Takip Et

Söke’nin ilacı bizde değil Çerçioğlu’nda

Canımın içi, İncirliova Kaymakamı Canan Hanım'ın Yunan adasına yaptığı geziye dair duyumlarımı başka kaynaklardan da teyit ettim. Biraz daha araştırıyorum, konu olgunlaştığında seninle tüm bilgileri ve düşüncelerimi paylaşacağım.

Aydın Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Muhammet Ali Künkçü’nün yeni aldığı makam arabası, yayın kuruluşumuzun kadrajında bir konu değil. Birliğin parasıyla şahsına araba alırsa, ilgileniriz. Başkanlığı bıraktığında arabayı alıp gitmeyeceği ve temsil ettiği kitleden de bir tepki gelmemesi, bu meseleye müdahil olmamamız için yeterli nedenler.

CHP Aydın Milletvekillerinin yaptığı basın toplantısına davetli olmasak da bu gelişme beni sevindirdi ve şehrimiz adına umutlandırdı. Aydın halkı adına görev üstlenenlerin sorumluluklarını hatırlamaları ve kamuoyunu bilgilendirmeleri önemli. Ancak, toplantının içeriğinden ve sorulan sipariş sorulardan bugün bahsetmeyeceğim.

Seninle bugün, geçtiğimiz hafta beni çok meşgul eden bir konuyu konuşmak istiyorum. Söke Belediyesi ile ilgili yayımladığımız bir haber sonrası hem belediyeden bazı yetkililer hem de haberde ismi geçen şahsın ailesi, haber merkezimize ulaşarak, “Bu haberin arkasında Fatih Akkentli mi var?” diye sordular. Haberin nasıl yapıldığını bildiklerini belirttiler ve çalışma teklif ettiler. Hatırını kıramayacağım kişileri aratarak “Birbirinize sahip çıkın” dedirttiler. Mağdur olduklarını anladım; ancak haberi kaldırma taleplerini yerine getiremeyeceğimizi belirttim. Bundan sonra neyi farklı yapmamız gerektiği konusunda iletişim ve iş birliğine açık olduğumu ifade ettim.

Şimdi sen bana, “Madem mağdurlar, neden isteklerini yerine getirmedin?” diyorsun. Şekerim, haber doğruydu ve teyitliydi. Okunma oranı yüksek bir haberi kaldırmak, hiçbir yayın kuruluşunun işine gelmez; bunu da göz ardı etme olur mu?

Sabret, Fatih Akkentli konusunda seni aydınlatacağım. Çerçioğlu’nun bize zarar verme süreçlerinin koordinatörü olduğu için kendisini iyi tanırım. İletişimim ve ilişkim yok, ama gözüm hep üstünde oldu, olacak da. Kendisi hakkında gelişmeleri işitme konusunda da kulağım açık. Fatih ve bu konuya ilişkin yorumlarımı biraz daha detaylandırayım.

Söke Belediyesi yetkilileri ile yaptığım görüşmelerde dikkatimi çeken bir şey oldu: Kurumda bir telaş hâkim ve bazı durumlardan rahatsızlar. Adını tam koymuyorlar, ama Fatih Akkentli’nin süreç içinde kendileri ve başkanlarıyla ilgili haber servisi yaptığını düşünüyorlar. Söke Belediyesi yetkililerine tavsiyem şu: Yıllarca Özlem Çerçioğlu tarafından belediye başkanlığına hazırlanan Fatih’in, Ercan Çerçioğlu’nun müdahalesi ile kenara itilmesi ve Mustafa İberya Arıkan’ın adaylığa ikna edilmesi sonrası Arıkan ailesi, "Fatih ne olacak? Bize hasımlık yapacak biriyle uğraşamayız" sorusunu sormuş. Çerçioğlu ailesi ise, "O konuyu bize bırakın, o bizim evladımız gibidir, bir şekilde müdahale ederiz" demiş. Kaynaklarım aktardı. Ancak, Özlem Çerçioğlu'nun, kendisine doğrudan zararı olmayan kimseye müdahale etmeyeceğini düşünmüyorum, biliyorum.

Arıkan ailesine şu soruyu yöneltmek isterim: "Fatih Akkentli, Özlem Çerçioğlu tarafından aday yapılmadığını bilmesine rağmen neden bugüne kadar tek kelime etmedi ama sürekli Arıkan’a saldırıyor?" Çünkü Fatih Akkentli, bence hâlâ Çerçioğlu'nun kontrolünde ve onun yönlendirmesiyle hareket ediyor.

Mustafa İberya Arıkan’a sormak isterim: Sizi kim aday yaptı? Fatih, Çerçioğlu ailesinin hem siyasi hem de özel işlerinin içinde oldu, peki neden bu konuda iki kelime laf etmedi? Arıkan ailesine tavsiyem, Fatih’in ipini elinde tutan Özlem Çerçioğlu’na ulaşmaları. Fatih’i harekete geçirecek veya durduracak tek kişi Özlem Çerçioğlu’dur, kumandası onun elindedir, komut makinesinin bataryası zayıflamışsa pil hediye etmelerini öneririm.

Sana bu konuda bir bilgi daha vereyim: Mustafa Arıkan’ın eşi Burcu Arıkan, Özlem Hanım’a, “Mustafa’yı aday olarak istediğinizde, ‘Fatih ne olacak?’ demiştik, siz de ‘Ben çözerim’ demiştiniz. Lütfen, çözünüz. Aile olarak çok rahatsızız” diyebilir.

Anlayacağın, Söke'de bizlik bir durum yok. Bizimle ilgili ön yargılan beyhude. Oradaki meseleler, "Körler ve sağırlar birbirini ağırlar" durumu. Körü deli eden ve sağırın kontrolünde bir de deli var. Hepsi bu.

Senin gündemlerini ve sorularını ilk fırsatta konuşacağız. Bugün benden bu kadar, idare et. Edilgen bitireyim; seviliyorsun.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.