Takip Et
  • 9 Aralık 2022, Cuma

DÜNYAYA KUŞADASI ADIYLA TANITILACAK

Son yıllarda endemik mantar türlerinin bulunduğu Kuşadası’ndan yeni bir mantar türü daha keşfedildi.

Kuşadası yöresinin mantar biyoçeşitliği üzerine çalışmalar yürüten Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali ÇELİK ve Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Atabey Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Dr. Oğuzhan KAYGUSUZ tarafından bilim dünyasına yeni bir mantar türü daha kazandırıldı.

Kuşadası’na bağlı Davutlar ve Güzelçamlı arasındaki kızılçam ormanlarından topladıkları örnekler üzerinde yaptıkları incelemeler sonucunda, keşfedilen mantar türüne, örneklerin ilk kez toplandığı yer olan Kuşadası’na atfen “Inocybe Kusadasiensis” olarak isimlendirildi. Böylece, Kuşadası adı Türkiye’de ilk defa bir canlı türüne verildi.

Türkiye’den bilim dünyasına tanıtılan bu yeni mantar türü, Yeni Zelanda'nın taksonomi alanında yayın yapan “PHYTOTAXA” isimli dünyanın önde gelen uluslararası dergisinde yayımlanarak Kuşadası adı ile dünya mantar literatüründe yerini aldı.

Bu bilimsel çalışmalar Aydın Adnan Menderes Üniversitesi BAP Koordinasyon Birimi, Kuşadası Belediyesi ve Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) tarafından desteklenmektedir.

Kuşadası’nda yapılan bilimsel araştırmalara destek verdiklerini ifade eden Belediye Başkanı Ömer GÜNEL “Yöremizden yeni bir mantar türünün daha bilim dünyasına kazandırılmasından dolayı çok mutluyuz. Ayrıca ilk kez bir canlı türüne Kuşadası’nın adının verilmesi bizi gururlandırdı. Biyolojik çeşitlilik açısından zengin olan yöremizde belirlenen bu yeni mantar türü, Kuşadası turizmine değer katacak ve mantar tutkunlarının dikkatini bölgemize çekecektir.” dedi.

Prof. Dr. Ali Çelik, Dr. Oğuzhan Kaygusuz ve EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Seyfi Seyhan Süvari’yi makamında ziyaret ederek yapılacak çalışmalar ve projelerle ilgili görüştüler. Mantarın bulunduğu alan Milli Parkın dışındaki ormanlık bölge içinde yer almaktadır. Araştırmalar devam ettikçe daha nice yeni türlerin keşfedilmesi beklenmektedir.

Önceki yıllarda Kuşadası’nda yapılan Milli Parkın Sınırlarının genişletilmesi çalıştayında Prof. Dr. Ali Çelik’in sunduğu gibi; Genişletilmesi önerilen alan koruma statüsü kazanır ise, ilk defa bir Milli Park’ta, üç bitki coğrafyasına (Avrupa-Sibirya-İran-Turan ve Akdeniz Bitki Coğrafyası) ait önemli türler bir arada bulunmuş olacaktır. Bu nedenle bilim insanlarının dediği gibi, bölgenin mutlaka koruma statüsüne kavuşturulması için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğine inanıyoruz.

Değerli kardeşim gazeteci Latif Sansür milli park ile ilgili sorunları dile getirmiş. O yazıyı da aşağıda okuyacaksınız.

SESİMİZİ DUYAN VAR MI…! MİLLİ PARK ELDEN GİDİYOR…

Dilek Yarımadası Büyük Menderes deltası Milli Parkı içindeki koylarda büfe, restoran işletmelerini kiralayan şirket, ‘Milli Park’ta özel fasıl geceleri’ başlattı. Milli Park’lar Genel Müdürlüğü; ‘Dünya’da bir örneği daha olmayan, bir yandan Akdeniz'den Kafkasya'ya kadar kıyılarda yayılım gösteren neredeyse tüm bitkilerin doğal olarak bir arada görüldüğü botanik bahçesi, yırtıcı kuşları ve vahşi hayvanları ile bir doğal kara alanı ve onu çevreleyen sualtı zenginlikleri, diğer yandan da yüzlerce kuş türünü barındıran, zengin balık çeşitleri ile bir delta ve bütün bunları çevreleyen tarihi ve kültürel zenginliklere sahip bir doğa harikası’ ifadeleri ile tanıttığı Milli Park’ta haftanın üç günü 19.30- 01.00 saatleri arasında fasıl geceleri düzenlenmesine izin verdi. Şimdi sıra davet, düğün, konser, şenlik, temsil, tiyatro gibi etkinliklerde.

Uluslararası sulak alanlar sözleşmesi (RAMSAR), Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarının Korunmasına yönelik sözleşme (BERN), Biyolojik Çeşitlilik Anlaşması (RİO) ve Akdeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi (BARCELONA) kapsamında, korunan alan niteliğinde ki Milli Park’ı koruması gereken, Milli Park Müdürlüğü bu cenneti gözden çıkarmış görünüyor. Çivi çakılmaması gereken yere yapılaşma izin vermesi, yangın mevsiminde açık kalması için çaba harcaması, insan girişine kapalı alan da mültecilerin cirit atması, özellikle gece saatlerinde çıkan yaban hayvanlarının yaşamını altüst edecek fasıl gecelerine izin vermesinden ben bunu anlıyorum.

Acı olan şu ki, tüm Dünya tüm bu olanlara bir avuç insandan başka kimsenin ses çıkarmaması. Milli Park sadece Kuşadası’nın değil, Aydın'ın, Ege'nin Türkiye'nin bir değeridir. Mangalda kül bırakmayan siyasiler, milletvekilleri, Vali, Kaymakam, büyükşehir ve ilçe belediye başkanları, turizmciler, meslek odaları neden sesiniz çıkmıyor? Yoksa siz de Milli Park’ın her koyuna bir tatil köyü veya otel hayal edenlerden misiniz? Yazık… Hem de çok yazık!

Hepinize iyi hafta sonları değerli Denge okurları.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.