Tamam dostum, bugün de senin gündeminden devam edelim. Yazdıklarının girişini okuyunca bir tatlıdan bahsediyorsun sanmıştım. Meğer “traliçe” değil “troliçe” diyormuşsun. Vallahi haklısın. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu için uydurduğun bu tanımlama bence de “Cuk” oturmuş.
Çünkü; Ne zaman köşeye sıkışsa, bir çıkar yol bulamazsa, hemen kendine sahte profillerden hakaret ettirerek AYBA ve ASKİ personelleri üzerinden mağdur edebiyatı yaptırır. Bu kadar sığ bir siyasetin sahibidir Çerçioğlulları.
“Çerçioğlulları” diyorum, çünkü Ercan Çerçioğlu'nun arka planda organize ettiği, Özlem Çerçioğlu'nun aktif olarak söylenenleri uyguladığı; oğulları Caner Çerçioğlu ve Şefik Çerçioğlu'nun ise CHP gençlik kollarından siyaset yapıyor gibi sahada göründüğü bir yapı söz konusu.
Kendisine hakaret ettiği iddia edilen sahte profillerin, daha 6 ay evvel Çerçioğlu’na muhalif birçok kişiye ağza alınmayacak küfürler ettiğini görüyoruz. Çerçioğlu, bu taktikler eskidi. Bu paylaşımlar artık kimseyi inandırmıyor.
Elinde tuttuğu bazı kişiler aracılığıyla kendine muhalif olanlara imalı eş ve aile paylaşımları yaptırıp, bu ters tepince kendine hakaret ettirerek algı yaratma çabası içinde. Ne kadar aciz, komik ve çaresizce bir durum. İnsan sadece algı yaratmak için kendine küfür ettirir mi? Hakaret ettirir mi?
Aynı sahte isimler, aynı sahte profiller, aynı sosyal medya dili.
Hiç unutmuyorum, Çerçioğlu ile yeni tanışmıştık. Efeler Balıkçılar Hali'ndeki Ege Et açılışına çok önem veriyordu. Kahve içmeye çağırdı beni. O zaman latte diyordu, şimdi ne diyor bilmiyorum. İki kişi makamda oturuyorduk. Hafızam beni yanıltmıyorsa, Mefkure Karabıyık veya İsmet Müren’e talimat verdi: “İncirliova’da bir vatandaş varmış, onu getirin açılış sırasında bana sarılsın, beni övsün, alkışlasın, bağırsın, ağlasın.” Sonra bana dönüp “Sen de gel, bak eğleneceğiz,” demişti ve “aramızda” diye eklemişti.
Gelecek vatandaş, namlı biriymiş; bazı kalabalık etkinliklerde elini öpüp sarılmaya çalışıyormuş. Açılış sonrasında o vatandaş geldi, ne övgüler düzdü! Bizim arşive baktım, bulamadım. Ancak açılışın kaydı gazeteci arkadaşlarımızda vardır. Öyle böyle değil, tam bir tiyatro!
Tam bir Troliçe.
O zaman Troliçe'nin bu hareketleri eğlenceli gelmiş olabilir; ama zaman içinde bu yalanlara kendisi de inanmaya başladı. Şimdilerde çok çaresiz, sahada şöyle bir beş dakika geziniyor; şirin görünmeye, metanetli durmaya çalışıyor, siyaset yapıyormuş gibi ziyaretler organize ettiriyor. Bunlara kimsenin bir itirazı yok. Ama yaptığı siyasete olumlu bir tepki gelmeyince, kimse kendisiyle ilgilenmeyince hemen mağdur edebiyatına sarılıyor.
Akıldan ve izandan yoksun hareketler sergiliyor. CHP’nin tüzük kurultayında aldığı kararlar kimyasını bozmuş. Kendi kendine adaylığını açıkladı ama kimseden destek bulamadı. Heyecan yaratamadı.
Özlem Çerçioğlu, 2024 yerel seçimlerinde Aydın’dan vazgeçip İzmir için koştururken Aydın halkını kaybetti. İzmir'den aday olmak için neredeyse kendi paritesini de kaybediyordu. Bu hırs, gözünü kapattı.
Çerçioğlu kendi halefini kendisi yarattı.
Tedirginliği ve hırçınlığının sebebi bu. Çünkü kötü niyetli, kötü düşünceli. Her hareketi, her davranışı bir kötülük için. Sahte maskesinin arkasındaki gerçek yüzünü saklayamıyor. Refleks olarak kötülüğü ortaya çıkıyor. Aydın siyasetini, CHP dahil, kaos ve tek lider düşüncesiyle yönetme arzusu onu kötü bir insan yaptı. Herkesin ortak fikri bu yönde.
STK’lardan siyasilere, muhtarlardan kendi partililerine kadar konuştuğum herkes böyle değerlendiriyor.
Anlayacağın şekerim, yalnız değilsin. Aydınlılar traliçeyi büyük oranda seviyor, tatlı olan yükseliş trendini koruyor ama troliçe konusunda durum çok farklı, aşağı yönlü hızlı düşüşü sürüyor.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.