İnsanoğlu ve tüm canlıların yaşamalarında en etkili biyolojik faaliyetlerden birisi beslenmedir.İnsanlığın tarihinde de “kıtlık” ve kıtlığa neden olan kuraklık hiç şüphesiz etili bir olgudur.Kuraklık ve sonucunda kıtlık tarihin deriniklerinden itibaren karşılaşılan insanlık tarihini etkileyen olaylardandır.
“İnsanlık tarihi kuraklıklar ile doludur. İklimde meydana gelen soğumaların MÖ 24. Yüzyılda başlayan ve Troia III’de etkili olan göçün ana nedeni olarak görülmektedir. Bunun bir sonucu olarak da büyük bir kıtlık yaşanabildiğine dair birçok araştırmacı hemfikirdir. Çünkü iklimsel anlamdaki soğumalar, bitki örtüsünü, hayvanları ve dolayısıyla insanların yaşam koşullarını sarsıcı derecede etkileyebilmektedir (Taşdöner 2012).”
Anadolu da kuraklık ve dolayısyla kıtlığa maruz kalan coğrafyalardandır.
“Kıtlık ve peşi sıra gelen salgın hastalıklar toplumları tarih boyunca daha başka felaketlere sürüklemiştir. Kitleler halinde insan ölümlerine veya göçe neden olmuştur. XI. boyunca Anadolu halkı bu tür sorunlarla karşı karşıya gelmiştir. Yokluk ve sefalet de bu sorunun bir sonucu olarak belirmiştir. Özellikle Anadolu’da 1032-1033 yıllarında görülen şiddetli kıtlık nedeniyle insanlar kitlesel boyutta yaşamlarını kaybetmişlerdir.”
“Yarı kurak iklim bölgesinde yer alan Anadolu kuraklığa sık sık maruz kalmıştır. İklim değişiklikleri nedeniyle gelecekte de kuraklığın bu bölgeyi etkileyeceğine şüphe yoktur. MGM’ye göre, özellikle 1928, 1973, 1989, 1990, 1993, 1999, 2000, 2008 yıllarında yaygın kuraklıklar görülmüştür. Hatta 1876 yılında yaşanan büyük kuraklık sonucunda yaklaşık 200.000 kişi hayatını kaybetmiştir (Yağcı, 2007).”
“Osmanlı döneminde görülen kıtlık olayları ekonomik ve sosyal yaşamı büyük oranda tehlikeye sokmuştur. Üstelik kıtlıklar yaşandığı dönemle kalmayıp etkisi uzun yıllar devam etmiştir. Sosyal ekonomik anlamda büyük sıkıntılara yol açmıştır. Karadeniz bölgesinde 1494 ve 1503 yılları arasında yaşanan kıtlık ve veba salgını ülkede çok ciddi sorunlara neden olmuştur. İnsanlar çok az miktarlardaki ekmeği bile çok zor şartlar altında elde etmekteydiler. Öyle ki o dönemde Bolu dolaylarında iki ayı geçkin bir süre zarfında ekmek bulamayan insanların “ot otladıkları” görülmüştür (Demirtaş, 2004).”
“Osmanlı döneminde yaşanan kıtlık yüzünden çiftçilerin birçok eşkıya ile mücadele ettiği bilinmektedir. 1494 ve 1503 yılları arasında yaşanan kuraklık, veba salgınına neden olmuştur ki zaten kıtlığın devamında gelen dönemlerde birçok bulaşıcı hastalıkla mücadele verildiği kaydedilmektedir. Anadolu’da 1574-1576 yıllarında meydana gelen kıtlıktan en çok etkilenen iller arasında Adana olduğu bilinmektedir. Yine aynı vilayetimizde ve çevresinde 19. yüzyıla gelinceye dek ciddi bir kuraklık ve devamında büyük bir kıtlık yaşandığı gözlenmiştir (Sarıköse, 2013). “
“Tarihte 1595 yılında başlayıp 1596 yılında etkisini tam anlamıyla gösteren kıtlık özellikle İstanbul’da sıkıntılı günlere neden olmuştur. Yağmur yağmaması nedeniyle kuraklık başlamış, çeşmeler kurumuş ve sular çekilmeye başlamıştır. Bu süreci takiben, yiyecek maddelerinin saklandığı bundan dolayı da fiyatların arttığı kaydedilmiştir (Ürekli, 2010).”
“19 yüzyıl sonlarında Anadolu’da baş gösteren kuraklık ve kıtlık, insanları yaşadıkları yerden başka yerlere göç etmeye zorunlu kılmıştır. Yerel ve merkez yöneticilerin göç edilen yerlere yardım konusunda zorluk çıkarmadıkları bilinmektedir. Özellikle Erzurum, Muş, Gümüşhane vilayetleri ile Elazığ vilayetine bağlı Palu ve Ağrı vilayetine bağlı Bayezid kazaları kuraklık ve kıtlık ile mücadele eden yerler arasında yer almıştır. (Özger, 2008)”
“1844 yılında yağışların yetersiz olmasından kaynaklı 1845’de tüm etkilerini göstermiştir. Osmanlı Devleti’nde halkın büyük çoğunluğu geçimini çiftçilik yaparak sağladığı için yaşanan kuraklık halkı zor durumda bırakmıştır. Kıtlıkla karşı karşıya gelinmesinin yanında su ve bitki kaynaklarının da yetersizliği insan ölümlerine yol açmıştır. Ayrıca hayvanlar da bunun bir sonucu olarak telef olmuştur. Kıtlığın doğal bir uzantısı olarak salgın hastalıklar görülmeye başlanmıştır (Altındaş, 2018).”
“Kuraklığın peşi sıra gelen kıtlık olayları tarihin birçok döneminde insanları zarara uğratmıştır. Batı Anadolu’da 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında gözlenen kuraklık tarımı olumsuz etkileyerek yiyecek bulma sıkıntısına yol açmıştır. Birçok insan bu nedenle başka yerlere göç etmek durumunda kalmıştır (Tekin, 2015).
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.