Takip Et
  • 16 Eylül 2022, Cuma

MASA DA MASAYMIŞ HA!

Altılı masa deyimini ilk duyduğumda aklıma iki şey gelmişti. Birincisi rahmetli annemin bir sözü; ‘oğlum yamalı bohça dikiş tutmaz’ derdi.

İkincisi Edip Cansever'in meşhur şiiri ‘masa da masaymış ha!’

Adam yaşama sevinci içinde

Masaya anahtarlarını koydu

Bakır kaseye çiçekleri koydu

Sütünü yumurtasını koydu

Pencereden gelen ışığı koydu

Bisiklet sesini çıkrık sesini

Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu

Adam masaya

Aklında olup bitenleri koydu

Ne yapmak istiyordu hayatta

İşte onu koydu

Kimi seviyordu kimi sevmiyordu

Adam masaya onları da koydu

Üç kere üç dokuz ederdi

Adam koydu masaya dokuzu

Pencere yanındaydı gökyüzü yanında

Uzandı masaya sonsuzu koydu

Bir bira içmek istiyordu kaç gündür

Masaya biranın dökülüşünü koydu

Uykusunu koydu uyanıklığını koydu

Tokluğunu açıklığını koydu

Masa da masaymış ha

Bana mısın demedi bu kadar yüke

Bir iki sallandı durdu

Adam ha babam koyuyordu.

Anlamışsınızdır…

Yukarıdaki şiirden de anladığınız üzere konuyu altılı masaya getireceğim. Baştan söyleyeyim ben İstiklal Marşı ile Çanakkale şehitlerinin sözlerini (mısralarını) birbirine karıştıran Mısır El Ehzer Üniversitesinden Ekmelettin İhsanoğlu'na nasıl şiddetle karşı çıktıysam böyle bir masanın kurulmasına karşı çıkıyorum. Ve hala bu noktadayım. ‘ %50+1'e ulaşmak için ittifak ya da masa şarttı’ diyebilirsiniz. Ancak… Partilerin özellikle CHP gibi kurucu partinin ‘kimliksiz’ kalacağı, sosyolojik tabanın eriyeceği gibi endişelerimi de burada belirtiyorum. Sorun kim ne derse desin, farklı alt partinin bir masada buluşması ne kadar anlamlıysa o partiler arasındaki ideolojik farklılıkta bir o kadar gerçekti. Siz iktidara karşı yarışıyorsunuz yanınızda iktidarın eski başbakanı ve eski bakanı var! Sonra hem dışarıdan hem de içeriden operasyon yiyorsunuz.

Ama şunu da söylemeliyim; CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı çıkan ciddi bir duvar var! İşte Gürsel Tekin'in çıkışı zamanlaması çok mu gerekliydi. Barış Yarkadaş ve Nevaf Bilek’in çıkışları CHP'ye operasyon yapılması değil midir?

Bazı konular netamelidir, inandığınız görüşleri açıkça paylaşmazsınız. Toplum aydınları bile bu neviden konulara kendilerine ihtiyaten kapatırlar. Hani, milli ya da dini mevzulardan söz etmiyoruz. Bu tip konularda aykırı yaklaşım ‘az demokrasili’ ülkelerde zaten tam anlamıyla ‘CIZZ’ dır. Dış operasyon derken ortak iyi partiden söz etmek istiyorum. İyi partiden Yavuz Ağıralioğlu ve İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu; ‘sahada hep Mansur Yavaş ismiyle karşılaşıyoruz’ diyerek taraflarını belirttiler. İyi Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu diyor ki ‘ Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ı geçebilecek 3 aday var. Meral Akşener, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu. O gün geldiğinde bu isimlerden hangisi ile daha iyi kazanılacağı belirlenecek.’

Evet Edip Cansever’ in şiirinde dediği gibi; ‘Adam masaya\ aklında olup bitenleri koydu\ ne yapmak istiyordu hayatta\ işte onu koydu… Meral Akşener bu konuşmaların neresinde? Ne düşünüyor? Bu bilinmiyor.

AKP'liler’in en büyük umudu Kılıçdaroğlu'nun aday olmasında, bir AKP'li milletvekili aynen şunları söylüyor; ‘En büyük umudumuz Kılıçdaroğlu'nun aday olması, Cumhurbaşkanımız kendi tabiriyle Bay Kemal karşısında girdiği bütün seçimleri kazandı, yine kazanır.’

Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanları ise ‘ Erdoğan'ın karşısına ceketimizi koysak kazanır’ havasındalar. Başka bir umutda muhalefetin uzatmalarda iktidara penaltı kazandıracak hatalar yapması.

Seçime 8 veya 9 ay kalmışken ve ülke ağır bir ekonomik kriz altındayken, yasaklar, yolsuzluklar ve yoksulluk uçuşa geçmişken, iktidarın seçim kazanma konusunda kendisinden çok muhalefete güvenmesi normal bir durum değil. Başta CHP ve İyi Parti olmak üzere, muhalefet partilerinin 8-9 ayı bu bilinçle değerlendirmesinde yarar var.

Bilhassa CHP yetkililerinin sergilediği ‘nasıl olsa kazanıyoruz’ yaklaşımının rehaveti, muhalefet için ağır bir fatura çıkarabilir. Dereyi görmeden paçaları sıvamayın diyorum.

Hepinize iyi hafta sonları değerli Denge okurları. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.