Ülkenin gündemi anlık değişirken, ilimizde gündem oluşturacak ağırlıkta bir gelişme ne yazık ki yaşanmıyor. CHP’nin yaptığı ön seçim bile bu konuda etkili olmadı.
Şunun şurasında 6 gün sonra diğer partilerin de adayları belli olacak ama Aydın’da bunlar çok heyecan yaratan gelişmeler değil. Çünkü Aydın siyasetinde gündem oluşturabilecek, kitleleri peşinden sürükleyecek, bir sözü ile ili sallayacak samimi yerel liderler yok.
Oluşan taşkınlar ve bu taşkınlara ilişkin yaşananlar da ne yazık ki ilimizin gündemi olamadı, olamıyor. Aydın’da son zamanlarda öldükten günlerce sonra bulunan ceset sayısındaki artışlar da ‘Komşuluk ölmüş’ ya da ‘İnsanlığımızı mı kaybettik?’ sorularını sormamıza neden olmuyor. Hastane rögarından bulunan ceninler de keza öyle...
Gece yarısı pusu kurup eşi ve kayınbiraderini yaralayan, kayınpederini öldüren Hüseyin Türkmen, 16 aydan daha fazla kaçtıktan sonra kendisini yakalamak üzere olan üsteğmeni şehit ediyor, bir uzman çavuşu yaralıyor, yine kayıplara karışıyor ve hala bulunamıyor ama gündemimizde değil.
Aydın’da kansere bağlı ölümler, diğer illere oranla yüzde 20 daha fazla, sebebinin ne olduğunu da bilmesi gereken herkes biliyor ama kılımız kıpırdamıyor, gündemimize giremiyor.
Şoke eden su faturaları ile karşılaşan vatandaşın tepkisi, gündem oluşturmak için yeterli bir neden olmayı ne yazık ki beceremiyor.
Jeotermal kaynakların kontrolsüz çıkarılması ve olması gerektiği şekilde geri gönderilmemesi yegane değerimiz inciri yok etmek üzere, gündemimizde değil.
Çünkü Aydın’da, derdi Aydın olan liderler yok.
Çünkü Aydın’da, yöneticiler sadece şahsi ve ali menfaatlere odaklanmış durumda.
Mezarı Aydın’da olmayacak ama Aydın’a hizmet etsin diye görevlendirilen atanmış liderler de etrafındaki dalkavukların yanlış yönlendirmeleri ile meşgul. Kendi çıkarlarını sürdürme gayesinde olanlar, kaygı duyduklarını yok etmek için bu dalkavuklar üzerinden o kelli felli yöneticilere ha bire gaz verip yanlış yaptırdıkları için doğruları göremeyecek kadar da körler, kibirliler...
Bazılarının da makam ve yetkisine duyulan ihtiyaçtan kaynaklı taltif, ikram ve hediyelerle sarhoş olduğunu söylemeye gerek yok.
O yüzden Aydın’ın sorunları, Aydınlının sıkıntıları ne yazık ki gündem olamıyor, gündemde kalamıyor, tartışılamıyor ve çözümlenemiyor. Bu şehri yönetenlerin yaptığı evin pisliğini halının altına süpüren tembel bir ev hanımından farklı değil.
Halının altı doldu, taştı ama yine de sıkıntı olmuyor.
‘Acaba biz pislik içinde yaşamaya mı alıştık’ diye kaygılansak iyi olacak diye düşünüyorum.
Bunlar yazılmadığı, konuşulmadığı sürece Aydın’da sıkıntı yok.
Yazdığımız, konuştuğumuzda da bizlere de sıkıntı oluyor.
Halka karşı sorumlu yayıncılık yapalım derken, bizi kendilerine karşı sorumlu tutmaya çalışanların eziyet ve işkenceleri kapımızı çalıyor.
Sizin anlayacağınız bunları konuştuğumuz için olan hep bizlere oluyor.
Biz sadece siz okurlarımıza karşı sorumluyuz, o yüzden Aydın’ın meselelerini yazmamızdan kaynaklı bize yapılan haksızlıkları ve yaşatılan stresleri hiç mi hiç dert etmiyoruz, etmeyeceğiz...
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.