Ne zaman hangi ilçede olacağı belli değil. Kaymakam’dan önce esnafa gidiyor. Mahalleye dönüşen köylerde vatandaşı dinliyor. Devlet işleri ile şahsi işlerini de birbirine karıştırmıyor. Kendi çocuğu için katıldığı okul toplantısını izleyen muhabire, “Aydın Valisi olarak değil, oğlumun velisi olarak buradayım, buradaki hiç bir veliden ayrıcalıklı değilim, haber yapmazsanız sevinirim” diyor.
Nazilli’nin bir mahallesinde vatandaş, “Vali bey suyumuz yok” diyor. Vali, “Büyükşehir Belediye Başkanını arayayım, rica edelim” yanıtını verince, “Aman sayın valim, siz dediniz diye iş bozulmasın” dese de Vali Ömer Faruk Koçak, Özlem Çerçioğlu’nu arıyor ve akabinde sorun hemen çözülüyor. Oradaki başka sıkıntılara da kalıcı çözüm üretilmesi için adım atılıyor.
Vatandaş haklı, yıllardır, valiler ile büyükşehir belediye başkanının kavgasını ve rekabetini izliyor, uyum içinde çalışmaları mümkün olmayan mevkiler olarak görüyor. Vatandaş, aslında olması gereken şeyi, aykırı buluyor, hayrete düşüyor. Vali’nin Aydın’da normalleşmeyi sağlaması, kurumların barış ve uyum içinde çalışması için üzerine düşeni yapması, bu şehir için yaptığı en güzel şey.
Vali Bey’in yaptığı muhakkak daha başka güzel şeyler de vardır. Yapacağı güzel şeyler de olacaktır. Aydın’da kurumlar arası barışı sağlayıp, halkın güveni ve desteğini de arkasına aldıktan sonra icraatlar da peş peşe gelecektir.
Bu şehirde işadamları, gırtlağına çöküp himmet isteyen, vermediğinde vergi denetmenlerini, sigorta müfettişlerini salıp ocağına incir ağacı diken FETÖ’cülere zorla paralar verdi. Hem de büyük paralar... Aynı işadamları, halkın içinde olan valinin ricasıyla seve seve okullar, hastaneler, camiler ihtiyaç olan her ne varsa katkı sunacaktır.
İşadamları, devletin kudretini, şefkati ile birlikte hissettikten sonra, FETÖ ve benzeri yapıların tehdidinden korunacağını inanınca, bu şehrin kaynaklarıyla kazanılan paralarının bir kısmı bu şehirde hizmete, mutluluğa dönüşecektir.
Önümüzdeki günlerde her ilçeden işadamlarının gönüllü bağışları ile yapılacak işlerin protokollerinin imzalanması, temellerinin atılması gibi törenlere koşturuyor olacağız gibi bir his taşıyorum. Geçmişte, devletin kurumlarında görev yapan mensupları tarafından FETÖ’nün kucağına itilen hayır sever vatandaşların bağışları da Aydın’ın ve Aydınlının yararına işlere dönüşecektir.
Kavgadan kaybeden Aydın’ın, uyumla kazanma dönemini başlattığı için Aydın Valisi Ömer Faruk Koçak’a Aydınlılar olarak ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu arada Aydın’da hiç bir kurumun ve yöneticinin vali ile kavga etmek için gayret içinde olmadığını görünce, geçmiş kavgaların sebeplerini de anlamış olduk.
Giden valileri suçlamıyorum. Her hangi bir siyasi partinin de sorumlu olduğunu iddia etmiyorum. Sadece, “İnşallah, birileri kişisel ikbali için Ömer Faruk Koçak’ı da hastalıklı girdabın içine çekmez” diyorum.
Bu şehirde adam harcama hastalığına kapılmış züppeler vardır. Halkın sevdiği faydalı insan ya da kuruluş gördüler mi, kendi gereksizlikleri ortaya çıkmasın diye harekete geçer. O yüzden, çalışmaları ve yaklaşımlarıyla 'Aydın'a lazım olan vali bulunmuştur' algısı oluşturan Ömer Faruk Koçak'ı, harcamayalım, harcamak isteyenlere izin vermeyelim.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.