Yazım yanlışları, hem okuyan hem de yazanı haklı olarak rahatsız ediyor. Türkçenin yanlış yayılmasına da olumsuz etken oluyor. Yaptığımız bir yazım yanlışı tahmin edemeyeceğimiz sayıda insanın Türkçeyi yanlış öğrenmesine ve yanlış kullanmasına neden olabiliyor.
Her dil yanlışı bir Türkçe cinayeti aslında. Gazetede yazım hataları ve Türkçenin yanlış kullanımlarından özenle kaçınmak şart. Okura saygının ve kaliteli gazeteciliğin de gereği bu.
Ayrıca her medya kuruluşunda yazım kuralları konusunda bir bütünlük olmak zorunda. Sözcüklerin, kısaltmaların yazımı ve işaretlerin kullanımı sayfalar, bölümler de rastladığım yazım yanlışları ve yazım birliği sağlanmayan dil sorunlarına birkaç örnek vermek istiyorum:
Arttırma: Bu yanlış bir yazım bir şeyin artmasını sağlamak, çoğaltmak, tasarruf etmek anlamlarına gelen sözcük tek “t” ile artırma biçiminde yazılır.
Tek tırnak: Bir alıntı içinde içinde başka bir alıntıyı göstermeye yarar. Tek tırnak çift tırnak olan yerlerin içinde kullanılır. Kendi başına kullanılmaz. Başlıklarda ve haberlerde tek tırnağın bağımsız olarak kullanılması yanlış.
Geçtiğimiz hafta: Zamanı biz geçmeyiz, zaman geçer. O nedenle “geçtiğimiz” yerine “geçen ay, geçen hafta, geçen gün” denilmelidir.
Tane: Adet anlamındaki bu sözcük cansızlar için kullanılır. Ancak siyasetçiler ve hatta bazı gazeteciler, insanlar için de “tane” diyor ve bu yanlış haber yazımlarında aynen kullanılıyor.
Sayılar: Tek rakamlı sayıların yazıyla, çift ve daha fazla haneli olanların ise rakamla yazılması okumayı kolaylaştırır. 5 yerine beş yazmak, onbeş yerine 15 yazmak gibi…
Bileşik sözcükler: Sık yapılan yanlışlardan. İstisnaları olmakla birlikte birleştirmede temek kural “yan yana gelince farklı anlam içermeleri” o nedenle birleştirmede kendi anlamlarını koruyan sözcükler ayrı yazılır.
Giriş/Çıkış yapmak: Girmek de fiil, yapmak da. Girdi demek için yapmak fiiline gerek yok. “Girdi” denmesi yeterli. Böylece bir sözcük de tasarruf edilmiş olur. Zaten bir yere giriş yapılmaz, girilir. Çıkış yapılmaz, çıkılır.
Yabancı sözcükler: Yerel gazetelerde bile İngilizce sözcükler kullanıldığına tanık oluyoruz.
“Hardcore startup- çalışan gençler” “Contemporary İstanbul” (sanat) bunlardan bir kaçı. Türkçe yazdığımıza göre dilimizde karşılığı olan kelimeleri İngilizce yazmak yanlıştır. Yabancı sözcük kullanıldığında da parantez içinde Türkçesini eklemek gereklidir. Bütün okurların o dilleri bildiğini varsayamayız.
Tabi/Tabii: Tabi sözcüğü “bağlı/bağımlı anlamına geliyor. Tabii doğal demek. İki sözcüğün arasında bir “İ” farkı var ama anlamları tamamen çok değişik.
Düzeltme (şapka) işareti: Düzeltme işareti (^), yazılışları aynı, anlamları ve söylenişleri farklı olan kelimeleri ayırmak için kullanılır. Hala (babanın kız kardeşi), hâlâ (henüz), adet/ âdet (gelenek, alışkanlık), kar (yağış)/ kâr (gelir) örneklerindeki gibi sözcüklerde düzeltme işareti konulmadığı zaman kelimenin anlamı değişebilir.
Gasp etmek: Bir mal, para ya da değerli bir eşyayı, ona sahip olan kişiden zorla almaya ”gasp etmek” denir. Ama polisiye haberlerde insanların da gasp edildiğine tanık oluyoruz. Örneğin, “Ayşe teyzeyi gasp ettiler” deniyor. Oysa insan gasp edilmez.
