Aydın’a havaalanı yapılması tartışmalarını sevinerek takip ediyorum. Buharkent’te yapılmasının Aydın’a bir yararı olmayacağı görüşüne de saygı duyuyorum, Söke’ye yapılması gerektiği görüşüne de. “Efeler’de olması gerekir” düşüncesi de cazip geliyor, “Çine’ye yapılması lazım” görüşü de.
Önemli olan havaalanının nereye yapılması değil, yapılmasıdır. Tavsiyem, uzaklık olarak Denizli Kaklık Havaalanı, İzmir Adnan Menderes Havaalanı ve Muğla Güllük Havaalanı’nın üçüne de eşit mesafede bir noktaya yapılmasıdır.
Bugün biz bunları tartışırken, yarın birilerinin çıkıp;
- Gideceğim tek yer havaalanı
- Bana lazım yeni yaşam alanı
- Gözünün önünden uçup giderek
- Nasıl söndürdüm bütün havanı
Şeklinde, karşımızda alaylı bir şekilde şarkı söylemesine, şuan ilimizi yönetenler dahİl hiç bir Aydınlının gönlünün razı olmayacağını düşünüyorum.
HEM AYDIN HEM PORTAKAL
HEM DE ÇERÇİOĞLU TANINDI
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, 52 ton portakal alarak ürünü elde kalan üreticiyi destekleyen bir girişimde bulundu. “Halden almasaydı da üreticiden direk alsaydı” gibi eleştirenler de oldu. “Kulu kölesi oluruz” diyen de. Sabah erken saatlerde gerçekleşen girişim akşamında ulusal televizyon kanallarının haber bültenlerinde, ertesi günü de ulusal gazetelerin birinci sayfalarında yer buldu. Aydın’ı ve portakalı tanıtmak için müthiş bir reklam oldu, Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun da. “Kendi reklamı için yaptı” diyenler, lütfen siz de kendi reklamınız için bir şeyler yapın. Hem ilimizi, hem de ürünlerimizi tanıtın. “İş bilenin, kılıç kuşanın” diyen atalarımıza kulak vermekte yarar var. Aydın’dan çıkıp Türkiye’ye mal olan bu meseleye olumsuz açılardan bakmak, Kılıçdaroğlu’lunun ABD Konsolosu’na Aksaray’ı göstererek ‘Bakın burası Kaçaksaray’ demesi kadar komik olur, diye düşünüyorum.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.