Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, 2014-2019 yılları arasında, kendi partilisi belediye başkanları ile bile geçinememişti. Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı, Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran ve Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan en çok sorun yaşadıklarıydı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na geçimsizliğin sebebi kendisinin olmadığını inandırdı ve bu üçünü aday yaptırmadı. Böylelikle tekrar aday olabilen ve yeni aday gösterilenlere, “Kaderiniz benim elimde!” mesajı verdi. 2019 seçimlerinin üstünden 14 aya yakın bir zaman geçti. Çerçioğlu’nun kendi partilisi belediye başkanları ile geçim problemi oldu mu, olmadı mı; bunları konuşmak için biraz erken.
Çerçioğlu’nun geçim sorunu yaşamaması gereken sadece kendi partilisi ve ittifak halinde olduğu İYİ Parti ve HDP’li siyasetçiler değil. Diğer partilerin ilçe belediye başkanları, milletvekilleri, şehri yöneten bürokratlar ve akademisyenlerle de iyi geçinmesi gerekir ki; onayını aldığı halk adına verimli bir hizmet dönemi geçirebilsin. Bir önceki Vali ile (Erol Ayyıldız) geçimsizdi, şimdiki vali ile de geçimsiz. Rektör’e yaklaşımları da beklenen türden değil. Rakibi partilerin ve ittifakların içine ajan olarak koyabildikleri veya içeriden avladıkları dışındakilerle inanılmaz problemli. Kamuda bazı kurumlarda kendisine istihbarat sağlayan, koruyan ve kollayan odaklar dışında pek iyi geçindiği yönetici yok gibi.
Bu geçimsizliklerinin zararı da Aydın halkına oluyor. Mesela 6 yıldan daha fazladır büyükşehir olan Aydın’ın bir resmi hali yok. İnsanlar; İzmir ve Denizli’deki haller üzerinden iş yapmaya çalışıyor. Koçarlı ve İncirliova’da arıtma tesisi yapılamıyor. Daha onlarca mesele var. Özlem hanımın mazereti ne; “Milli Eğitim Acarlar’da hal için araziyi bize tahsis etmedi, onun için yapamıyoruz. Koçarlı’da arıtma yapacağımız alan üniversiteye ait, devretmezlerse yapamayız” gibi engeller öne sürüyor.
İş yapacak olan engel değil, çözüm üretir. Kamulaştırma diye bir müessese var. OSB yöneticisi tanıdıklarına sorsa; kamu yararı kararına kamulaştırmanın nasıl yapıldığını öğrenir. Ortak santral kurmayı hedeflediği jeotermal enerji santral yatırımı yapan şirketlere ve bu şirketlerin danışmanlarına sorsa onlar da kamulaştırma konusunda kendisine danışmanlık yapabilir. Beş bin Aydın Büyükşehir Belediyesi çalışanının içinde bunları çözecek beyin yoksa, etrafında vardır, olmalıdır. Amaç, yapmamak ve bunun sorumluluğunu da başkalarına yıkmaksa Aydın, bir dönemi daha kaybetmiştir.
Özlem hanım maalesef şehirle değil sadece kendisi ile ilgilenmektedir. Sadece kendisi ile ilgilenilmesini beklemektedir. Aydın çok umurunda değildir. O yüzden; “Beni tebrik etmediler”, “Benden özür dilemediler” gibi bahanelerin arkasına sığınarak, AK Parti Aydın Milletvekili TBMM KİT Komisyon Başkanı Mustafa Savaş’ın, “Aydın’ın sorunlarının çözümü için Aydın Valisi’nin koordine edeceği toplantıda bir araya gelelim” çağrılarına kulak tıkamaktadır. Aynı çağrıyı Acarlar’a hal yapılması konusunda AK Parti Aydın Milletvekili ve Tarım Komisyonu Üyesi Rıza Posacı da yapmıştır.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün aylar önce tüm partilerin milletvekillerini topladı, şehrin meselelerini çözmek için seferberlik başlattı. Aydın’da olmuyor çünkü Özlem hanımın özel beklentileri ve olumsuz duyguları engel... Geçinebilir ve geçinilebilir bir Çerçioğlu’nun korku, kıskançlık, nefret , intikam, açgözlülük ve öfkeden uzak durması gerekir ki; Aydın’a yararı dokunsun.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.