Bana göre hiçbir tartışma, sonuçsuz kalmamalı.
Sonuçlanmayan tartışmalar, halının altına süpürülen pislik gibidir.
Bir gün taşar ve çevreye daha büyük zarar verir.
Aydın’da siyasetçilerin birbirleriyle ve bürokratlarla olan kavgaları da meşhurdur.
Geçmişte, vali ile milletvekilleri ve belediye başkanları çok tartışmıştır.
Dün de vali yardımcısı ile milletvekili tartıştı.
19 Mayıs tören alanı kavgası vardı.
Ayrıtı, konuya ilişkin haberde var.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile Aydın Valisi Erol Ayyıldız arasında, Aydın İl Özel İdaresinin mallarına ilişkin çok sert kavgalar yaşandı.
“Verilenlerle verilmeyenlerin listesini her iki taraf da açıklasın” dedik.
Kavga bir süreliğine kapandı.
Sonra ara ara yine alevlendi.
Tekrar kapandı.
Özlem Çerçioğlu ile Zeynep Karahan Uslu arasında soruşturma dosyası polemiği yaşandı.
“Dosyaların içinde ne var?” dedik.
Polemik orada kesildi.
Benzer daha çok konu var, bunlar sadece iki basit örnek.
Kavgaların, polemiklerin Aydın için ve Aydınlı için olduğuna inanmıyorum.
Aydın’ı yönetenlerin kavgaları bile samimi değil.
Arkasında hep bir hesap ve pazarlık var.
“Şunu yaparsan, bunu yapmam. Bunu yapmazsan şunu yaparım” şantajları olduğunu düşünüyorum.
Aydın’ı sevseler net kavga ederler.
Nedenlerle, rakamlarla, belgelerle...
Seçim dönemlerini böyle renklendirdiklerine bakmayın.
Seçimden sonra hepsi birbirine karşı can ciğer kuzu sarması.
Ya da, tehlikesiz rakip.
Aydın halkı mı?
Sanırım bizim bütün bunları yediğimizi düşünüyorlar.
Ve bize o meşhur sıfatı takıyorlar.
Sahi sizce;
Aydın halkı ‘enayi’ mi?
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.