Önce güzel sözlerle, güler yüzlerle geldiler. ‘Milli görüş gömleğini çıkardık, Avrupa Birliğine girmeyi çok istiyoruz, kimsenin yaşam şekline, giyim tarzına düşünce ve fikirlerine, kültür, anane ve etnik yapısına müdahale etmeyi düşünmüyoruz. Biz Türkiye’ye ileri demokrasiyi getirmek istiyoruz, Türkiye’yi dünya lideri bir devlet yapmak istiyoruz’ dediler. Benim gibiler yemediler, ama halkın yarısına yakını inandı. Sürekli mağduru oynayarak binlerce, onbinlerce kişiyi mağdur ettiler, orduyu tarumar ettiler, hele deniz kuvvetleri yok edildi adeta…
Önlerinde set olarak gördükleri askeri vesayeti geriletince, kendilerine bir özgüven geldi. ‘Her şeyi biz biliriz, biz yaparız’ demeye başladılar. Ondan sonra Kadıköy vapurundan inenlerin kıyafetlerine, parkta oturan kızlı erkekli kalabalıklara taktılar. İçkiyi yasaklamaya televizyon ve gazetelere sansür koymaya çalıştılar. ‘İçecekseniz evinizde zıkkımlanın. Osmanlı padişahları ömürlerini at üstünde seferlerde geçirmişlerdir’ demeye başladılar.
‘Komşularla sıfır sorun’ dediler etrafta komşu kalmadı, ‘dünya lideriyiz’ dediler, Suriye Devlet Başkanı Esat’ın bile bunları takmadığı görüldü.
Çıraklık devri, kalfalık devri ve ustalık devri derken çuvallamaya başladıkları görüldü. Başbakan, ‘Kadıköyle Bakırköy bir zamanlar köydü, şimdi birer modern şehir oldu. Biz belediyeciliği biliriz’ derken, Kadıköy ve Bakırköy Belediyelerinin yıllardır, muhalefet tarafından yönetildiği ortaya çıktı. İzmir’e ‘gavur’ dediler, İzmir halkı bu sözü ciğerinin bir tarafına yazdı. ‘Kızlı erkekli olmaz’ dediler, meğer babalı oğullu oluyormuş, Türk halkı bunu da öğrendi.
‘Duble yollar yapacağız’ diye geldiler, meğerse duble yolsuzluklar olacakmış yavaş, yavaş ortaya çıkıyor. Ulu Önder büyük Atatürk’ün çeşitli etnik gruplardan büyük bir savaş sonrası bir millet yaratmasını da hazmedemediler. Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Arnavut diye milleti böldüler. Alevi vatandaşlarımızı ve azınlıkları küçümsediler ve ötekileştirdiler. Dünya’nın ilk yirmi ekonomisi içindeyiz derken, cari açık çığ gibi büyüdü. Özelleştirme adı altında satılmadık KİT kalmadı..
Atatürk'ümüzün yadigarı Sümerbank, Etibank, PTT, Türk Telekom, Tekel, SEKA’lar daha niceleri yandaşlara peşkeş çekildi.
Memlekette korku imparatorluğu yaratıldı. ‘Gak’ diyeni, ‘guk’ diyeni hücreye kapattılar. İçerideki binlerce kişi yıllardır tutuklu ama suçlarının ne olduğunu maalesef bilmiyorlar. Türkiye’deki muhalefet partileri hem yetersiz, hem de vizyonsuz olduğu için yıllarca at oynattılar. Bir 20 yıl daha iktidarı rahat, rahat götürebilirlerdi. Muhalefet de seyrederdi. Ama Yüce Tanrı’nın sopası yok derler, fakat tokadı da ağırdır.
Beraber yola çıktıkları derviş iki gün önce televizyonlarda şöyle diyordu: “Gayrimeşruyu, meşru yaptılar, yetim hakkını yediler. Bunların ne bu dünyada, ne de öteki dünyada yoldaşlığını ve kardeşliğini Allah bize nasip etmesin.”
Aydın’da ise seçimlerden öyle bir ümitlerini kesmişler ki, koydukları adayla adeta bunu simgelediler. Çok sevdiğim, yıllardır tanıdığım ve her zaman saygı duyduğum Deniz Atay’ın oğlu, AK Parti Aydın İl Başkanı Sadık Atay; “Adayımızla Aydın’ı karış, karış tarayacağız“ diyordu. Ben de diyorum ki; siz bu adayla değil karış karış, santim tarasanız hiçbir şansınız yok. İl başkanı olarak siz aday olsaydınız kazanır mıydınız bilemem, ama bu adayın alacağı oyları rahat ikiye veya üçe katlardınız. Bundan adım gibi eminim. Bir de son olayların zaten hiç şansı olmayan bu adaya daha büyük bir darbe vurduğu kanısındayım. Genel Müdürü sorguya alınan bir genel müdür yardımcısı Aydınlılardan nasıl oy isteyecektir. Aydın’da seçim MHP ile CHP arasında geçecek gibi görünüyor. Şimdiden bir şeyler söylemek için kahin olmak gerekir, maalesef ben de kahin değilim. Yalnız çok sevdiğim yeğenim Barış Altıntaş’a amcası olarak bir çift sözüm var; Barış çok havalardasınız, ayakları yerden kesilenlerin düşmeleri çok daha fazla travma yaratır. Dengesiz düşenlerin ağzı, burnu, kaşı yarılır. Ne olduğunu anlayamazlar.
Allah kimseyi DENGE’siz bırakmasın diyorum, sevgili Denge okurları. Hepinize iyi hafta sonları dilerim. Sağlıklı kalın…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.