Sembolik hasat

Hafta sonu Aydın Büyükşehir Belediyesi’nce, 1. Zeytin ve Zeytinyağı Hasat Şenliği yapıldı.

Birbirinden güzel programlarla gerçekleşen şenliğin sadece ilk etkinliğine katılabildim. Aydın BŞB Basın Bürosunda görevli arkadaşım Bülent arayıp, “Seni mutlaka sembolik hasat töreninde görmek istiyoruz” demese Hallaçlar Mahallesi’nde, Aydın’ın duayen sanayicilerinden İbrahim Polat’ın zeytinliğindeki törene katılmayı düşünmüyordum. Çünkü, çok yoğundum...

Giderken yolda, Hallaçlar Mahallesi’nin Muhtarı Mehmet Ateş’i aradım. Mehmet Ateş, Aydın Belediyesi’nde uzun yıllar zabıta olarak çalışmış, bürokrasi, sivil toplum ve siyaset ilişkileri son derece iyi olan bir muhtardır. Aynı zamanda sağlam bir sosyal demokrattır. Sembolik zeytin hasadı yapılacak zeytinliğe nereden gireceğimi sormak istemiştim. Muhtarın, mahallesinde gerçekleşen, etkinlikten haberi yoktu. Tahmin ettiğim yerden dönerek tören alanını buldum.

Muhtar Ateş de, benden öğrendikten sonra hemen tören alanına geldi. Kıyıda, kenarda bekledi. Hallaçlar Mahallesi ve çevre mahallelerden kimsecikleri göremedim. Törenin adındaki, ‘Sembolik’ ifadesinin durumu kurtarmayacağını düşünüyorum. En azından Hallaçlar Mahallesi’nde oturan zeytin üreticileri orada olmalıydı. Haber için görevlendirme yaparken Hallaçlar Mahallesi’ne gelin olacak Muhabirimiz Gamze’ye söylediğim, “Seni deplasmana gönderiyoruz” sözümü de geri aldım..

Çok fazla kalabalık yoktu. Heyecan da... Ta ki, Samandağ biberini meşhur eden ünlü televizyoncu Mesut Yar ve beraberindeki Posta Gazetesi yazar heyeti gelene kadar. Onlar gelince ortam biraz şenlendi. Sonrasında sembolik zeytin hasadı gerçekleştirildi. Samandağ biberinden sonra Mesut, Aydın’ın zeytin ve zeytinyağına da ‘Yar’ oldu. Posta Gazetesi’ndeki dünkü yazısı gayet güzeldi. Televizyonda da tanıtım için katkılarını bekliyoruz.

Katılamadığım ama muhabir arkadaşlarımızın haberlerinden yakından takip ettiğim şenliğin diğer etkinlikleri çok güzeldi. Özellikle Canan Karatay’ın, zeytin ve zeytinyağı ile ilgili önerileri beni çok etkiledi. Dün sabah güne 40 adet zeytin yiyerek başladım.

İlki yapıldığı için çok fazla eleştirmek istemiyorum ama ikincisinde sembolik hasat töreni yine Hallaçlar Mahallesi’nde aynı yerde, aynı şekilde yapılırsa, “Zeytini köylüler üretiyor, ön plana tüccarlar çıkıyor. Oyu garibandan alıyorsunuz, sükseyi de zengine yaptırıyorsunuz” derim.

Düşünülmesi bile güzel olan bu organizasyonu gerçekleştirenlere bir zeytin çocuğu olarak teşekkür eder, üreticilerimize bereketli bir sezon dilerim.