Türkiye’de arazilerin parçalı olmasının başlıca sebepleri: doğal koşullar nedeniyle ortaya çıkan zorunlu parçalanma, tarımsal faaliyetler nedeniyle ortaya çıkan parçalanma, nüfus artışı, miras ve alım satımlar nedeniyle ortaya çıkan parçalanmalardır. 2001 Genel Tarım Sayımı sonuçlarına göre Türkiye’de işletme başına düşen ortalama parsel sayısı 4,08 olup, ortalama parça büyüklüğü 14,96 da ve ortalama işletme büyüklüğü ise 61 da’dır.
Türkiye’de (ÇKS’de yer alan işletmelerin ortalama arazi varlığının 70 da civarında olduğu dikkate alındığında), 2016 yılında yürütülen Tarımsal İşletme Yapı Araştırması sonuçlarına göre 50-99 da arasında kalan işletmelerde ortalama parça sayısının 6,9 adet ve her parçanın ortalama büyüklüğünün ise 9,4 da olduğu anlaşılmaktadır. Bu veriler gelişmiş ülkelere göre Türkiye’de hem parsel sayısının yüksek hem de parsel başına düşen arazi varlığının ne kadar düşük olduğunu göstermektedir.
Çok parçalı yapıya sahip işletmelerin yaşamakta olduğu problemler ve ekonomik kayıplar aşağıda maddeler halinde özetlenmiştir.
• Aşırı parçalılık nedeniyle meydana gelen üretim kayıpları yıllık 17 milyar TL’ye ulaşmaktadır.
• Küçülen işletmelerle rekabet edebilir bir üretim yapılamamaktadır, üretim maliyetleri artmaktadır.
• Bölünme durdurulmadığı takdirde ekonomik üretim yapılabilecek arazi kalmayacaktır.
• Sulama, toplulaştırma gibi altyapı yatırımları çok daha pahalıya mal olmakta ve yatırımların etkinliği azalmaktadır.
• Üretim potansiyeli düşmektedir.
• Küçük parsellere yatırım yapılamamaktadır.
• Üretim izlenememekte ve yönlendirilememektedir.
• Küçük işletmeler pazara yönelik üretim yapamamaktadır.
• Uluslararası rekabet edilebilirlik olumsuz yönde etkilenmektedir.
• Gıda güvenliği ve güvenilirliğinin sağlanmasında kısıtlar oluşmaktadır.
• Parseller etkin bir ulaşım ve sulama ağından yoksun kalmaktadır.
• Türkiye’nin tarımsal üretim hedeflerini gerçekleştirme sürecini olumsuz etkilemektedir (Anonim, 2015b).
Kaynak:2.Tarım şurası Tarımsal Üretim Planlaması Grubu Çalışma Belgesi.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.