Bana, Aydın Büyükşehir’in birçok dairesine başkanlık eden, Efeler Belediye Başkanı Adayı olabilmek için istifa ettiği için dışarıda kalan İbrahim Gürdal’ın son paylaşımlarını soruyorsun.
Özlem Çerçioğlu’nun, yakın çevresindekilerin, zarar vermek için uğraştığı Efeler Belediyesinin Fatih Atay’dan kalma projesine sahip çıkmasını ve daha bir çok söylemini manidar buluyorsun.
Sık sık, “Kovboy” diye birinden bahsettiğini ve bu metaforu kime uydurduğunu soruyorsun. Boş durmadım, senin için araştırdım. Gürdal’ın, ‘Kovboy’ lakabı taktığı kişinin Ertuğrul Yamen olduğunu öğrendim. Yalanlama gelirse de seninle paylaşırım.
Kaynaklarım beni yanıltmıyorsa, dün yaptığı, “Bir yönetici; çalışanının çaldığını biliyor ve görmezden geliyorsa, bilin ki ganimet onda toplanıyordur…” paylaşımında da, Yamen’e bir gönderme olduğu söyleniyor.
Burada Yamen’in, yöneten olarak mı, çalışan olarak mı gösterildiği henüz netleşmiş değil. En azından ben kafamda oturtamadım. Çalışansa, kastedilen kişi Özlem Çerçioğlu, oluyor. Yöneten ise, çaldığı iddia edilen kim; zihnim onu arıyor.
İbrahim Gürdal’ın durumu şu açıdan zor. Kendisinin kayığa bindiğini görenler var. “Yatta, katta gezdirip, gezdirip kapının önüne koydular” diyenleri duyuyorum.
İbrahim Gürdal’ın bu durumlarıyla çok ilgilenmiyor, söylediği ve paylaştığı şeylerin doğru olanlarından bir sonuca gitmek isteyenlere sağlam ipucu verdiğini görüyorum. “Söz özüyle ağırdır, söyleyene bakılmaz” düsturu ile kayığa binmiş de olsa; ihbar niteliğinde ifadeleri var. Öyle kabul ediyor, bu satırları sana, ilgilenenlere ve bu şehirle dertlenenlere, dertlenmesi gerekenlere aktarıyorum.
Küçük bir not: araştırmalarım sırasında Ertuğrul Yamen’in kontrolünde bir havuz olduğunu, bu havuzda biriken damlaların içinde Aydın Büyükşehir Belediyesi Mali Hizmetler Müdürü Volkan Zeytin’in de payının bulunduğu (yaklaşık bir yıldır) ve birikintinin grupça paylaşıldığı belirtiliyor. Bu havuzu Çerçioğlu’nun kurduğu, Ertuğrul’a emanet ettiği, bir havuzun sorumluluğunu tek başına almaktan rahatsız olan Yamen’in, 600 bin ile bir milyon damla civarındaki küçük su girişlerini direk kendine ait depoya koyduğu söyleniyor.
“SENSİZ OLUR DA DEN’SİZ OLMAZ”
Dün, Özlem Çerçioğlu’nun kara kutusu Fatih Akkentli’yi konuşmuş, ona yayına gelmesi çağrısında bulunmuştuk. Sosyal medyasından, hikayeDEN bir cevap yollamış. Bol, bol, “DEN” ibaresini kullanarak bana gelmeyeceğini söylemiş. Senin aracılığınla ona bir kez daha sesleneyim.
Ben gelemeyeceğini zaten biliyordum sen söylemeDEN.
Seni özlediğimi iddia etmişsin. Yıllardır sensiz oluyor, görüyorum aylardır da sensiz oluyorlar.
Şunu bilmelisin eski dost, kadim düşman; bu şehir ve şehirdekiler sensiz olur da, DEN’siz olmaz.
Fatih’e de bir not: Biliyorum, sana izin vermiyorlar, eğer onay çıkarsa son zamanlarda seni bile yalanlama cesareti gösteren ekürünü (Durmuş Tuna’yı) gönderir misin? Hoş, “gemileri yaktı” diyorlar; belki kimseye hatta sana bile sormadan, çıkar gelir, kendiliğinDEN.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.