Sorularına yanıt vermenin ötesinde benden öngörü ve yorum bekliyorsun. Geçenlerde bana, “AK Parti Aydın İl Başkanlığı konusu MHP’lileri ve CHP’lileri neden bu kadar çok ilgilendiriyor?” dedin. Belli ki bazı duyum, gözlem ve düşüncen var ki, böyle bir soru üretiyorsun.
Aydın vesayetini bilmediğin için bir partinin il başkanının diğer partideki öncü aktörlerin gündemi olmasını yadırgıyorsun. Ben, “Ahtapot demokrasisi” diye tanımlıyordum eskiden. “Başı bir yerde, kolları her yerde” diye de izaha başlıyordum. Yıllar sonra fark ettim ki, bu bir vesayetmiş. Hem de ağır bir vesayet. Aydın ilinde tüm partileri yöneten, bürokrasiye hükmeden, yargıyı yönlendiren, ihaleleri kimin alacağından, hazine ve belediye arazilerinin kimlerin olacağına kadar birçok konuyu organize eden bir yapı bu. Çok kontrollüler, basını da ellerinde tutmak, boşluk bırakmadan her alanda egemen olmak istiyorlar. Şehir sürekli geri giderken, Aydın vesayetinin himaye ettiklerinin sürekli ilerlemesi seni şaşırtmasın. Çünkü tüm imkan ve olanaklar vesayetin ve elemanlarının çıkarına hizmet ediyor. Aydın şehri ve halkı hiçbirinin umurunda değil. O yüzden şu sıralar gündem AK Parti il başkanını belirleme olduğu için ona odaklandılar. CHP’de ve MHP’de benzer süreç olduğunda yine aynı şekilde en kullanışlı aparatlarını görevde tutmak için gerekeni yazdırır, konuşturur ve yaparlar. Sen bunlara hiç şaşırma şekerim.
DEVE GÜREŞİ OKUMASI
Aydın’da dün yapılan deve güreşleri alanında yaşanan siyasi gelişmeleri nasıl değerlendirdiğimi merak ediyorsun. Bir kere yıllarca Aydın’da Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanlığı yapan ve şu an belediye meclis üyesi görevini sürdüren Rıza Yörüyen’in sosyal medyasında paylaştıkları seni çok üzmüş. Şehirdeki bir kanaat önderine yakışmayacak paylaşımlar olduğu düşüncene katılmakla beraber; kendilerini pazarladıkları zümrede bunun prim yaptığı gerçeğini de ihmal etmemelisin.
CHP’nin Aydın milletvekillerinin sahada olmaması konusuna gelince, Çerçioğlu’nun davet etmediğini duydum. Davet gittiyse vekiller gelmediyse o başka mesele. Ama davet edilmedilerse, Çerçioğlu’nun Aydın’da kendi partisiyle yaşadığı kriz ve sorun sandığımızdan da büyük. Sadece Aydın’da mı; hayır tabi ki de… Çerçioğlu’nun, büyük irtifa ve intiba kaybı yaşadığı genel merkezde çıkar bir yol aradığı bilinen bir gerçek. CHP kurultayından bugüne kadar her hamle aleyhine gelişti. Çok meselede geri adım attı. En son CHP Aydın İl Gençlik Kolları seçiminde divan başkanı olmak istediği konuşuldu. Tüzük ve olağan kurultayı yöneten Çerçioğlu’ndan, gençlik kolları seçimine divan başkanı olmak isteyen Çerçioğlu’na…
Divan başkanlığı ısrarı sırasında CHP Genel Merkezi tarafından ciddi uyarıldığı öğrenildi. Genel Merkez tarafından kongreyi yönetmesi için gönderilen CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek’e atar yaptığı, Genel Merkez'den fırça yiyince ağlamaklı şekilde geri adım attığı biliniyor. Hatta biraz ileriye gidip kendisini bu konuda CHP Aydın İl Başkanı Hikmet Saatçi’nin yanlış yönlendirdiğini söyleyip vitesi geri taktığı çok konuşuldu.
Demem o ki şekerim, Aydın vesayetinin CHP kanadındaki en etkili elemanı Özlem Çerçioğlu, zor ve sancılı günler yaşıyor. Parti içindeki gücünü kaybetmenin ötesinde rezil, rüsva durumlar yaşıyor. Oğullarını partiye yönetici yapmaya kalkması filan boşuna değil. Şimdi vesayetin AK Parti içindeki en kullanışlı il başkanı göreve devam etsin diye hummalı bir çalışma yürütülüyor. CHP’nin yaşadığı uyanışı AK Parti kendi içinde yaşıyor ve genel merkez Aydın’ı doğru okuyorsa; değişim kaçınılmaz. MHP’yi de günü geldiğinde anlatırım. İYİ Parti, vesayete yüzde 70 mesafeli gidiyor. HDP’nin Çerçioğlu’nun yanına monte ettikleri, Aydın’a yakışmayacak işler organize ediyor.
Özetle canımın içi, sadece Özlem Çerçioğlu gibi siyasi aktörler değil, topyekun Aydın vesayeti irtifa kaybediyor.
Bu arada İbrahim Gürdal’ın saldırıya uğraması ve darp edilmesi meselesine ilişkin sorularını görmezden gelmedim. Bekliyorum. Sürecin nasıl ilerleyeceğini, “satın alanlar” ile “satılmışlar” mı sonuca etki edecek yoksa helal süt emmişler mi devlete yakışır şekilde hareket edecek, gözlemliyorum. Haşmet Aysan, canlı yayında söyledi, “devlet isterse kimlerin yaptığını ve kimlerin azmettirdiğini, azmettirenlere de kimin yaptırdığını tespit eder.”
Bir de Aydın Valiliğine alınan tuvalet kağıtlarına ilişkin haber okumuşsun, onu bana attın. Şehirde vali değişse de valilikte değişmeyen kadrolar ve uygulamaların olduğunu sen de, ben de biliyoruz. 15 Temmuz 2016 sonrasında da değişmeyen kadrolar ve durumlar yerinde kaldığı sürece kaç vali değişirse değişsin, sonuçlar değişmez. Üzüldüğüm tarafı şu; Vali Bey Aydın’a gelecek yatırımlarla uğraşırken, bunlar gündemde hak ettiği yeri bulmazken, valilikteki değişmeyen yapılardan kaynaklı konuların gündemde geniş yankı buluyor olmasıdır. Dedim ya şekerim; vesayet irtifa kaybederken, kaybettiriyor da…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.