Takip Et

YATAŞK…

Sana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilimize gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin izlenim, gözlem ve tespitlerimi anlatayım istiyorum ama tutturdun, “Ertuğrul Yamen’i yaz” diye.

Senin anlattıkların, benim bildiklerim, Ertuğrul Yamen ve Özlem Çerçioğlu ile çok mesai yaptığı, zaman geçirdiği, iş tuttuğu için yakından tanıyanların aktardıkları koyu bir sohbet konusu olur.

 

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde Genel Sekreterlik görevinde bulunan Ertuğrul Yamen, zirvede olmanın yalnızlığını yaşıyor. Kimilerine göre bu, yalnız kalmanın huzuru olarak değerlendiriliyor; ancak tedirginliğin had safhada olduğu da kulağımıza geliyor.

 

Aydın’a ayağında bir ayakkabı, bir takım elbise, eşi ve kızıyla gelen Ertuğrul Yamen’in görev süresi boyunca makamı da serveti de arttı. Çerçioğlu’nun yanındaki gücü arttı, ailesi genişledi; ikinci bir eş ve ikinci bir çocuk sahibi oldu. Yaşam standardı öyle yükseldi ki, Nijerya’dan bakıcı tutacak kadar lüks bir hayatın içinde kendini buluverdi.

 

Ertuğrul Yamen, kendisine rakip gördüğü ne kadar bürokrat varsa, günün 6 saatini yanında geçirdiği Çerçioğlu’nu etkileyerek onların birer birer görevden alınmasına sebep oldu. Görevden alınan tüm bürokratlar, bugün Çerçioğlu’na düşman, bize dost olmuş durumda. Yıllarını Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne adamış bu kişilerin işlerinden haksız yere ayrılmalarının faturası Yamen’e değil, doğrudan Özlem Çerçioğlu’na kesildi. Bugün Çerçioğlu’nu eleştirenlerin hepsi, bir zamanlar onun yol arkadaşıydı. Hepsi, Ertuğrul Yamen’in manevraları sonucu görevlerinden alındı ve Çerçioğlu’na karşı cephe aldı.

 

Yamen, belediye bürokratlarının banka kredileriyle resmi olarak edindikleri mülkleri Çerçioğlu’na farklı şekilde anlatıp, onlar hakkında kuşkular uyandırdı. Ancak bizzat kendisinin imarını geçirdiği İncirliova’nın bir köyündeki villa projesinin maliyetini nasıl karşıladığını açıklayamadı.

 

Eşine boşanma aşamasında ödediği milyonları nereden bulduğunu açıklayamadı. Marmaris ve Köyceğiz Ekincik koyunda demirlediği yatın maliyetini ve iki yılda bir değiştirdiği yatının parasını nereden bulduğunu açıklayamadı. Belediyeden ihale alan firmaların temsilcileriyle, Jantsa’da yaptığı toplantıların detaylarını paylaşamadı.

 

Ancak yıllarını belediyeye vermiş, köklü geçmişleriyle herkesin gözü önünde olan ve adları hiçbir lekeye karışmamış bürokratlara kumpas kurarak, onların ekmeğiyle oynadı.

 

Beş yıl gibi kısa bir süre içerisinde eşini boşayıp milyonlarca lira tazminat ödedi, tek evi varken ultra lüks bir villa yaptı. Bununla da kalmayıp Köyceğiz ve Marmaris koylarında yat sahibi oldu. Tüm bu paraları nereden buldu?

 

Marmaris’teki marinada demirli duran yatın maliyeti, bakım giderleri ve marina masrafı aylık 120 bin TL’yi buluyor. Aylık gelirinin ne kadar olduğunu düşünürsek, bu paraları nasıl ödüyor?

 

Alkollü ortamlarda zaman zaman promil kaçırdıktan sonra söylediği iddia edilen, “Ben Çerçioğlu’nun kara kutusuyum, kara kutudan öte kuryesiyim; bu işlerin bir bedeli olacak elbet” sözleri, birçok soruyu akla getiriyor. Kurye ne demek? Çerçioğlu’na neyin kuryeliğini yaptın? Çerçioğlu, neden senin kuryeliğine ihtiyaç duydu? Bu kadar insanın günahına kuryelik için mi girdin?

 

Bakalım bu sorularımıza doğru cevabı verecek mi? 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.