Takip Et
  • 18 Ağustos 2017, Cuma

ÖSYM

Haftada bir gün yazınca bazı olayların gerisinde kalıyorsunuz. Yıllarca gençlerimizi üniversiteye hazırlayan Aydın’ın en büyük dershanesinde 14 yıl yöneticilik yapmış birisi olarak son üniversite sınavları hakkında benimde bir iki sözüm olacak.

 

Anadolu lisesi mezunu 396 bin adayın 138 bini, Fen lisesi mezunu 22 bin adaydan 12 bini bir lisans programına yerleşirken, katsayı farkının ortadan kaldırılmasına ve hiçbir devlet okullarına verilmeyen milyonlarca desteğe, yönlendirmeye, yatırıma ve olanakların neredeyse sonsuz olmasına rağmen 222 bin 935 İmam Hatip lisesi mezunundan sadece 40 bini lisans tercihlerine yerleşebildi. ÖSYM verilerine göre İHL mezunu her 5 kişiden sadece biri üniversite hayaline kavuştu. Son dönemde milyarlarca liralık teşvikler ile yine devletin adres gösterdiği özel liselerden mezun adayların 147 bininden 65 bini bir lisans programına yerleşti. Özel Fen liselerinden ise 6 bin 619 adaydan 3 bin 905’inin lisans tercihlerine yerleşmesi de dikkat çekti. Bu sonuçlara göre en başarılı liseler sıralamasında İmam Hatipliler hem puan ortalaması hem de yerleşen öğrenci sayısında sonuncu oldu.

Bir de sınav rezaleti var. Ömrünüzün en güzel ve verimli yıllarını üniversiteye yerleşmek için harcıyorsunuz. Kitaplar, özel dersler, kurslar… Büyük sınava giriyorsunuz. Büyük bir heyecanla ailece büyük umutlarla sonuçların gelmesini bekliyorsunuz.

 

Sonuçlar açıklanıyor

Diyorlar ki: “Kazandınız!” Bir anda dünyanın en mutlu insanı oluyorsunuz, aileniz tüm akrabalarına, dostlarına sizinle ne kadar gurur duyduğunu anlatıyor. Üniversiteye kayıt olacağınız gün için geri sayarken, bir telefon geliyor. Diyorlar ki, “Bir yanlışlık oldu aslında üniversiteyi kazanamamışsınız, pardon!”

 

Böyle bir rezillik, böyle bir utanmazlık, böyle bir vicdansızlık olur mu? Söz konusu ÖSYM ise olur! Hem çocukları bir dakika geç kaldı diye sınava alma bir senelerini ziyan et hem de onların en verimli çağlarında hayata küstür.

 

Bir zamanlar FETÖ’ye soru sızdırarak milyonlarca gencin hakkını, emeğini, hayallerini çalan ÖSYM, bu seferde üniversite sınav sonuçlarını bir ayda iki kez yanlış hesaplayarak yeni bir rezalete ve beceriksizliğe imza attı.

 

Eskiden FETÖ vardı peki şimdi ne var? Hayatıyla oynanan binlerce çocuğa nasıl izah edeceksiniz bunu?

 

Şakası yok bunun her yıl iki milyon gençten milyarları kayıt parası diye al sonra bir sınavın altından yüz akı ile çıkamama, böyle beceriksizlik olur mu? ÖSYM düzenlediği sınavlarla her yıl milyonlarca insanın kaderini belirliyor.

 

Revizyon yapılacakmış… Değil revizyon, rektifiye yapsan kurtulamaz ÖSYM!

 

Bu saatten sonra güvenirliliği, itibari ve imajı böylesine sıfırlanmış bir kuruma evlatlarının kaderini teslim eden de ettiren de büyük bir vebalin altında kalır.

 

Yazımı sonlandırırken bir gözlemimi belirtmek isterim: 250 bin açık kontenjan bulunurken ilahiyat Fakültelerinin hepsi tamamen doldu. Ne demiş büyüklerimiz: ” Zaman sana uymuyorsa sen zamana uy…”

 

Hepinize iyi hafta sonları sevgili Denge okurları 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.