Takip Et
  • 27 Eylül 2019, Cuma

ONLAR AYA, BİZ YAYA!

Başlıktaki söz batıyla aramızdaki mesafeyi anlatmak için çokça kullanılır. Biz de kerameti kendisinden menkul hocalar oldukça daha da çok söylenecektir kanısındayım. Birkaç örnek vermek gerekirse:

Cübbbeli Ahmet “Çocuklarla oynaşmaya bademleme denir. İslamda yeri vardır”

Samsun müftüsü: "İnsan eti yemek caizdir”

Abdül Aziz Bayındır: “Güneşin dünyamızı aydınlatması güneş ışınlarının dünyamızda bulunan gündüze çarpmasıyla oluşur , yani gündüz dediğimiz şey 24 saat vardır”

Nurettin Yıldız: "Kadın yanında mahremi yoksa 90 km’den fazla araç kullanamaz, yorganla yatmak gençleri günaha sokabilir, bir erkek ve tanımadığı bir kadın aynı anda asansöre binerlerse halvet olmuş sayılırlar.”

İhsan Şenocak: “Kız babalarına seslenirken: kot pantolonuyla erkeklerin bakışı arasında kızın yürüyor. Delikanlılar takılmış arkasından gidiyor. Zavallı babalar yarın hepiniz yanacaksınız.”

Seyyid Muhammed: “Saç ekmek ve ektirmek kesinlikle caiz değildir. Rabbimizin koyduğu fıtratı değiştirmektir.”

Adnan Hoca:” Bana operasyon yapıldığında dolar 3.70 tl idi. Operasyon yüzünden 6 liraya çıktı.”

Yukarıdaki zırvaları çoğaltmak mümkün ama gerek de yok ayinesi iştir kişinin lafa bakımaz.

Gençler bu hocaları gördükçe zırvalarını dinledikçe dinden uzaklaşıyor ve deist ya da ateist oluyorlar.

Biz bunlarla mı batı medeniyetini yakalayacağız?

Dr. Mustafa Ataç’ın bu konudaki düşüncelerini buraya aktarmak istiyorum: “ Sabah ezan sesiyle uyandıran sana o ezan sesini duyuran hopörlörü kim icat etti biliyor musun?

Sonra abdestini alıp namazını kılmak için yatağından kalkarak elektriği yaktın. Evini aydınlatan o ampülü kim icat etti biliyor m usun?

Abdestini aldın, namazını kıldın, kahvaltı yapmak için buzdolabını açtın. Yiyeceklerini koruyan o buzdolabını çamaşırlarını yıkayan o çamaşır makinesi, bulaşıklarını yıkayan o bulaşık makinesi gibi evindeki beyaz eşyaları kim icat etti biliyor musun?

Telefonun çaldı, açtın. O telefonu kim icat etti biliyor musun? Ardından bilgisayarını da açtın. O bilgisayarı kim icat etti biliyor musun?

Bir ara başın ağrıdı, bir ilaç aldın. Baş ağrısı gibi en hafif ilaçlardan kanser ilaçları gibi en ağır ilaçlara kadar hastalıklara derman olan o ilaçları kim icat etti biliyor musun?

İlaçların yanı sıra hastalıkları teşhis eden, tedavi eden tıbbi araç gereçlerin hiçbirini bir müslümanın icat etmediği gibi…

Bindiğin bisikletten uçağa kadar, dikiş makinesinden, makine üreten makinelere kadar, insanlara hizmet eden, insanların hayatını kolaylaştıran hiçbir şeyi bir müslümanın icat etmediği gibi…

Müslümanların bundan üzüntü duyması gerekmez mi?

İnsanlığa hizmet eden, insanlığın hayatını kolaylaştıran hiçbir şeyi niye bulamıyoruz diye düşünmemiz gerekmez mi?

Biz müslümanların bilim, teknoloji üretemediğimiz gibi, niye dünya çapında sanat ürünleri üretemiyoruz diye kendi kendimize sormamız gerekmez mi?

Bakıyoruz da bilimde en ileri giden ülkelerin insanları, en çok gazete kitap okuyan insanlar.

Günde beş vakit ibadethaneye gider de niye yılda bir vakit bile kütüphaneye gitmez çoğu müslümanlar?

Bilimde en ileri giden ülkeler, sanata en çok önem veren hiçbir beyinsel üretimi yasaklamayan, ve de günah saymayan ülkeler. İşte o ülkelerin insanları, insanlığa hizmet eden icatlar yapıyor.

İşte o ülkenin insanları aya gidiyor. İşte o ülkenini insanları Mars’ta yaşam alanı kuruyor.

İşte o ülkenin insanları, daha geçenlerde yaşanacak yedi yeni gezegen buluyor.

Eller aya gidiyor ; Müslüman alemleri bu yarışta hep yaya kalıyor.

Bırakın bilim, teknoloji üretmeyi , bir milyon altıyüz milyon nüfustan ve 63 ülkeden oluşan Müslüman aleminin toplam üretimi , 80 milyonluk Almanya’nın üretimine yetişemiyor.

Müslüman aleminin en güçlü ülkesi Türkiye, Konya büyüklüğündeki Hollanda’nın bırakın sanayi ürünlerini tarım ürünleri nin beşte birini bile üretemiyor.

Ne yazık ki gelişmiş ülkeler ile Müslüman alemi, Mars ile Kars kadar birbirine uzak!

Dindar geçinen yukarıda örneklerini verdiğim hocalarımız her türlü ahlaksızlığı yaparlar, küçük çocuklara tecavüz ederler, sonrada kendilerini ahlak bekçisi gibi gösterip bize cehennemde yanacağımızı söyleyerek güya korkuttuklarını zannederler.

Asıl cehennem öyle tiplerin bulunduğu yerdir!

Karacaoğlan der ki, her sözüm haktır,

Yiğit olmayanın yalanı çoktur,

Cehennem yerinde hiç ateş yoktur,

Herkes ateşini kendi götürür!

Hepinize iyi hafta sonları diliyorum, değerli Denge okurları.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.