Dünkü Ts - Fb maçı ile ilgili bir Beşiktaşlı olarak dört taraflı bir değerlendirme yapacak olursak;
- Ts kısmında aslında üzerinde çok fazla tartışılacak pek birşey yok. Her geçen sene artan düşmanca bir tutum ve bu durumu sürekli körükleyenler var. Rakip takımların gazlaması, taraftarı kışkırtan futbolcular, yapılan paylaşımlar, kaos ortamı oluşturmak isteyenler vs. Kaç tane olay oldu Fb- Ts arasında, peki bu olaylardan kaçı Ts'nin işine yaradı? Bu zamana kadar olduğu gibi bu şekilde de devam edecek, çıkan olaylardan sonra Ts kulübü zarar görecek, Türk futbolu zarar görecek. Şimdi bunu yapanlar Ts'nin iyiliğini mi düşünüyor yoksa geçmiş senelerde yaşanan olaylardan dolayı duydukları kişisel nefreti bastırmaya mı çalışıyorlar? Kişisel nefret değil demeyin buna, çünkü yüksek ihtimal ile Ts'nin stadı belli bir maç seyirciye kapatılacak. Türkiye Kupası'nı almak ve ligte 3. olmak adına çıkacağı önemli maçlarda seyircisinden mahrum kalacak belki. Sen bir rakibine karşı sürekli galibiyet almak istiyorsan, onu şampiyonluktan etmek istiyorsan; bunu ona zarar vererek yapamazsın, ondan daha iyi olarak yaparsın. Ee sen daha iyi olmak yerine birçok sene Ts-Fb maçlarında olay çıkartarak takımını aşağı çekivorsun.
cezalar almasını sağlıyorsun, motivasyonunu kaybediyorsun. Olay çıkan maçlarda Fb'nin aldığı sonuçlara ve olay çıkmayan maçlarda Ts'nin aldığı sonuçlara açın bakın. Senin bu maçta rakibine vereceğin en büyük zarar, şampiyonluk yolunda ilerleyen rakibinden 3 puanı söküp almaktır, bunu yapamayıp ardından sahaya inmek bana göre sadece Ts'ye değil, büyük kulüplere yakışmayan bir durumdur. He bu sadece Ts maçında mı oldu derseniz, hayır, son da olmayacak gibi görünüyor, sebebini de yazının diğer kısımlarında anlatılacak unsurlarda aramak gerekiyor.
- Fb kısmına gelecek olursak; belki birçok serzenişinde haklı olabilir ama geçmiş senelerde benzeri olaylarda tutumu ne oldu ona bakmak gerekir. Şimdi Osayi ve Batshuayi'yi kahraman ilan edecekler neredeyse ve ceza almaları halinde takımı sahadan çekin şeklinde yorumlar yapılıyor. Ee bunun çok benzeri olan Josef de Souza olayında, Josef de Souza'nın ceza alması yönünde tweetler atan, yorumlar yapan siz değil miydiniz? Dün teknik direktörünün kafasına bir madde isabet etti buz tedavisi uygulandı. Siz değil miydiniz; Fb-Beşiktaş maçında Şenol Güneş'in tribünlerinizden atılan maddeler sonucu kafasının yarılmasının ardından bu durumla dalga geçip, sonraki maçta kafanıza bandaj sararak o şekilde maçı takip eden ? Şimdi önümüzde bu örnekler varken, nasıl bu olayların sonuçlarından farklı bir karar ve tutum bekleyebilirsiniz? Bu olaylarda çıkarınızın değil, doğrunun yanında olsaydınız, bugün belki samimi gelirdiniz.
- Gs kısmında ise; iki hafta önceki derbiden başlayarak bugüne gelmemiz gerekiyor. Biz geçmişte şampiyonlukları ne şekilde elimizden aldığını bildiğimiz bu takıma karşı galibiyet için verdiğimiz mücadelenin ardından bazı taraftarlar; Koç firmasına ait Beko'nun Beşiktaş'a 1989'da ilk sponsor olduğunu, Rahmi Koç'un Süleyman Seba ile dostluğunu, ayrıca başkan farketmeksizin birçok dönemde Beşiktaş'a olan desteğini ve Beşiktaşlılığını görmezden gelip utanmadan sıkılmadan çeşitli iftiralar attılar. Bazıları Beşiktaş - Fb dostluğu oluşturmaya çalışıp, bakın bize karşı birlik oldular edebiyatı yapmaya çalıştılar. Kendi takımını kenetleyip, birleştirmek için bile bir başka camiayı karalamaya çalışanlara şunu söyleyebiliriz; bizim size karşı mücadelemiz Fener'in şampiyon olmasını istediğimizden değil, sizi sevmediğimizden kaynaklanıyor. Dün ise bize iftira atanların, Ts'nin kazanma arzusu ile verdiği mücadele ve sonrasında yaptığı taşkınlara karşı tam zıttı bir tutum sergileyip Ts'yi savunma derdine düştüğünü gördük. Bizim iki hafta önce de bugün de duruşumuz belli iken sizin çıkarlarınız uğruna bu konudaki iki farklı tutumunuz, geçmiş senelerin ve neden 100 şampiyonluğunuzda olsa bize rakip olamayacağınızın ve saygı göremeyeceğinizin net bir örneğidir.
Son kısımda ise maçın hakeminin bu olaylara etkisini değerlendirmek gerekiyor. Birçok kişi olayların bu noktaya gelmesinin maçın hakeminin de etkisinin olduğunu söylüyor. Maç esnasındaki hatalı kararlar ve tribünde yaşanan taşkınlıklara rağmen maçın durdurulmamasının bunda etkili olduğu konuşuluyor. Maçın hakemi kim peki ? Seneler önce 2 hafta üst üste maçlarımıza atanip, 2.yönettiği ve şampiyonluk için kritik 1-0 yenildiğimiz bir maçta penaltımızı vermeyen ve sık sık Beşiktaş maçlarında verdiği yanlış kararları ile bilinen, haftalar önce yönettiği bir maç nedeniyle bir kulüp başkanı tarafından yumruklanan, iki hafta önce Beşiktaş - Gs derbisinde skora etki edecek hatalı kararlarıyla maça damga vuran ve iki hafta sonra adeta bir ödül niteliğinde yine bir derbi maçına atanan ve bütün bu olaylara rağmen nedendir bilinmez "ligimizin iyi hakemlerinden birisi" olarak nitelendirilen bir hakem ...
Sonuç olarak; çıkarlarımız, doğrularımızın önüne geçtiği sürece, kulüplerimiz adaletin değil ayrıcalığın peşinde koştuğu sürece ve olaylarda sürekli canı yananın sesi çıkıp, diğerlerinin sessiz kaldığı veya çıkarları doğrultusunda hareket ettiği sürece bu olay ne son olur ne de sondan bir önceki ...
Hepinize iyi hafta sonları sevgili DENGE okurları…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.