Türkiye gündeminde ekonomi ile siyaset arasında voltalar atıyoruz.Ortam pek renkli değil! Hiçbir magazin figürü bile siyasetçilerin tahtını sallayamıyor!
Sağımızdan temayül, solumuzdan ön seçimler, kontenjanlar vızır vızır geçiyor.
Velhasılkelam, politika sardı dört bir yanımızı, baktığımız her yerde oy sandığı görünüyor!
Milletvekili adaylarımızın arz-ı endam etmesi yakındır. Herkes, “beni seç, beni seç” diye elimizdeki oy pusulasının peşine düşecek.
İşte tam bu ortamda adaylardan bir ricam olacak! Bu seçimlerde bir değişiklik yapın. DEĞİŞİN!...
Artık alışılmış yöntemlerle değil, duyulmamış projelerle karşımıza gelin.
Meydanlarda vadettiklerini yerine getirmeyenlere bir ceza yok mudur? Yoktur: Verilen sözleri kim hatırlar? Söz veren bile zamanla unutur.
Rahmetli Bülent Ecevit, onun Başbakan olduğunda eski model bir station vagon kartal arabayla hoplaya zıplaya makamına gidişini unutamıyorum. O sahne üzerinden yıllar geçse de gözümün önünden gitmiyor. O, bilmiyor muydu millete çeşitli vaatlerde bulunmayı, yapamayacağı şeyleri millete umut olarak bile olsa söylemezdi. Yoksa o da bilirdi '3 maaş ikramiye, 5 maaş avans' demeyi. Yalandan kim ölmüş ki 'kim ne veriyorsa ben beş bin lira fazlasını vereceğim' demeyi. Ama kişiliğine yakıştıramazdı.
Ciddiyetsizlik bizim müzmin hastalığımız, oy verenleriniz çok olsun ama 400 milletvekili uçuk bir rakam değil mi?
Alternatif partinin hedefi de yüzde 35’miş… Hedefiniz ziyade olsun ama siz ya sayı saymasını bilmiyorsunuz ya da hiç dayak yemediniz!
Selahattin Demirtaş bari uçmuyor. "Barajı çoktan aştık” diyebilirdi. "Yüzde 15’i geçeriz” diye de eklerdi. Geçemezse cezası yok ki. Bunlar tatlı yalanlardır. Millet de bilir öyle olduğunu… Ve kimsenin kusuruna bakmaz.
Gelin bu seçimler öncesi değişin, milleti kandıracak şovları bırakın. Samimi olun, inandırıcı projelerle gelin karşımıza, çok ihtiyacınız varsa açık açık ödünç oy isteyin.
Özellikle erkek milletvekili adaylarına sesleniyorum. Bıktık her seçimde takım elbiseli, kolalı gömlekli, kravatlı adamların esnaf gezilerinden!
O salon kıyafetiyle taban tabana ters görüntü verip çok tuhaf bir hale düşüyorsunuz yahu!
Siyasetçinin üzerinde takım elbise, manav tezgahının arkasına geçip limonları, domatesleri diziyor. Arada da bir demet maydanozu yeşillik olsun diye elinde sallıyor!
Hooop bir bakıyorsun geçmiş yandaki iş yerine fırında hamur yoğuruyor. Oradan çıkıyor kahvehanede çay servisi yapıyoo!
Bu tablolara bakıp, “Hey maşallah siyasetçi dediğin böyle olur, elinden her iş geliyor” dememiz mi bekleniyor!
Peki bu ziyaretlerin sonradan bir işe yarama ihtimali var mı?
Ne bileyim, işyeri ziyaret edilen esnaf, sonra o siyasetçiyi arayıp “Sayın vekilim. Bizim halden mallar geldi. Bir el at da tezgaha diziverelim" dese ne olacak? O vekilimiz “yettim sayın esnafım ibibikler öter ötmez ordayım” mı diyecek!
Peki ya kabul gününde evine çat kapı gidilen Ayşe teyze! Bir dahaki altın gününde vekilimizi arasa “Muhteşem siyasetçim. Sarmalar tencerede, börekler fırında. Hadi konu komşu bekliyoruz” dese Ankara’nın yanıtı ne olacak? “Geldim Ayşe teyzecim, çayı demle” denilecek mi?
Bana pek olmayacak gibi geliyor, siz ne dersiniz? Dedim ya işte bu seçimlerde bir değişiklik yapın, değişin diye! Kimsenin umurunda değil, seçim döneminde esnaf, çarşı, pazar, ev, konu komşu gezmeleri…
Ne öyle yaz aşkı misali bir görünüp bir kaybolmak! Seçilirseniz ne yapacaksınız, hangi projeleriniz var onları anlatın ikna edin bizleri.
Mecliste hangi soru önerilerini vermeyi planlıyorsunuz mesela? Hangi yönetmeliklerin değişmesi, hangi yasaların çıkması için mücadele edeceksiniz?
Bitmek tükenmek bilmeyen kadın şiddeti için Aydınlı, Egeli milletvekilleri olarak sesinizi ne kadar çıkaracaksınız bu yönde hazırlamış olduğunuz çalışmalar nelerdir?
Aydın’daki ulaşımdan, çarpık kentleşmeye, bitmeyen projelerden en basit kent sorunlarına kadar ne yapmayı planladınız, ya da planlıyorsunuz? Bu kez bir değişiklik yapın çarşı, pazar, esnaf gezerek elinizde kartvizit sadece kendinizi tanıtma uğraşına girmeyin.
Kartvizitlerinizin yanına projelerinizi de ekleyin. Bırakın tezgahlarına esnaf limonlarını, domateslerini kendisi dizsin!
Siz dizi, dizi yapacaklarınızı anlatın da dinleyelim ve kararımızı verelim. Daha şimdiden aday adayları sahaya indiler gruplar halinde dolaşıyorlar. Çarşı karıştı. Ortalıkta bir sürü ceklar, caklar, sallamalar, palavralar ve bir sürü vaatler… Fazla traş cildi bozar. Lütfen cildinizi koruyun sevgili Aydınlılar!
Hepinize iyi hafta sonları sevgili ve saygıdeğer DENGE okurları.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.