Şampiyon Sporcular Açılışta Dünyaya Rezil Eden Kimse (TMOKsa TMOK, Spor Genel Müdürlüğü ise SG, Bakanlıksa Bakanlık) Eleştiriler Karar Alıcılara. Her Şeyde Olduğu Gibi Ellerini Attıkları Ne Varsa Rezil Ettiler.
En azından folklorik öğeler taşıyan, merak uyandıran kıyafetler giyselerdi. Gülünç olmaz, saygı uyandırırlardı. Öyle Vakko'ya, Beymen'e vs. gerek de yok. Her ildeki Kız Sanat Enstitüsü öğrencileri para için değil, ülke için yapardı. Açarsın bir yarışma. Hatta insanlar SMS ile oy verir. En çok beğenilen seçilir. Kapalı kapılar ardında yetkinliği, zevki, spor bilgisi, kültür düzeyi belli olmayan bademlerin seçeceğinden milyon kat güzel, şık ve anlamlı olurdu.
Ha, bu arada sportif başarı derken senin kadar olmasa da az çok bilgim var sayılır. 2 milyonluk avuç içi kadar ülkelerin olimpiyat kotası alan sporcu sayıları ile 80 milyonluk ülkemin sporcu sayısını karşılaştırırsan, liyakatsiz, beceriksiz ve sporla ilgisiz yöneticilerimizin ne kadar başarılı(!) olduklarını da görebilirsin. Suç sporcuda değil tabii ki. Gelişmek, kota almak, kürsüye çıkmak için alınması gereken kararları alamayan siyaset ve bürokrasi kadrosunda.
Lafın özü, balık değil, artık tuz kokmuş. Baştan değil, en baştan temizlik başlamalı. İşte bu rezilliğin, beceriksizliğin dışa vurumu da palyaço kıyafetleri. Asıl eleştirilere katlanamayanlar kusura bakmasın.
Maalesef kral çıplak.
Dün 2024 Paris Olimpiyatlarının açılış törenleri yapıldı. Tüm takımlar seyircilerin önünden geçiş yaptı.
Sizin fikrinizi bilmiyorum ama ben kendi takımımıza bakınca, ellerinde Türk bayrakları ve sol göğüs üzerinde Türk bayrağı olmasa, bizim değil de Yunanistan Milli Takımı olduğunu sanırdım.
Birkaç dakika sporcularımıza baktım ve bakmaya devam ettikçe aklıma birçok düşünce geldi.
Ama hiçbiri "Türk Milli Takımı Kıyafeti" konusunda değildi. Bu kıyafetler bende Türkiye Milli Takımı düşüncesi oluşturmadı, asla ama asla.
"Yahu milli gururlarımız Mete Gazoz ve Busenaz Sürmeneli'ye neden Avrupa Yakasındaki Gaffur'un pijamasını giydirmişler?" diye sordum kendime.
2 saniye geçmeden
"Bizim çocuklara Yunan bayrağını kim seçti?" dedim. "Aslında Arjantin bayrağına daha çok benziyor." dedim.
Sonra gözüm, dikine beyaz çizgileri olan kırmızı cekete takıldı.
"Milli takım kıyafeti mi, panayır veya sirk kıyafeti mi belli değil." dedim.
Gerçekten de sporcu kıyafetinden çok, sirk veya panayır kıyafetlerine daha çok benzemiş ceketler, tam bir felaket.
Dediğim gibi milli takımımızın kıyafetlerine bakınca kafamda ard arda birçok düşünce geçti. Ama hiçbiri "TÜRK MİLLİ TAKIMINA BAKIYORUM" düşüncesi değildi.
Bu kıyafetleri VAKKO gibi bir firmanın hazırlaması da ayrı bir fiyasko benim için.
Türkiye'nin milli değerlerini yansıtabilecek o kadar kişi ve firma varken neden Vakko?
Çünkü bir ihale düzenlenmiş ve Vakko kazanmış.
Böyle konularda ihale değil de "TÜRK KÜLTÜRÜNÜ EN İYİ TANITMA" amacı taşıyan bir tasarım yarışması düzenlenerek, Türk kültürünü geçmişini en iyi yansıtan - tasarım yarışmasını kazanan - firmaya verilseydi çok daha iyi olurdu bence.
Türkiye ve Türklük özünden, gerçekçiliğinden, rasyonelliğinden fersah fersah uzakta bir kıyafet seti ortaya çıkmış.
Batıya özenme olduğu çok belli ama batı ülkeleri nasıl kıyafetler seçmiş?
Amerika, İngiltere, Fransa'ya bakıyoruz... Olabildiğince tek rengin hakim olduğu, yaka ve kenar detaylarında çok renkliliğin görüldüğü sade takımlar kullanmışlar. Bizdeki gibi sirk panayır kombini gibi çizgiler, rengarenk bir hava göremiyorsunuz batı ülkelerinde.
Kore de olabildiğince sade renkli ama kültürel kıyafetlerinden esintileri özellikle bağlama ipiyle kendini gösterdiği bir kıyafet kullanmışlar.
Tahiti de çok renkli bir kıyafet giymiş ama o kültürel kıyafetlerinden bir parça taşıyordu.
Ama en çok MOĞOLİSTAN takımının kıyafetine bayıldım.
Kendi özünü, kültürünü, çizgisini en iyi tanıtan ülke MOĞOLİSTAN olmuş. Hem kültürel motifleri, erkek veya kadın demeden tüm kıyafetlerin üzerine direkt işlemişler. Hem de kadınların küpe ve çanta aksesuarlarında bu ÖZ'ü görebiliyorsunuz.
Türkiye olarak Anadolu'nun binlerce kilim desenine sahibiz. Aklınıza hiçbir şey gelmiyorsa bile o kilim desenlerinden kesip biçip kullanabilirdiniz. Binlerce yıllık geçmişi olan TÜRK KÜLTÜRÜ'nü yansıtacak hiçbir şey bulamadınız mı?
Gerçekten yazık...
Hepinize iyi hafta sonları sevgili DENGE okurları.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.