Aday değil ama talep ve baskı var

Beni siyasetin sıcak gündeminin içine çekmeye bayılıyorsun. Partilerin iç işlerine karışmak haddimize değil. Açık edilmemiş aday adaylıklarının nasıl dışa vurduğunu seninle birlikte gözlemliyoruz. “Aday değilim” diyenlerin ustaca aday olmanın şartlarını sağladığını görüyoruz.

Sana, uzmanlık alanım diyebileceğim ilçe Çine’den örnekler vereyim olur mu? Çine Belediye Başkanı Enver Salih Dinçer, aday olmayacağını aylar önce açıklamıştı. Bu açıklamayla birlikte yerinde kimlerin gözü olduğunu kısa sürede görme ve gözlemleme fırsatı buldu. Şimdilerde de aday gibi davranıyor.

Tebrik ederim. Siyasette ustalaşmak böyle bir şey. Salih Dinçer’in rahatlığı ve tembelliği bir Çineli olarak beni hep rahatsız etmiştir. Zekası ve kurnazlığı ile her zaman gurur duyarım. Aslında samimi de bir yapısı vardır. Samimiyetle ve sessizce ortalığı karıştırdığını, sonra da izlediğini çok gördüm.

Enver Salih Dinçer aday olmasın da kim olsun? İlçenin büyük mahallelerinin muhtarlarından kendisine baskı ve talep var. AK Parti’de siyaset yapan, meclis üyesi olan, milletvekili aday adayı olduğu için bu görevinden istifa eden rakip aktörden talep ve baskı var. İlçenin önde gelen esnaflarından da keza öyle.

Bu kadar yoğun talep ve baskı varken Enver Salih Dinçer’in “Aday olmuyorum” demesi ahaliye ayıp olmaz mı? O yüzden aday değil ama talep ve baskı var. Bu yüzden aday olmasında ve talepleri karşılamasında yarar var. İnsanları yüzüstü bırakmak ona hiç mi hiç yakışmaz. Yürü başkan.

Sen hala takılmışsın, “Petek Dinçöz’ü nasıl getirdiler, neden getirdiler?” sorusuna. Artık tekrarlama. Ahalinin talep ve baskısını halka yaymak, parti içindeki tüm rakipleri egale etmek için yapılacak başka hamleler de var. Onu da CHP’nin Büyük Kurultayı sonrası izler, görürüz.

Bir de bana sık sık, “Çine ne olur?” diye sorup duruyorsun. Şöyle açıklayayım; orada CHP ile AK Parti arasında gizli bir anlaşma olduğunu düşünüyorum. CHP’liler, AK Partililere, “Sakın belediye işlerine karışmayın, kazanmaya kalkmayın. OSB sizin olsun, belediye bizim. Oradan siz, buradan biz nemalanalım” demiş olmalılar.

Bugün AK Parti’de etkin siyaset yapıp da kurduğu şirket üzerine OSB’de arsa almayan ve dişe dokunur bir fabrika kurmadığı halde bu arsası kat be kat değer kazanmayan, yağlı bir müşteri çıksa şirketini satmayacak kaç kişi var? Yine AK Parti’de siyaset yapıp da belediyeden ruhsat ve imar işlerini gördürüp seçimlerde CHP’ye oy verenlerin sayısı çok mu az?

Çine vesayeti anlaşmış, CHP’de koltuk tutanlara belediyeyi, AK Parti’nin koltuklarını tutanları da OSB’yi vermiş. İlçe gerilemiş de gerilemiş. Birileri zenginliğini ve hükümranlığını, kural ve devleti tanımadan ilçe üzerindeki egemenliğini sürdürmüş.

AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş’ın vizyon ve çabalarıyla ilçeye gelen bazı yeni yatırımlar olmasa ölmüş, gömülmeyi bekleyen bir şehir gibi bir yere dönüşmüş durumda Çine. İlçede vesayetin kurduğu ortaklığın kirli işleri, ilişkileri ve emelleri ortaya dökülmeden düzelme bekleme. Ancak Savaş’ın yaptığı gibi dışarıdan hamlelerle ufak gelişmeler olabilir. Köklü değişikler zor.

Yani demem o ki;

Çine Belediye Başkanı Enver Salih Dinçer aday değil ama talep ve baskı var. Sen de artık farkına var. Daha fazla bana sorup durma olur mu?

Benim de uzaktan söyleyebileceklerim bu kadar.