Bizim kuşaklar arada kaldılar.
Bizler daktilolar ile bilgisayarlar arasında kaldık. Tel dolaplar ile buzdolapları arasındaki kuşağız biz. ”Nihansın dideden” ile “Love Story” arasındaydık.
Vitrindeki renkli ti-vi ile evdeki siyah beyaz arasında ne kadar gidip geldik, bilemezsiniz.
Lahmacun ile pizza arasında kaldık. Mahalle bakkalı ile süpermarketlerin ve AVM arasında veresiye defterleri ile kredi kartlarının tam ortasındaydık.
Milliyetçilik ile yabancı sermayenin arasında bir yerde. G-string ile dantel don arasında, yerli malı ile marka arasında, aşk ile flört arasında, pembe zarflı ve parfümlü mektuplar ile e-mailler arasında alın teri ile kolay para arasında, meyhane ile Reina, Gazino ile Laila arasında kalan kuşağız biz. Tel çember, cam bilye ile ateş eden pilli robot oyuncaklarının arasında kala, kala büyüdük. Arnavut kaldırımı ile asfalt sokakların kesiştiği köşeydi yerimiz.
İşte bakın:
Cumhuriyet ile demokrasi arasında sıkıştık birisine koşsak öbürünü yitiriyoruz.
Namus ile para arasındayız hangisi? Havuç maskesi ile botoks arasında Berber Mahmut ile Erkek Kuaförü Lemi arasında.
Yine şaşkınız bu günlerde bizi batı ile doğu arasında, vatan ile bayrak arasında, bizi Türklerle Kürtler arasında bırakmak istiyorlar.
Aradayız yine dostlar…
Böyle günlerde gelip çattığında benim canım sıkılır. Uçuk aklım eski ile yeni arasında sıkışıp kalır.
Tek ayağımın üzerinde zıplaya, zıplaya dönerim. Sonunda gülmek ile ağlamak arasında kalırım. Boynumu büker uzun, uzun düşünürüm. Bir yanımda sevinç, bir yanımda hüzün… Bir yanımda dostlar bir yanımda ne oldukları belirsizler.
Onlara ünlü şair Arif Nihat Asya’nın Bayrak şiiriyle yanıt vermek istiyorum.
Umarım mesajımı alırlar;
BAYRAK
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü
Kız kardeşinin gelinliği
Şehidimin son örtüsü
Işık ışık, dalga dalga bayrağım
Senin destanını okudum
Senin destanını yazacağım
Sana benim gözünle bakmayanın
Mezarını kazacağım
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım
Dalgalandığın yerde ne korku ne keder
Gölgende bana da, bana da yer ver
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar
Yurda ay yıldızının ışığı yeter
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün,
Kızıllığında sığındık
Dalgalardan çöllere düşürdüğünde
Gölgene sığındık
Ey şimdi süzgün rüzgarlarda dalgalı
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim
Senin altında doğdum
Senin dibinde öleceğim
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim
Yeryüzünde yer beğen
Nereye dikilmek istersen
Söyle seni oraya dikeyim.
Şimdi sen söyle söz senin
Şehitler tepesi boş değil
Toprağını kahramanlar bekliyor! Ve bir bayrak dalgalanmak için
Rüzgar bekliyor!
Destanı öksüz, sükutu derin meçhul askerin;
Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye
Yattığı toprak belli
Tuttuğun bayrak belli
Biri var bekliyor
Ve bir göğüs nefes almak için
Ve bir bayrak dalgalanmak için
Rüzgar bekliyor
Bazıları bizim sabrımızı taşırmasınlar ve bizlere yeni bayrak şiirleri yazdırmasınlar.
Hepinize iyi hafta sonları değerli Denge okurları…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.