Son zamanlarda kullanılan bir deyim var “eninde sonunda bu deyimin kullanılışı dil bilimcilerini ikiye bölmüş durumda bir kısmı “eninde sonunda” yı kullanmak gerektiğini söylüyor, bir kısmı ise "önünde sonunda" gerektiğini iddia ediyor. Ben aslının "önünde sonunda" olması gerektiğini düşünüyorum; çünkü bu karşıt anlamlı sözcüklerle yapılmış bir deyim. “En” ve “son” sözcükleri arasında bir ilişki yok; ama “ön” ve “son” birbiriyle ilişkili sözcükler. Ö/e/i sesleri arasındaki dönüşme sonucu “önünde”, “eninde” olmuş yazıya geçirme de hızla yayılmıştır. Bu dönüşmede ses benzerliğinin etkisi vardır. Nitekim “ölünün gürü” (ölünün mezarı) dönüşerek “elinin körü” olmuştur halk arasında. Dil derneği açıklamalarında da “eninde sonunda” kullanılıyor.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde ise her ikisi de gösterilmektedir. Kısacası günümüzde yaygın olarak kullanılan hali “eninde sonunda”dır.
“Sözde” sözcüğü yine moda oldu. İlgili, ilgisiz, yerli yersiz bir çok gazete haberinde karşımıza çıkıyor. Örneğin ABD’nin yeni başkanı Trump’ın vize yasağını askıya alan federal yargıç için “sözde yargıç” diye söylendiği gazetelere haber olmuştu. Bir başka gazete haberinde “4 sözde emir daha öldürüldü” başlığının altında “öldürülen DEAŞ’lı lar arasında örgütün sözde 4 emirinin olduğu belirlendi” bilgisi veriliyordu. Peki “sözde” ne demek? Gerçekte öyle olmayıp öyle geçinen veya öyle bilinen” Türkçedeki anlamı bu. Şimdi haberlerdeki kullanımına bakalım Trump’ın tepki gösterdiği kişi bir yargıç mı? Evet ama Trump “sözde yargıç diye niteleyerek onun gerçek bir yargıç gibi davranmadığını savunuyor. Trump düşüncesini ifade etmek açısından doğru sözcük seçmiş “sözde” sözcüğünü yerli yerinde kullanmış. “4 sözde emir daha öldürüldü” haberinde kime sözde deniyor? “Emir” olarak tanımlanan örgüt üyelerine. Oysa bu terör örgütünün varlığı bir gerçek “ sözde” falan değil. Bu kişilerin o örgüt içinde yönetici pozisyonunda oldukları da doğru. O nedenle burada “sözde” yazmanın anlamı yok. Tam tersine “sözde” denince bu kişiler sanki örgüt yöneticisi değillermiş gibi bir ifade doğuyor. “Sözde” sözcüğü PKK ile ilgili haberlerde de zaman zaman kullanılıyor. Kimi haberlerde “PKK’nın sözde bölge sorumlusu” gibi ifadeler gazetelerde yayımlanıyor.
Halbuki “sözde” demek gereksiz. “Bölge sorumlusu” tanımı, o kişilerin örgüt içindeki konumunu belirtiyor.
Aklımıza esti, canımız istedi diye sözcük kullanamayız. Yazılarımız meramımızı anlatmamıza yaramayan ya da yanlış ifade eden sözcükleri yığabileceğimiz çöplükler değildir. Ayrıca yerel olsun, ulusal olsun bir gazetede dil ve sözcük seçimi konusunda bütünlük olmalı. Gazetenin dili, gününe, muhabirine, yazarına sayfasına göre değişkenlik göstermemelidir. Yani ikileme yerine göre yapılmalıdır. Yazı her bakımdan yazı gibi olmalıdır. Mazı gibi değil…
Hepinize iyi hafta sonları sevgili Denge okurları.
Yazarın notu: Genç gazeteci arkadaşlarımla zaman zaman gazetecilik konusunda görüşmelerimi paylaşmak istiyorum.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.