Takip Et

19.YÜZYILDA GÜNEY ANADOLU’DA TARIM ÜRÜNLERİ-4

Zeytin:

Eski çağda zeytin yetiştirme ve yağ ekonomileri üretimi iki açıdan incelenmelidir. Toplumun ihtiyaçları ve ihracat için yaratacağı artı kapasite. Bu kapasite ise büyük ölçüde nakliyenin kolay yapılıp yapılmadığına bağlıydı. Elimizde var olan bilgiler, zeytinyağının üretim ve pazarlamanın ilk olarak Suriye ve Filistin bölgesinde başladığını göstermektedir (199).

 

Altın sıvı olarak nitelenen zeytinyağını elde etmek için dünya üzerinde kullanılan en eski yöntemin, zeytinlerin önce ayakla ezilmesi, ardından sıcak su ile yağının alınması şeklinde olduğu günümüze kadar gelen bilgiler arasındadır. Zeytinlerin ezilmesi, ezilenleri toplama-sıkma ya da belli bir kapta yoğunlaştırılması tarihin her aşamasında süregelmiş, hatta bu işlemler kısmen de olsa yer yer uygulanmaktadır. Daha sonra ise insanlık zeytinin iki taş arasında ezmeye dayanan yöntemi bulmuştur. Yine bu yöntem az da olsa günümüzde de kullanılmaktadır. Sayılan bu basit işlemler daha sonra çıkacak modern tekniğin ilk temellerini oluşturması bakımından oldukça önemlidir (200).

Osmanlı Devleti’nde 1914 sayımına göre 12.199.180 adet zeytin ağacı bulunmaktadır. Bu zeytin ağaçlarından elde edilen zeytin miktarı ise 89.702 tondur. Aydın vilayeti zeytin ağaçlarından yarısından fazlasına sahiptir (%52,3). Dolayısıyla zeytin üretiminin de yarısından fazlası bu vilayetten elde edilmiştir (%58,5) (201).

Sebze-Meyve:

Osmanlı Anadolu’sunda yaklaşık 80 çeşit meyve ve sebzenin üretildiği tespit edilmiştir. Yetiştirilen bu ürünlerin türleri ise şunlardır: Meyveler; alıç, armut, ayva, badem türleri, böğürtlen, erik, can eriği, ceviz, çilek, dut, elma, fındık, fıstık, harnub (keçiboynuzu), hurma, incir, karpuz, kavun, kayısı, mandalina, şeftali, kestane, kiraz, koruk, limon, muz, nar, palamut, portakal, turunç, şeftali, üzüm, vişne, muşmula, üvez (muşmulaya benzer), zerdali ve zeytin, sebzeler; asma kabağı, asma yaprağı, bakla, bal kabağı, balçık, bezelye, börülce, çalı fasulyesi, dereotu, ebegümeci, enginar, fasulye, havuç, hıyar, hindiba, hisarcuk kurusu, ıspanak, kabak, karnabahar, kereviz, kızılcık, kişniş (kuş üzümü), kuzukulağı, lahana, marul, maydanoz, nane, pancar, patlıcan, pırasa, sakız kabağı, salatalık, sarımsak, semizotu, soğan, taze bamya, turp, yeşilbiber (204).

Teke Sancağında, temettüat defterlerinden kayıtlarında yukarıda belirttiğimiz sebze ve meyvelerin büyük bir bölümünün tarımının yapıldığını ve ne miktarlarda üretildiğini yaklaşık olarak veya kesin rakamlarla tespit edebilmekteyiz.

Ayrıca 1530’da 100 akça da bostan öşrü ödenmiştir. Netice itibarıyla Teke Sancağı Yörüklerinin tarım ile uğraştıkları ve değişik ürünler yetiştirdikleri görülmektedir (207).

Çeltik:

Teke Sancağı Yörüklerinin yetiştirdiği sınaî ürünlerden biri de çeltiktir. Çeltik veya pirinç yetiştirilmesi Osmanlıda önemli bir konu olarak kabul edilmiştir. Teke Sancağı Yörüklerinin 1455 senesinde 152,5 müd çeltik bahası olarak 3065 akça çeltik öşrü ödemişlerdir. Çeltiğin 1 müdü için 25-30 akça narh belirlenmiştir. Yörüklerin yetiştirdiği çeltiğin ekonomik değeri yaklaşık olarak 76625 akça ile91950 akça arasında olması gerekmektedir (208).

 

Kınık’da da 20 yüzyıl başlarında çeltik tarımı yapıldığı bilinmektedir.Ancak miktar ve değeri hakkında elimizde net bilgiler mevcut değildir.

Harnup (Keçiboynuzu):

Akdeniz sahillerinin doğal bitki örtüsü içinde yer alan keçiboynuzu zaman içinde şeker zenginliğinden dolayı öşre tabi bir ürün haline gelmiştir.

 

Teke Sancağı Yörüklerinin yetiştirdiği ürünlerden biride keçiboynuzudur. 1455 senesinde yetiştirilen keçiboynuzu için 120 akça vergi ödenmiştir. (NAİM ÖZDAMAR-DENGE YAZAR VE BUHARKENT MUHABİRİ)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.