Deniz manzaralı, turizm potansiyeli bulunan kamu malı 9 bin dönüm alana cezaevi yapmak, şehrin göbeğinde imar rantı yüksek bir arsaya eşek damı yapmaktan farklı değildir diye düşünüyorum.
Bu arazinin cezaevi olmasını isteyenlerin ileriye dönük başka hesapları yoksa dertlerinin Didim’i, Aydın’ı cezalandırmaktan öteye geçmeyeceği kanısı taşıyorum.
Aydın Valisi Erol Ayyıldız’ın, ‘Didim’de örnek bir şehir’ kurma hayali olduğunu anımsıyor, cezaevi yapılacak bu arazinin, vali beyin hayalinin gerçeğe dönüştürülmesi için değerlendirilmesini öneriyorum.
Denge Gazetesi olarak bu konuyu ilk kez gündeme taşıdığımızda oluşan kamuoyu geri adım atılmasına neden olmuştu. Dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Didim halkı istemiyorsa cezaevi yapmayız” diye açıklama bile yapmıştı. Aradan geçen süreçte bürokrasinin gizliden yürütüldüğünü, hazine arazisi olan bu alanın cezaevi yapımı için Adalet Bakanlığı’na devri noktasına gelindiğini öğrendik.
Didim’e cezaevi yapılmayacağının sözünü veren dönemin Adalet Bakanı’nın partisinin hala iktidarda olması ve çalışmaların gizliden yürütülerek bu sözün tersi uygulama yapılmasına da çok üzüldük. Bu hareket, zaten az olan bölge halkının AK Parti’ye olan güvenini büyük oranda zedeliyor. O sıralar başbakanlık görevini yürüten ve sorunun kendisine kadar iletildiğini iyi bildiğimiz Cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Aydın Milletvekilleri Mehmet Erdem, Abdurrahman Öz ve Mustafa Savaş bu konuda şuan ne düşünüyor, merak ediyorum.
Ben mi;
Deniz manzaralı, turizm potansiyeli bulunan alana cezaevi yapılmasının suçlulara ödül, Didim halkına ve Aydın iline ceza olduğunu düşünüyorum.
Bu cezayı hak etmediğimizi de...
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.