansız bedeninin bulunmasıyla son buldu. Tabi ki son bulan arama çalışmaları. Bundan böyle bahse konu olayla ilgili soruşturma devam edecek, davalar açılacak. Temennimiz suçluların en ağır cezayı almaları ve bir daha böyle can yakan olayların yaşanmaması…

Peki Narin olayı yaşanırken medya ne yaptı ?

Malumunuz televizyon kanalları, sosyal medyayla ciddi bir rekabet halinde. Hal böyle iken çok sevilen, örnek gösterilen saygıdeğer patronlarımızın daha çok para kazanmaları için TV kanallarının daha çok reyting yapması, daha çok reklam alması ve bu nedenle daha çok izlenmesi gerekiyor.

Oyunu kuralına göre oynayan TV kanalları da 8 yaşındaki ufacık bir kızın ölümünden istediği ajitasyonu, trajediyi elde edebilme adına var gücüyle çalışıyor.

Gerek acıklı bir fon müziğiyle failden çok mağdura odaklanarak gerek -son günlerin moda deyimiyle- söylenemeyen gerçeklerden bahsederek gerekse ekranlarımızın olmazsa olmazı gündüz kuşağıyla milyonlar önünde eğitimsiz kişileri aşağılayarak daha çok reklam daha çok para kazanmak istiyor.

Gündüz Kuşağı Programları Daha Ne Kadar Devam Edecek ?

Herkesin bildiği programlardan bahsediyorum. Bir tane kanaat önderi süsü verilmiş bir hanımefendinin sunuculuğunda ajanslar aracılığıyla programdan programa koşan orta sınıf, bananeci ve aşağılayıcı bir güruhun katılımıyla hali hazırda soruşturması devam eden vakaları ısıtıp ısıtıp ekranlara getiren programlar. Popülist bir ahlak anlayışıyla sorunların temeline inmeden eğitimsiz ve fakir halkı hakir göstererek para kazananlar.

Bunlar neler yapıyor biliyor musunuz ? Bu programlar mağduru umursamıyorlar. O derece ki , programda görüntü vermek istemeyen istismar mağduru genç kadına, “ keşke bu tepkiyi sana saldırmak isteyen adamlara da gösterseydin” diyerek yarınlar yokmuşçasına mağduru halkın önüne atıyorlar . Az önce bahsettiğimiz popülist kanaatin dışındaki herkesi düşmanlaştırıyorlar. Ele aldıkları konuyu bağlamından o kadar uzaklaştırıyorlar ki bazen soruşturmaya zarar veriyorlar. Bahse konu olayların en iğrenç en konuşulmayacak detaylarını dahi öylesine konuşuyorlar ki suça eğilimli kişilerin zihinlerinde belki de bu suçları normalleştiriyorlar. Programın sonunda da bir süper kahraman edasıyla alkışlanarak, reklam yüzü oldukları deterjan, beyaz eşya ve bilumum ev eşyası tanıtımıyla bir gün sonra görüşmek üzere veda ediyorlar.

Evet, bu programlar ne yazık ki ülkemize dayatılan kapitalist, gerici, tek tipçi propagandanın vazgeçilmez oyuncuları.

Üzerinde yerli ve milli olma sorumluluğu yüklenen RTÜK ne zaman bu programlar için gereğini yapacak meraktayız. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.