Takip Et
  • 19 Mart 2021, Cuma

GAZETECİLERE SALDIRILAR

Rahmetli ustam Hasan Pulur; ‘Gazeteciler toplumun aynasıdır. Toplum ve olaylar gercek biz ise karbon kağıdıyız, gördüğümüzü karbon kağıdı misali yansıtırız.’’ Derdi.

Son aylarda gazetecilere yapılan saldırılar yoğunlaştı. Suçluları ise ya yakalanmıyor, yakalananlar ise ne hikmetse ceza almıyorlar! 8 Mart Pazartesi günü yine bir gazeteciye saldırdılar. Bakırköy’de meydan denilebilecek bir alanda 20-25 kişi bir kişiye tekme tokat saldırdılar.

Yere yığılır yığılmaz kollarının ve ellerinin arasına aldığı kafasını korumaya çalıştı gazeteci.Tekmeler indi kalktı ama o ısrarla kafasını kollarının ve ellerinin arasında tuttu. İyi ki de tuttu ve çıkartmadı. Zira bir fikir adamının en kıymetli ve bu tür durumlarda ilk koruması gereken yeridir kafası. Saldırdıkları kişi 28 yaşında Recep Tayyip Erdoğan’la yola çıkmış, aynı davaya inanmış hatta bu konuda kitap yazmış (İslamiyetin İktidar ile Sınavı) Levent Gültekin’di. Kafasını korudu levent. Ama bunu başarabilmek için parmaklarını feda etti. 40 kollu, 40 bacaklı bir saldırgana karşı kimse tek başına yiğitlik edemezdi zaten ;

Saldırılar tarihine bir göz atarsak 22 Kasım 1952 gecesi Vatan Gazetesi sahip ve başyazarı Ahmet Emin Yalman’a, Hüseyin Üzmez isimli bir lise öğrencisi 5 kurşun sıktı. Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Abdi İpekçi Gazetecilere yapılan suikastlerle hayatlarını yitirdiler.

30 Eylül 2015’de Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan’ın evinin önünde 4 kişi saldırdı.

10 Mayıs 2019 Yeni Çağ Gazetesi yazarı TV Programcısı Yavuz Selim Demirağ evinin önünde 6 kişinin sopalı saldırısına uğradı. Aradan 22 ay geçmesine karşın henüz savcılık tarafından İddianame hazırlanmadı. Demirağ’ın hem evinin, hem de ofisinin posta kutusuna da kurşun bırakıldı.

15 Mayıs 2019; Akdenizde Yeniyüzyıl gazetesi yazarı İdris Özyol, Gazete binasının önünde saldırıya uğradı. 25 Mayıs 2019 Gazeteci Sabahattin Önkibar, evine yakın bir marketin önünde 3 kişinin saldırısına uğradı. 20 Kasım 2019 Korkusuz gazetesi yazarı Ahmet Takan, evinin önünde beyzbol sopalı kişilerin saldırısına uğradı.

1 Ağustos 2020 Hatay Milletvekili Barış Atay Kadıköy’de 5 kişinin saldırısına uğradı.

28 Aralık 2020 İyi Parti genel başkanı Meral Akşener’in basın danışmanı ve Yeniçağ gazetesi yazarı Murat İde 7-8 kişilik bir grubun saldırısına uğradı.

15 Ocak 2021 Gelecek partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ evinin önünde silahlı, sopalı saldırıya uğradı, dava Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açıldı. Hakim, agır ceza mahkemesinde yargılanmalarını istedi. Ancak, dava yeniden Asliye Ceza Mahkemesine döndü.

15 Ocak 2021 Yeniçağ gazetesi Ankara temsilcisi ve Ankara basınının Duayenlerinden 70 yaşındaki Orhan Uguroğlu evinin önünde 4 kişinin saldırısına uğradı.

15 ocak 2021 KRT programcısı Avukat Avşin Hatipoğlu saldırıya uğradı .

Gaziantep Ayıntab gazetesi sahibi Ökkeş Sabah, 26 aralık 2016’da evinin önünde silahlı saldırıya uğradı, Bacağından vuruldu. Görüntüleri olmasına rağmen saldırgan hala yakalanmadı ve gazete sahibinin vurulması da kayıtlara ‘’Faili meçhul’’ olarak geçti. Bitmedi daha, Mayıs 2017 tarihinde de Ökkeş Sabah’ın otomobiline benzin döküp yaktılar. O da faili meçhul kaldı. 2018 yılının haziran ayında Gazetenin önünde 5 kişinin saldırısına uğradı. Bıçakla kolundan yaralandı. Şüpheliler yakalandılar ve aynı gün serbest bırakıldı. Bu liste böyle uzayıp gider. Ama aydında ve aydın gibi taşra illerindeki olaylar Merkez medyaya yansımadığından halkımızın haberi olmuyor. Örneğin, Ayıntab gazetesinin sahibinin tabancayla vurulduğunu, otomobilinin yakıldığını, son olayda da bıçaklandığını Türkiye’de kaç kişi biliyor. 22 ay önce Saldırıya uğrayan Yavuz Selim Demirağ; ‘’Tam 22 ay geçti hiç bir şey olmadı. En son ben hastanedeyken gelen polislere ifade vermiştim. Ondan sonra hiç bir savcı çağırıp ifademi almadı. Neredeyse 2 yıl geçti. Ortada henüz iddianame yok. Olayın 1.yıl dönümünde avukatım Hakim ve Savcılar Kurulu’na neden davanın açılmadığına ilişkin bir yazıyla başvurdu, bu başvurudan da bir sonuç çıkmadı. Savcılar davayı bana açsınlar, ona da razıyım. Yeter ki açılsın dava; ‘’ diyor. Siz bir memlekette taşları bağlayıp, Köpekleri salarsanız meydanlara sonuçlarına da katlanırsınız.

Bu şekilde bu saldırılar durdurulamaz ve sonuçları daha da korkunç bir hal alır. Netice olarak Rahmetli Hasan Pulur hocamın başlıktaki sözüne geliyoruz. Unutmayalım Gazeteci sizlerin adına yazıyor, Sizlerin adına yargılanıyor. Sizler adına sövülüyor ve dövülüyor. Ne yazık ki gerçek böyle…

Hepinize iyi hafta sonları değerli Denge okurları... 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.