1930 yılında Karaman'ın Uğurlu köyünde bir kız çocuğu dünyaya geldi. Adını Ayşe koydular. Ayşe 15 yaşına kadar köyde eğitim aldı. Sonra köy enstitüsüne gitmek istedi. Köy enstitüsü İvriz'deydi. Bir çıkı hazırladılar Ayşe'ye içine çökelek, pekmez, yufka koydular.
4 Temmuz 1945'te yürüyerek yola çıktılar eniştesiyle. İki geceyi dağda geçirdiler. Karaman'a vardılar, oradan kağnı ile Ereğli'ye oradan İvriz’e. Ayşe öylesine okuma heveslisiydi ki. 1950 yılında İvriz köy Enstitüsü'nü birincilikle bitirdi. Ardından Ankara Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu kazandı. Onu da birincilikle bitirdi. Ankara Valisi Kemal Akgün Ayşe'yi takip ediyordu. Gel danışmanım ol dedi, ama o ‘köylere gidip çocukları yetiştirmem gerek’ deyip öğretmenliği seçti. Trabzon-Vakfıkebir ilçesi Beşikdüzü'nde öğretmenliğe başladı. Yetmiyordu, daha çok şey yapmalıydı çocuklar için.
Burs bularak ABD’ye gitti Wiskonsin Üniversitesi'nde doktora yaptı. Okulda hoca ol dediler ama o ‘Ülkemdeki çocuklara bakmam gerek’ dedi. Ankara'ya döndü. Hacettepe Üniversitesi Temel Bilimler Yüksek Okulu'na bağlı Beslenme Bölümü’nde ders vermeye başladı.
Yetmedi kişisel çabalarla Ankara Üniversitesi Ev Ekonomisi Yüksek Okulunu kurdu. Burada bir laboratuvar açtı. Laboratuvarda besin üzerine çalışmalar yaptı. Köydeki çocukların hastalıklarına çare olmak için kimyasallar hazırladı. Köydeki salgınlara karşı ishali engelleyen bir ilaç geliştirdi.
Türkiye'nin her köyüne ilaç yolladı. Ve tüm bunları parasız yaptı. Bir vakıf kurdu; Beslenme Eğitimi ve Araştırma Vakfı Besvak. Burada burs beslenme uzmanları yetiştirdi, kurslar verdi. Yetmedi, Vakıf bünyesinde çocuklara burs sağladı ve okuttu. Bilhassa kız çocuklarını, yani, kendi gibi köylü kız çocuklarını…
Profesör Dr. Ayşe Baysal 2016 yılında 86 yaşında Ankara'da vefat etti.
Köy Enstitülerinin neden gerekli olduğunun EN CANLI örneklerinden birisidir. Ayşe Baysal.
Nurlar içinde uyusun.
Hepinize iyi hafta sonları değerli Denge okurları.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.