Seninle çok işimiz var canımın içi. Bana niye bir şeyleri taksit taksit söylüyorsun sen şekerim? Laperla konusunda Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun yaptığı, “Orası ticari alan” açıklamasının nedenini de araştırmamı istiyorsun.
Tamam bir tanem, o konuyu da elde ettiğim bilgiler ışığında sana izah edeceğim. Sürece dair edindiğim bilgileri birkaç gün sana aktaracağım ama öyle aylarca aynı konu üzerinde dönmemi, onlarca yazı kaleme almamı bekleme benden olur mu?
Sana çok düz bir şey söyleyeyim; Bu Laperla inşaatının, Aydın Şehir Hastanesi İnşaatından, Aydın Otogarı İnşaatından, Aydın-Denizli Otoyolu İnşaatından, Kuşadası Kanalizasyonu İnşaatından, KYK’nın Yurt İnşaatından teknik açıdan hiçbir farkı yok.
Bir kamu kurumu, adı: Efeler Belediyesi, kendisine ait araziyi değerlendirmek istiyor. Bir proje çizdiriyor ve buna uygun işi yapacak müteahhidi bulmak için ihaleye çıkıyor. İki kez ihaleye katılan olmuyor. Üçüncüde dosya alanların sayısı çok olsa da bir firma katılıyor ve ihaleyi alıyor.
İdare bu firmaya yapacağı iş karşılığı para yerine, projeden bağımsız bölüm (dükkan ve mesken) vermeyi vaat ediyor, müteahhit de bunun karşılığında işi bitirmeyi taahhüt ediyor. Zeminde üç kat otoparkı, içinde çok sayıda ortak alanları bulunan bir yapı için anlaşılan yüzdesel tutar da işi bilenler tarafından çok normal görünüyor. Hatta, müteahhidin, büyük bir risk aldığını düşünenler de var. Şehirdeki bir çok başka büyük müteahhit, karlı bulmadığı için bu işe girişmiyor.
Proje aşama aşama ilerledikçe idare müteahhit firmaya hak ediş olarak mesken ve işyerlerinden tapu devri yapıyor. Müteahhit de bunları satarak inşaat için finans yaratıyor. En son hak ediş, inşaatın yüzde 80 seviyesine ulaştığında yapılıyor. Şuan da inşaatın yüzde 95 seviyesinde olduğu, birkaç ay içinde tamamlanacağı söyleniyor.
Senin için gittim, gezdim, yerinde gördüm. Projenin başından beri belediyenin mühendisleri de sürekli inşaatı kontrol altında tutuyor. Santimlik bir yanlış yapılırsa, sökülüp ya da yıkılıp yeniden yapılıyor. Kamu ihale kanunu çerçevesinde işler hukuki bir şekilde ilerliyor.
Devletin kurumu ihaleye çıkıyor, müteahhit işi yükleniyor, proje bitme aşamasına geliyor, devletin Tapu ve Kadastro Kurumu mesken tapusu veriyor, tapular alınıyor ve satılıyor.
Sence her şeyi yerli yerinde ilerleyen bu işle ilgili neden başka şaibeler ve şaiyalar ortaya atılıyor?
Çünkü yerel seçimde belediye başkanı değişikliği oldu. Yeni seçilen belediye başkanı üzerinde baskı oluşturup, müteahhit firmayı zora sokmak ve buradan nema götürmek isteyenler var. Bazı unsurlar ve açıklamalar da bunlara çanak tutuyor. Onların bireysel amaçları gerçek olur mu bilmem ama gördüğüm tablo, Efeler Belediyesinin orada 700 milyon TL ile 900 milyon TL arasında paraya dönüştürülebilir dükkan ve evlerinin olduğu.
Bu da yerel seçimlerin hemen sonrası açıklanan belediyenin tüm borçlarının iki katına denk geliyor. Faizlerin bu kadar yüksek olduğu, borçların büyüdüğü bir dönemde bu projedeki belediyeye ait bölümlerin bir an önce bütçeye satış ya da kira geliri olarak dönmesi gerekiyor. Tersi davranan bana göre kamu zararına sebep oluyor.
Çerçioğlu da, "orada konut yapılamaz" demiyor. "Orası ticari alan" diyor. İlgili mevzuat, ticari alanların imar planında aksi bir not yoksa konut yapılabileceğini söylüyor ve Efeler'de vücut bulmuş bir çok örneği de bulunuyor.
Elime geçen, proje hakkında hazırlanmış bir bilimsel rapor da var. Onu ve diğer detayları sana daha sonra aktaracağım. Şimdilik bu kadar canımın içi. Yarın görüşürüz şekerim.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.