Memleket Hareketi Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin Aydın’da gerçekleştirdiği il binası açılışına davet edilince; “İmkan varsa BAŞ BAŞA program çekmek isteriz” dedik. Kabul ettiler.
İnce’nin 18.30’da gerçekleşeceği duyurulan açılışa katılması 21.00’i buldu, hatta geçti. Arkadaşlarımızla birlikte 19.00’dan itibaren binada hazırdık, bekledik. Fiziki şartlar uygun olmadığı için İl Başkanı Cavit Yenipazarlı’nın makam odasındaki masayı kaldırmış bizim arkadaşlar, orada yaklaşık 10 dakikalık bir kayıt aldık.
Ertesi gün bazı gazetelerin internet sitelerinde bize çifte standart uygulandığı yönünde bir takım haberler çıktı. Bugün muhtemelen gazetelerde de vardır. “İçeride bir yerel televizyonun bulunduğu…” vurgusu ile yapılmış bu haberler…
Meslektaşlarım, tvDEN’in adını yazmaktan imtina etmişler. Kurulduğu günden bu yana tvDEN’i kabullenmeyen birçok gazeteci arkadaşımız oldu.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun, “Sadece benimle çalışırsanız…” ile başlayan ballı teklifini, “biz hem sizinle hem de rakiplerinizle çalışırız” diyerek reddettikten sonra Sayın Başkanın, “Onları batıracağım. Bu memlekette barındırmayacağım…” gibi hakkımızda iddialı cümleler kurduğunu kaynaklarımızdan çok duyduk ve eylemlerine maruz kaldık.
Daha sonra sayın Başkan bizi tecrit etmeye başladı. Çalışanlarımızı kendi ajanı yapma ile başlayan girişimlerine biz tedbir aldıkça, çok sayıda arkadaşımız değişik belediyeler ve bağlı kuruluşlarında işe alındı, “destekleneceği” vaadi ile kendi yayın organını kurması teşvik edildi. Yanımızda ve yakınımızda olduğu için bu mesleği icra eden, sektörden ekmek yiyen çok sayıda kişinin (bazı işini doğru yapan arkadaşlarımı tenzih ederim) yeni ekmek kapısı karşımızdakilerle olmak oldu.
Sayın Çerçioğlu ekibinin baskıları bunlarla sınırlı kalmadı. Bazı kritik paydaşlarımıza, “Onlara verdiğinizi alın bize verin, iki kat ödeyelim” girişimlerinden tutun da, reklam verenlere “O reklamı oradan kaldırtın” baskılarına kadar birçok eyleme maruz kaldık.
Çünkü Özlem Çerçioğlu, sadece onunla çalışmıyoruz diye bizi batırmaya karar vermişti. O, öyle yaparken başka sahip çıkan, destek veren de olmadı. Böyle bir beklentimiz de bulunmadı. Biz yaptığımız işlerin gücüne, okuyucunun ve izleyicinin samimiyetine inanarak devam ettik. Yayınlar izlendi, okundu ve biz onca ekonomik, psikolojik, sosyolojik baskıya rağmen direndik, tvDEN’i 4,5 yıldır ayakta tuttuk ve yaşattık. Yerel içeriklerle, amatör ruhla Aydın’ı, Ege’yi dünyanın 81 ülkesinde uydudan izleyicilerle buluşturduk.
Barış Altıntaş ile sosyal medyada canlı yayınlar yapan ve gazetecilikten geçinen bir meslektaşımızın, bir işadamının yanında söylediği, “Onlar bu ayı çıkaramazlar, battılar” sözünün üzerinden de yaklaşık 2,5 yıl geçti.
Demem o ki, meslektaşlarımın tepkisi ve tavrı Memleket Parti’sine değil, tvDEN’e…
Bu duygu ve düşüncenin onlara nereden geçtiğini, onlara bunu kimlerin bulaştırdığını ayrıca kaleme alırım. Biz inatla son nefesimize kadar çok sevdiğimiz, doğru yapıldığında insanlığa büyük yararları dokunacağına inandığımız bu mesleği yapmaya devam edeceğiz.
Mecra televizyon olur, gazete olur, internet sitesi olur, sosyal medya olur, her ne olursa olsun fikrimizi söyleyecek, bilgiyi kaynağından hedefe en doğru şekilde aktarıyor olacağız.
Anti Denge ve tvDEN’ci sevgili meslektaşlarım, şunu bilmenizi isterim; bizim bu işi doğru yapma gayretimiz ve tavrımız olmasa, inan olun, bir çoğunuz bu işten geçinemeyecek durumdasınız. Bu gerçeği görün ve bize yüklenirken, bindiğiniz dalı kopup düşmeyeceğiniz oranda hırpalayın.
Şu soruyu kendinize lütfen sorun;
Bu şehir sadece bir kişinin mi ve bir kişiden mi ibaret?
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.