Seninle yazışmalarımız başlamadan önce inanılmaz rahat bir hayat sürüyormuşum. Hergün kelam etme sorumluluğu uyutmuyor beni. Hiç atlatmak istemiyorum seni.
Salı öğleyin Erdal ve Mehmet ağabeyim ve bizim ekibin güzel ve sempatik yüzü Duygu ile düştük yola. Ağırlığı arkamıza aldık. Şoförlük görevini Duygu ile biz üstlendik.
Akşam üzeri planlanan saatte geldik Ankara’ya, yetiştik ilk programa. Burada yoğun bir gündemimiz var. Mesleğimiz ve sektörümüz adına hayırlı işler için geldik.
Kısa adı TİMBİR olan ve ülkemizin 53. meslek birliği olarak Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kurulan Türk İnternet Medya Birliği’nin 104 kurucusundan biriyim.
Onun genel kurulu var. Her bir mecramızı temsilen hepimiz geldik. Çünkü bu birlik ülkemiz, sektörümüz ve mesleğimiz için aşırı önemli bir oluşum, sahip çıkmalıyız.
Programın ilk günü buluşma yemeği ve sertifika töreni oldu. İkinci günü RTÜK ile TİMBİR’in ortak organizasyonu Afet Gazeteciliği, son günü de genel kurul olacak.
Ankara’da gördüklerim, gözlemlediklerim ve duyduklarım hakkında sana her şeyi dönmeden ve döndükten sonra dilim döndüğünce anlatacağım. Beni sıkıştırma.
Çünkü seyahat ağır işçilik, yol var, buradaki yoğunluklar var. Sakin kalabildiğim zamanlar kısıtlı. Bu satırları sana yazmak için sabahın 05.30’unda kalktım.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen, her biri kıymetli sektörümüz temsilcileri, mesleğimizin değerli büyükleri TİMBİR ve RTÜK yöneticileri ile bir aradayım.
Arada fırsat bulup Aydın’a dair ziyaretler de yapabilirim. Senin yazdıklarını da okuyorum. Önemli bulduklarımla ilgili geri ya da ileri bildirim yapıyor olacağım.
Başkent’ten baş okurum olan sana kucak dolusu sevgi yolluyorum. Dünyanın her neresindeysen sen de beni sevgisiz ve ilgisiz bırakma. Beni sevmeni seviyorum.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.