Doğma büyüme Sivaslıydı...
Zor hayat şartları onu yaşından çabuk büyütmüştü.
Lise mezunuydu ama artık lise mezunları için de iş bulmak o kadar kolay değildi.
Bir gazetede işe başladı..
Gözü açıktı..
Her işi sorgusuz sualsiz hallediverirdi..
Sonra bu cevval çocuğu ulusal bir Haber Ajansı'nın muhabiri keşfetti.
Ofis boy olarak girmişti Ajansa..
Ama bir süre sonra neredeyse Ajansın tüm İşlerinin üstesinden gelir oldu.
Çoğu zaman muhabir ağabeyi ofisi terk ettiğinde telsizi dinler "Bir haber çıksa da ben koşsam" diye geçirirdi aklından... Öyle ya bir haber yapacaktı Türkiye onu tanıyacaktı.
Gazetecilik aşkı içinde vardı..
Bir haber yapmalıydı Türkiye O'nu tanımalıydı. Zaten para da almıyordu...
Sevdiği işi yapıyordu.
Bir gün bir haber yapacaktı Türkiye O'nu tanıyacaktı.
Bir gün 10 kişinin öldüğü trafik kazasına ilk giden ofis boy oldu. Görüntü çekmiş fotoğraf çekmiş, heyecandan yerinde bile duramaz olmuştu. Bulduğu emanet arabayla görüntüleri bölge merkezi Kayseri'ye getirdiğinde elleri titriyordu. "Abi" dedi müdüre "sadece bizde var."
Ama Bölge Müdürü O'nu tanımıyordu? Kaset vtr ye girdi o heyecanla olayı anlatıyordu.
Gazeteci abisi O'nu tanımıyordu ama O bir gün bir haber yapacaktı Türkiye O'nu tanıyacaktı... Sonra O haber O'nun Ajans muhabirliğini başlattı.
Artık Ajansın Sivas Muhabiriydi...
Çok iyi para almıyordu ama, şehrin Belediye Başkanı, Valisi, Savcısı Emniyet Müdürü O'nu çok seviyordu..
İlk aşkı gazetecilikti..
İkinci aşkı ile de tanışmasının ardından evlendi...
İki çocukları oldu..
Çok para almıyordu ama namerde de muhtaç olmuyordu.
Hatta kriz döneminde maaş alamadığı için eşinden habersiz bayram günü evlilik yüzüğünü de satıp evine bayram şekeri bayram kahvesi almıştı.
Olsun... Bugünlerde geçecek O bir gün bir haber yapacak O'nu tüm Türkiye tanıyacaktı. İçindeki habercilik aşkı her geçen gün yakıyordu O'nu. Öyle haberlere imza attı ki.. Ama bir gün bir haber yapacak O'nu Türkiye tanıyacaktı.
Çalışkanlığı, dürüstlüğü, gazeteci duruşu ve habercilik heyecanı yüzünden O'nu Sivas'ta tanımayan yoktu.
Bir gün bir parti lideri onca gazetecinin içerisinde, O'na dedi. "Seçim gezimize sende benimle birlikte gel."
İlk kez helikoptere binecekti. Hem de bir genel başkanın davetlisi olarak. Müdürü ve üstleri "Gerek yok Sivas'ı bos bırakma" dediler ama o çok istiyordu. Sivas'taki tüm gazeteciler arasında kendisine yapılmıştı bu teklif. Hem hayatında ilk kez helikoptere biniyordu. Ertesi gün öğle saatlerinde sesini tüm Türkiye duydu. "Hanımefendi Helikopterimiz düştü BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu ile birlikteyiz" "Üşüyorum donmaya başladım"
Ve İsmail Güneş bir haber verdi tüm Türkiye duydu..
Tüm Türkiye'nin gözleri önünde bulamadılar İsmail'i..
İsmail öldü...
İsmail son bir haber yaptı ...
Yalnız Türkiye değil tüm Dünya duydu.
Hepinize iyi hafta sonları değerli DENGE okurları.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.