Türkiye 17 gün süreli tam kapanmaya girdi. Biz 65 yaş üstü vatandaşlar kararlara müthiş bir disiplin içerisinde uyuyoruz. Benim Aydın Gazeteciler Cemiyeti’nden tanıtım kartım olmasına karşın bir sene içerisinde bir saat bile dışarı çıkmadım. Sebze, meyve ve diğer zaruri ihtiyaçlarımızı çocuklar Aydın’dan tedarik edip bize gönderiyorlar…
Ama çevremizdekiler herkes sokakta, bu nasıl kapanma? Söylentileri çoğalınca durumu bir de ben göreyim diye Davutlar Meydanı’na indim. Bir de ne göreyim. Herkes sokaklarda, arabalar trafik yoğunluğundan gıgım gıdım hareket halinde…
Eline bir poşet alan sokakta kimisi güya markete gidiyor, kimisi Camii’ye, kimisi maaş çekmeye…
Devlet Başkanı tam kapatmaya geçiyoruz diyor. Nerde Devlet Başkanı’nın talimatlarına uyulup uyulmadığını denetleyecek ve uyulmasını sağlayacak polis? Davutlar’da polis karakolu sütre gerisinde polislerde orada dışarı çıkmayı düşünmüyorlar herhalde…
Herkesin yaptığı yanına kar kalırsa, kar kaldığını da herkes görür, bilirse, Devlet Başkanı’nın sözü bile böyle rahat çiğnenirse, bu ülkede salgın azalır mı? Yasaklar yumuşar mı? Şımarık hanımlar deniz kıyısında köpek gezdirirken, fakir muhitlerde analar, baba artık para getiremediği için çocuklarını suyuna tiritlerle doyurmaya devam etmezler mi? İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu? Devletin bizzat Devlet Başkanı tarafından her kanalda bir saat anlattığı, sebebini izah ettiği kuralları hiçe saymak hem de herkesin gözleri önünde umursamamak serbestken ve sizin polisiniz “Erkekliğin onda dokuzu kaçmak, biri hiç görünmemek oynarken”, bu salgın nasıl azalacak, hayatımıza birazcık yumuşama nasıl girecek, söyler misiniz? Düzene, kurala uyan bizim gibiler gerzek…
Devleti ve onun başkanını hiçe sayanlar serbestken, nasıl olacak bu işler düşünemiyorum. Ancak kime sorsanız “Bizim iznimiz var”, “Biz muafız” diyor. Tüm imalathaneler açık. Fabrikalar, marketler açık. Sadece ilaç yada gıda değil ayakkabıdan, kozmetiğe her türlü üretim kesintisiz sürüyor. İnşaatlar da öyle. Bu nasıl tam kapanma? Çiftçi belgesi olan yasaktan muaf olacak diye vatandaş ziraat odalarının önlerinde uzunca kuyruklar oluşturdu.
Kaymakamlıklarda izin talepleri fazlalıkla var. Büyükşehirlerde yaşayan vatandaşlar, tam kapanmayı duyunca otogarlara, havaalanlarına akın etti. Bu şekilde olursak daha çok tam kapanma süreçlerine gireriz biz…
Kısacası kapanan yalnızca esnaf. Yani eve hapsedilen ve maalesef artık rutin hale gelen çocuklar ve 65 yaş üzerine bir de esnaf ve kamu görevlilerinin bir kısmı eklendi. Değişen bu…
Kabustan biran önce kurtulalım. Ekonomik açıdan bu süreci değerlendirmek gerekirse, esnaf ve vatandaş halimiz ne olacak diye tedirgin. Esnaf ve vatandaş destek bekliyor. Vatandaş ödenecek faturalarım, kredilerim var diye yakınıyor. Esnaf aylardır siftah yapamıyor.
Covid-19 kendisini bize farklı şekillerde sunmaya başladı. Şimdi de Hindistan mutasyonu ile karşı karşıyayız. Türkiye’de 5 kişide görüldü. Gün geçtikçe iş daha ciddi bir hal alıyor. Aşı olayı karmaşık bir hal aldı. Biontech aşısının 2. Dozu ertelendi. Bu şekilde olunca vatandaşın güveni de zedeleniyor. Biz yine de kendi sorumluluğumuz bilincinde olmaya devam edelim. Maske-mesafe ve temizlik kurallarına uyalım.
Lütfen yasaklara uyalım, evde kalalım. Halkın nefes aldığı, ilçemizin merkezinde bulunan yeşil alanlarımıza gözümüz gibi bakalım. Ülkemizin bugün elde ettiği ekonomik gücün gerçek sahibi bunda emeği ve alın teri olanlardır. Her geçen gün daha da gelişen ve güçlenen ülkemizin gelişmesinde bu güce çok ihtiyacımız vardır.
Bir kere tam kapanma böyle olmaz, soruyoruz hiç kimse evinden çıkmayacak, hiç kimse işine gitmeyecek öyle mi? Yok öyle değil!,,, Diyorlar. Fırıncılar hariç. Neden? Millete ekmek lazım. Fırıncının unu nereden gelecek? Değirmenden. Değirmenciler de hariç diyorlar. Değirmenciye buğday nereden gelecek? Çiftçilerden. Onlar hariç diyorlar.
Fırıncıyı anladık. Manav, kasap, bakkal? Doktor, asker, polis? Kuryeler? Onların hepsi hariç…
Fabrikalar, üretim tesisleri, enerji santralleri çalışanları, telekominikasyon çalışanları, stratejik personel? Onlarda hariç! Pekala nüfusun nerede ise üçte biri hariç. Geriye kim kalıyor? Çocuklar, emekliler, iş güç sahibi olamayanlar, boş gezenler…
İşte bunlar haftalarca “Kapanmalı”! diyorlar. Bu ne biliim! Kuruluna basit bir soru sormak istiyorum. Bu şekilde “Kapanarak” salgını engelleyen ve yok eden bir ülke var mı? Yok!...
Burnumuzun dibinde defalarca “Kapanma” önlemi almış ve hiçbir kazanç elde edememiş ülkeler var mı? Var! Defalarca denendiği halde hiçbir faydası olmadığı görülmüş bir uygulamayı sizler neden ve hangi kanıta dayanarak bu millete dayatıyorsunuz.
Elinizde uzun süreli kapanmaların Kovid-19 salgınını engellediğine dair bir bilgi, bir bilimsel çalışma var mı? Yok!... Sizin zaten böyle bir çalışma yapmaya niyetiniz yok onu gördük de, başka ülkelerde böyle bir çalışma sonucu var mı? Yok!... O zaman vatandaşa saygısızlık ediyorsunuz…
Hepinize iyi hafta sonları değerli Denge okurları.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.