Teknolojik gelişmeler ile birlikte bayramların kutlanma şeklide değişti. Bir zamanlar yollanan kartpostallar, açılan telefonlar ile kutlanan bayramlar, internetin günlük hayatın bir parçası olması ile birlikte dijital kutlanmaya başladı.
İnternet kullanıcılarının çoğu, bayram mesajlarını kendi cümleleri yerine şairler yazarlar tarafından yazılan bayrama ilişkin sözleri yollayarak arkadaşlarının bayramını kutluyor. Geçtiğimiz bayramda ise en çok Can Yücel’in “Bayram” isimli şiirinden dizelerin paylaşılması dikkatleri çekti. Ünlü şair Orhan Veli Kanık, şiirlerini sevgilisine kendi şiirleri gibi okuyan postacıya çok kızdığında Postacı “şiirler yazanın, değil ihtiyacı olanındır” demiştir. Ben de o postacıdan yola çıkarak geçmiş bayramını kutlamak ve duygularımı size aktarabilmek için değerli şair Can Yücel’in şiirine sığınıyorum:
BAYRAM
Nefes almak bayramdır mesela; günün
birinde soluksuz
kalınca anlar insan…
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu
karanlık öğretir;
sevmeninkini yalnızlık…
Sızlamayan her organ, hele de burun
direği bayramdır.
Bayramdır, elden ayaktan düşmemek,
zihinden önce bedeni
kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp
“çok şükür bugünü de gördük” diyebilmek…
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da
kangren olmuş bir
ilişkiyi bitirmek de öyle…
En acıktığın anda dumanı tüten bir
somunun köşesini bölmek, korktuğunda
güvendiğine sarılabilmek, dara
düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.
Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, müşfik
bir sevgiyle
okşayan anne bayramdır.
“Ona güvenmiştim, yanılmamışım, sözü
bayramdır.
Hiç aldatmamış,aldanmamış olmak bayram…
Yeni eve asılan basma perdeler, alın
teriyle kazanılmış
ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam
Kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin
tende gezmesi, nice adağın ardından çınlayan
çocuk sesi bayramdır;
Ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram…
Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur. Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler. Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır. Her gününüz bayram olsun..!
İkinci bayram şiirimiz Güzel Çamlı’dan emekli öğretmen Mehmet Fikret Ünalan’dan:
Bayram Gelmiş Diyorlar
Bayram gelmiş diyorlar, anam, babam nerede?
Ne dönme dolabımız, ne tahta atımız var.
Hani yastık altında gizli urbam nerede?
Akrabayı toplayan ne eski çatımız var.
Yüzlerimiz gülmüyor, dertler çok, tasalar çok
Bir sükunet sormayın, sevinç çığlıkları yok
Hatırlamaz hiç kimse, kimler aç kimler ki tok
Kapılarda bir kilit, dolapta etimiz var.
Zengin sofrası süslü, nadide ahçılardan
Allı, güllü mendiller, çıkmıyor bohçalardan
Fakir fukara şaşkın geçemez bahçelerden
Danışma da güvenlik, o yoksa çitimiz var.
Köylük yerler boşalmış, herkes koşmuş şehre
Nerede bayram aşlık, ambarlarda zahire
Gram desen tahıl yok,mutfaklarda mahire
Bahçelerde bakımsız, sararan otumuz var
Mehmet Fikret Ünalan hocamın şiirinden bir bölümünü buraya aldım bayram nedeniyle… Siz kendisinin şiirlerini merak ediyorsanız mutlaka bulun ve okuyun çok seveceksiniz.
Değerli Denge okurları geçmiş bayramınızı kutlar, iyi hafta sonları dilerim.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.