Takip Et

Bu iki adamla aynı safta yer almak

Biri, Eski AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem, diğeri Özlem Çerçioğlu’nun sağ kolu ve kara kutusu Fatih Akkentli.

Bu hayatta, büyük düşmanlıklarını gördüğüm kişilerden ikisi. Fatih, Özlem’in Denge Medya Grubu batırma ideasını gerçekleştirmek için çalıştı. Yapmadığı, kötülük ve düşmanlık kalmadı. Verdiği zararın boyutlarını tahmin bile edemezsin.

Mehmet Erdem de kardeşi Ali ile birlikte Denge Medyaya ve bizlere nedenini bilmediğimiz düşmanlıklar yürüttü. Kendilerinin hükmettiği tüm gruplarda beni ve aile bireylerimi itibarsızlaştırmak adına yapmadıkları icraat, yaftalamadıkları bir şey kalmadı.

Bunları sana neden anlattım. Bana birkaç gündür, geçmişte Özlem Çerçioğlu’nu Allah gibi taptığını söyleyen, Çerçioğlu adına gizli, kirli ve önemli görüşmeler yaptığı bilinen, 10 yıldan daha fazla zamandır Çerçioğlu’nun yakın ekibinde yer alan gazeteci Durmuş Tuna’nın ifşalarını ve itiraflarını soruyorsun.

Durmuş Tuna, ASKİ’nin fiili genel müdürü, CHP Aydın fiili il başkanı, Aydın Büyükşehir Belediyesinin fiili eş başkanı Ozan Çavuşoğlu’nun başını çektiği örgütlü bir çeteden bahsediyor. Bunların yaptığı ihale yolsuzluklarını, görevi kötüye kullanma durumlarını anlatıyor. Bir de Aydın’da izlettirdikleri, gözlettirdikleri, dinlettikleri, takip ettirdikleri kişilerin listesini yayımlıyor.

O listede benim de adım yazıyor. Ben, takip edildiğimi, izlendiğimi, gözlendiğimi zaten biliyordum. Aydın’da eskiden FETÖ eliyle yapılan işlerin PKK destekli yürüdüğü yönündeki şüphelerime güveniyordum. Bazı yargı ve emniyet mensuplarının, bazı müteahhitlerin belediyelerdeki imar işlerini takip ettiği aldığı sonuca karşılık bazı davaları ertelediği, bazılarında beraat kararı çıkmasını sağladığı, bazı kişilerin hasımlarına yargı yoluyla baskı ve suç uydurma suretiyle cezalandırmalar yaptıkları veya yaptırdıkları iddialarını işitiyordum. Bunların Ankara’da bakan düzeyinde, tepe bürokrasilerce korunup, kollandığı, söz konusu para ve yolsuzluk olunca siyasi partilerin tabeladan ibaret hal aldığı tezleri öne sürülüyordu. Durmuş Tuna’nın ifşa ve itiraflarını görünce olayın boyutu açısından şaşkınlığımı gizleyemiyorum.

Sadece beni değil, başka gazetecileri, siyasetçileri, yargı mensuplarını, müfettişleri, muhakkikleri ve kendi ekiplerini bile izlemişler. İzleme görevi verdiklerini bile gözlemişler. Aydın gibi bir yerde büyük organizasyonlar değil mi? Para da büyük inan bana, sana hizmete dönüşsün diye oluşan yıllık 10 milyar TL’lik bütçenin talancıları ve onları şirin gösteren yalancıları bir bilsen…

Benim için ilginç olan; Fatih Akkentli ve Mehmet Erdem ile aynı listede bulunmak, onlarla aynı mağdurlar safında yer almak oldu. Birden Fatih’e olan öfkem ve kızgınlığım azaldı. Mehmet Erdem ile ilgili Muharrem Balat’ın anlattıkları ve daha nice olumsuzluklar zihnimden uçup gitti. Yarın, Mehmet abiye Cuma mesajı bile atarım.

Bana, “suç duyurusu yap” diyorsun. Avukatım tatilden dönsün, bakacağım. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.