Siyaset ısındı ve iyiden iyiye seçim havasını girildi. 29 Mart’ta CHP ön seçim ile adaylarını belirleyecek. İlk sırayı kontenjana ayıran partide çetin bir yarış olduğu gözleniyor. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun Metin Lütfi Baydar ve Tayfun Talipoğlu’nu desteklediği ön seçimde, Fatih Atay ve Hüseyin Yıldız iddialı isimler olarak ön plana çıkıyor. Ali Ulvi Akoğlu, Saadet Kavasgil, Ferda Erkut Çağlar da yarışta adını sıkça söz ettirmeyi başarabilen aday adayları. Türkiye’nin en genç kadın aday adayı Fulya Üstündağ’ın, karşılık bulduğu ciddi bir kesim de var.
AK Parti’de işler çok karışık. Kim ne olacağını kestiremiyor. Kimilerine göre adaylar aylar öncesinden belliydi, şuan sürecin şartları yerine getiriliyor. Kimilerine göre ise son dakikaya kadar parti genel merkezi aday tespiti için ciddi çalışma yürütecek. Mevcut 3 milletvekili ile Mustafa Savaş ya da Muammer Özkul isimlerinin arasından bir kişinin ilk sıraya, Efeler bölgesinden ikinci sıraya, Nazilli bölgesinden üçüncü sıraya ve Söke bölgesinden de bir kişinin dördüncü sıraya konacağı ön görüsü hakim. Son sözü genel merkez söyleyecek olsa da Aydın’da liste hazırlayan yüzlerce insana rastlamak mümkün.
Milliyetçi Hareket Partisi’nde seçim havasına henüz tam anlamıyla girilebilmiş değil. 18 Mart’a kadar aday adaylığı başvuruları kabul ediliyor. 21 Mart’ta yapılacak büyük kongreden önce de seçimin ve aday adaylarının durumunun ne olacağı pek konuşulacağa benzemiyor. Ali Uzunırmak’ın yine liste başı olmasına kesin gözüyle bakılan MHP’de diğer adayların durumu bu ay sonuna doğru anca netleşecek.
Öyle görünüyor ki Mart ayında adayları kesinleşecek tek parti CHP olacak. AK Parti ve MHP’nin adaylarının belirlenmesi, YSK’nın aday listelerini son teslim alma günü olan 7 Nisan’ı bulacak.
Bütün partilerde çok güzel adaylar var. Çok renkli isimlere rastlamak da mümkün, sıra dışı yaşam öyküsü bulunan mücadele timsali olanlara da. Bu seçim sürecinin en unutulmaz ve ilginç yanı ise Ferda Erkut Çağlar ile ağabeyi Hakan Çağlar Erürker’in ayrı ayrı patilerden aday olmasıdır, diye düşünüyorum. Demokrasinin ve hoşgörünün timsali olan bu durumu eleştirmek yerine zenginlik olarak görmeliyiz, kanısındayım.
Seçilecek olan 7 kişi var. Bunu hayal eden yüze yakın aday adayı. İçlerinden milletvekili seçilerek kazanacak olanlara şimdiden başarılar. Beni düşündüren şey; seçimlerde hep birileri kazanıyor, milletvekili oluyor. Geriye dönüp baktığınızda bu tantanalı, çekişmeli seçimler Aydın’a pek bir şey kazandırmıyor.
Sokakta her karşılaştığımız bize; “Kim kazanacak?” sorusunu yöneltiyor. “Aydın kazanacak mı?” diye kimse sormuyor. Sanırım sorun bundan kaynaklanıyor. Adaylardan kendilerini ve parti merkezlerindeki sahip oldukları güçleri değil de Aydın’a neler kazandıracaklarını duymalıyız, diye düşünüyorum.
Kazanan gidip bir daha dönmeyecek ve bir sonraki seçime kadar yüzümüzü görmeyecek olduktan sonra kimin seçildiğinin ne kıymeti var? Aklın üstadının dediği gibi “Aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek; aptallık” değil midir?
Hiçbir parti ve hiçbir adayın artık daha fazla Aydın halkını ‘aptal’ yerine koymaması gerekmez mi?
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.