Karşılaştığım hemen hemen her ilçe belediye başkanına, “Ağır işleri büyükşehir belediyesi aldı. Siz çok rahat olmalısınız” diyorum.
Hepsi de, aynı yanıtı veriyor: Aydın Büyükşehir Belediyesi, görevi olan ağır işlerin büyük bir bölümünü bize yıktı. Kendi yaptığı işleri de bizim personel ve imkanlarla yürütüyor.
Uygulamanın doğru olmadığını söyleyen başkanların durumu idare etmelerinin farklı gerekçeleri var.
Kimi, “Aynı partideniz, ses çıkaramıyoruz” diyor.
Kimi, “İyi geçinmek zorundayız, isterse bize hiçbir hizmet yaptırmaz” diyor.
Kimi, “Partilisi değilim ama benim Özlem Hanımla aram çok iyi, niye muhalefet edeyim?” diyor.
Kimi, “Büyükşehir yeni kuruldu, geçiş sürecinde biz yardımcı olacağız, sonra o bize” diyor.
Kimi, reklam panoları ve broşürlerle halka ilçe belediyesinin görevleri ile büyükşehir belediyesinin görevlerini anlatmaya çalışıyor.
Sadece, Germencik Belediye Başkanı Ümmet Akın, işi yargıya taşıdığını söylüyor.
Sonuç; Aydın halkı belediye hizmetlerinden yeteri kadar yararlanamıyor.
Seçimden önce, çok başka bir dünya vaat edilen, mahallelerde büyükşehir belediyesinin, anket yaptırdığı firmaların elemanları, özel günler nedeniyle dağıtılan tebrik ve kutlama zarfları ve yapılacak kömür yardımından kimlerin yararlanacağı söylemleri dışında pek bir varlığı hissedilmiyor. Muhtara giden vatandaş, “Bizim yetkimizde değil” denilerek ilçe belediyesine yönlendiriliyor. İlçe belediyesi de, “Bizim yetkimizde değil” diyerek büyükşehir belediyesine yönlendiriyor. Büyükşehir belediyesine iletilen talepler de, aylardır neticelenmiyor.
Vatandaş, ilçe belediye başkanını seviyorsa büyükşehir belediye başkanını, sevmiyorsa da ilçe belediye başkanını suçluyor. Genelde, fatura ilçe belediye başkanlığı makamlarına kesiliyor.
“İlçe belediyelerinin büyükşehir belediyesine kıyağı sürerken, ilçe belediye başkanlığı makamı halkın gözünde giderek ayağa düşüyor” desek, yalan olmaz.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.