Takip Et
  • 29 Aralık 2017, Cuma

TÜRKLERİN ÇAM BAYRAMI

Yarından sonra yeni bir yılı idrak edeceğiz. Her yeni yıl yeni bir umut, yeni bir gelecek demektir. Her yeni yıl gelişinde malum çevrelerden “Müslüman Noel kutlamaz” türünde ikazlar gelir. Diyanet fetva verir falan. Her nedense bu yıl böyle şeyler olmadı. Belki de ben duymadım. Piyango haramdır diyen Diyanetin piyango gişelerindeki kuyrukları görünce belki de morali bozuldu yılbaşı için fetva veremediler.

Hristiyanların yüzyıllardır İsa’nın doğuşu olarak kutladığı ‘Noel Bayramı’nın çok eski Türklerin “Yeniden Doğuş Bayramı/Çam Bayramı” olduğuna inanabilir misiniz?

Bende yeni öğrendim. Adnan Atabek ve Muazzez İlmiye Çığ Hristiyanların Noel bayramının tamamıyla Türklerden alınmış olduğunu öne sürüyorlar!

Türklerin tek tanrılı dinlere girmesinden önceki inanışlarına göre; yerin göbeği sayılan yeryüzünün tam ortasından bir “Akçam Ağacı” bulunuyor. Bu ağacın tepesi de gökyüzünde oturan Tanrı Ülgen’in sarayına kadar uzanıyor. Buna da “Hayat Ağacı” diyorlar. Bu ağacı motif olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde bulabilirsiniz. Ülgen insanların koruyucusu, sakallı ve kaftan giymiş olarak sarayında oturuyor. Geceyi , gündüzü, güneşi yönetiyor.

Türklerde güneş çok önemli. İnançlarına göre; gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık’ta gece, gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra da gün, geceyi yenerek zafer kazanıyor. Bu güneşin yeniden doğuşu; bir “Yeni Doğum” olarak algılanıyor Türklerde… Bayramın adı “Narduğan”. Nar=Güneş, Duğan da doğan. Astronomik olarak o günden itibaren geceler kısalmaya, günler uzamaya başlıyor.

İşte bu güneşin zaferini ve yeniden doğuşunu Türkler, büyük bir şenliklerle “Akçam Ağacı” altında kutluyorlar. Bu yüzden Çam Bayramı da deniyor buna. Güneşi geri verdi diye Ülgen’e dualar ediyorlar. Duaları Tanrı’ya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar. Dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilek diliyorlar Tanrı’dan. İnanca göre, bu dilekler muhakkak yerine geliyor. Bu bayram için evler temizleniyor ve en güzel giysiler giyiliyor.

Ağacın etrafında şarkılar söylenip, oyunlar oynanıyor. Yaşlılar ziyaret ediliyor. Aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar. Bayram aile ve dostların buluşmalarıyla kutlanırsa ömrün uzayacağını ve uğurlu geleceğine inanıyorlar. Yazılana göre “Akçam Ağacı” sadece Orta Asya’da yetişiyormuş. Mesela Orta Doğu’da bu ağacı bilmezlermiş.

Bu kutlamalar Türklerden Hristiyanlara geçmiştir. Hristiyanlar, Hunların Avrupa’ya gelişlerinden sonra onlardan görerek almışlardır bu törenleri deniyor. İsa’nın doğumuyla hiçbir ilgisi yok! Ortada bir doğum var ama, o da güneşin yeniden doğuşu!..

Ansiklopedilerde bu olayın sonradan pagan halklarında alınıp İsa’ya yakıştırıldığı yazılıyor. Buna göre imparator Kontantin (324-337) zamanında İznik’te toplanan Konsül’de 22 Aralık güneşin doğumu için yapılan bu “Pağan Bayramı” İsa’nın doğumu olarak 24 Aralık’a alınıyor buna da Noel Bayramı deniyor. Batı Kilisesi yani Katolikler bir gün sonra yani 25 Aralık’ta kutluyorlar. Çam süsleme ise ilk olarak 1605’te Almanya’da görülüyor ve oradan Fransa’ya ve diğer Hristiyan ülkelere geçiyor.

Ne kadar ilginç değil mi? Batı, en büyük bayramını göçebe ve ilkel(!) olarak tanımladığı Türklerden yürütmüş. Yeni yapılmakta olan çalışmalarla Batı’ya Türklerden kim bilir daha nelerin geçtiği ortaya çıkacak! Belki de yazının ve dillerin anasının da Türkler olduğu kanıtlanacaktır.

Yukarıdaki tüm bilgiler ülkemizin bir numaralı Sümeroloğu, tarih araştırmacısı ve yüz yaşını aştığı halde hala çalışmalarını yürüten ve hiç aksatmadığı için kendisine “Muazzam muazzez” denen Muazzez İlmiye Çağ hocamıza ait.

Anlattıkları çok ilginç ve nereden nereye diyor insan.

Artık yılbaşını gönül rahatlığıyla kutlayabilirsiniz!

2018 yılında hepinize sağlık, mutluluk ve esenlikler dilerim sevgili Denge okurları.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.